Hormonal Hastalıklar

Pozitif ve negatif geri beslenim

Bir hormonun bir bez tarafından üretimi, hem pozitif geri-beslenim hem de negatif geri-beslenim süreci boyunca çeşitli kimyasal sinyaller tarafından tetiklenir.

Yemek yediğinizde, şeker kana ince bağırsaklar tarafından emilir ve vücut boyunca enerji için şekere ihtiyacı olan hücrelere taşınır. Şekeri kandan hücrelere taşımak için kanda ayrıca hormon insülini olmak zorundadır.Yemekten sonra yükselen kan şekeri seviyeleri pankreasın sına neden olur. Şeker yemekten emildiğinde hücrelere girmek için kandan ayrılır, düşen kan şekeri seviyesi pankreasın insülin üretimini durdurma nedenidir.

Böylece, yükselen kan şekeri seviyesi insülin üretimini arttırır, düşen kan şekeri seviyesi ise insülin üretimini azaltır. Bu pozitif geri beslenim örneğidir; kandaki bir madde seviyesi ne kadar fazlaysa hormon üretimi de o kadar artar.

Bir başka geri-beslenim örneği daha vardır. Kanda her zaman belirli bir seviyede tiroid hormonuna ihtiyaç vardır. Hipotala musu çağıran beyin merkezi tiroid hormonunun ne zaman gerekli seviyenin altına düştüğünü algılar. Daha sonra hipotalamus tirotropin salgılatıcı hormon (TSH) adı verilen hormonu üretir. TSH beyindeki hipofiz bezine gider, hipofızin tiroid-uyarıcı hormon (TUH) olarak adlandırılan, tirotropin olarak da bilenen bir başka hormonu serbest bırakmasına neden olur.

TUH, tiroid bezine gider ve onun tiroid hormonu üretmesi için komut verir. Tiroid hormonu seviyesi, gerekli olan seviyenin üstüne çıktığında, hipotalamus onu algılar ve TSH üretimini azaltır. Bu negatif geri-beslenim örneğidir; kandaki tiroid seviyesi ne kadar fazlaysa hormon üretimi o kadar azalır.

Hormon ve hormon reseptörü: Anahtar ve kilit modeli Bir hormon bir hücreye ne yapması gerektiğini nasıl söyler? Mesela insülin, hücrelerin şeker alması gerektiğini nasıl söyler? Hormonlar hücrenin dışında yer alırlar ve hücrenin merkezindeki, hücreyi yöneten çekirdeğe yapılması gerekenin mesajını iletmek zorundadırlar.Hücre yüzeyinden dışarı uzanan parçalara reseptör denir ve bunlann bir kısmı hücrenin içinde yer alır. İnsülin reseptö¬rünün dışarıdaki parçası sadece insülinin yerleşmesi için uygundur (ve birkaç tane yapıca insüline benzeyen hormonun).

Kilide yerleşen anahtar gibi insülin, reseptörüne bağlanır ve onu etkin kılar. İnsülin reseptörü etkinleştiğinde, hücre çekirdeğine mesajı iletecek kimyasal sinyal kaskad’mı (cascade) harekete geçirir ve çekirdeğin şekeri hücre içine alıp kullanmasını sağlar.

Hipotalamus: Yönetici bez

Tiroid hormonunun nasıl yapıl dığının tanımı, hipotalamusun oynadığı anahtar role bir örnektir. Hipotalamus beynin derinliğine yerleşmiş olan ve bir sürü hormonun üretimini kontrol eden bir bezdir. Hipotalamusun çalışma mantığı, aynı zamanda hormonların bir kaskat şeklinde nasıl çalıştığına örnek teşkil eder.

Örneğin, hipotalamus hipofiz bezini uyarır o da diğer hormonların çalışmasını kontrol eder. Hipotalamus limbik sistemin bir parçasıdır ve duygularla, kan basıncı, kalp hızı, solunum sayısı ve vücut ısısı gibi hayati fonksiyonların kontrolüyle yakından ilişkilidir

İnsülinin diyabet tedavisinde kullanılması, hormon yetersizliklerini tedavi etmek gibi hayat kurtarıcı keşiflere bir örnektir. Tiroid hormonu ciddi hormon yetmezliği çeken bir çok insanın hayatını kurtarmış ve daha az yetmezliğe sahip birçok kişinin de normal bir hayat yaşamasına yardımcı olmuştur. Estrojen ve progesteron; menopoz semptomlarını rahatlatmakta ve osteoporoz ve koroner arter hastalığının engellenmesinde kullanılmaktadır.

Bu bölümde bahsedilen hormonal problemler çoğunlukla hormon üreten bezlere göre gruplanmıştır. Birincil b doktorunuz bir çok hormon problemine tanı koyup çözümünde yardımcı olabilir. Daha karmaşık sorunlar, hormon rahatsızlıkları uzmanı olan bir endokrinologa yönlendirilmelidir.

Bakanlıktan ‘Altın Çilek’ açıklaması

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan son gündemde gündemde olan ‘Altın Çilek’le ilgili kritik bir açıklama geldi!..

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, basın yayın organlarında ve internette “mucize bitki” olarak tanıtılan “altın çileğe” sadece ’meyve’ olarak tüketimine izin verildiğini, ’takviye edici gıda’ olarak üretim izni düzenlenmediğini bildirdi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, internet üzerinden vatandaşı yanlış yönlendirebilecek içeriğe sahip reklamlar konusunda bakanlık ekiplerinin seri bir şekilde müdahil olduğu belirtilirken, bu çerçevede; 2009 ve 2010 yıllarında 268 internet sitesi için Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi. İlgili mevzuatta, “Özel beslenme amaçlı gıdalar dahil herhangi bir gıda maddesinin etiketinde, o gıda maddesinin hastalıkları önleme, iyileştirme ve tedavi etme özelliği olduğunu bildiren veya ima eden ifadeler yer alamaz. Bu hususlar gıda maddesinin tanıtımı ve reklamı için de geçerlidir” ifadesi yer aldığına işaret edilen açıklamada, bu kapsamda, “zayıflama amaçlı veya yardımcı tedavi amaçlı” ürünlere bakanlık tarafından üretim izni verilmesinin söz konusu olmadığı vurgulandı.
SADECE TÜRK GIDA KODEKSİNE UYGUN ÜRÜNLERE İZİN VERİLİYOR
Kanun kapsamında bakanlık tarafından üretim izni verilmiş takviye edici gıdaların adları, üretim izin tarih ve sayıları ile üretici firmalara ait bilgilerin, bakanlığın “http://www.kkgm.gov.tr” adresinde ilan edildiği hatırlatılan açıklamada, ayrıca, Alo Gıda 174 hattına başvurular doğrultusunda ilgili firmalar ve bu firmaların ürettikleri ürünler hakkında kamuoyuna bilgi verildiği belirtildi. Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu gereği, takviye edici gıdaların üretim, ithalat, ihracat ve kontrolüne ilişkin usul ve esasların bakanlık tarafından belirlendiğine işaret edilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Bu çerçevede; takviye edici gıdalar, bitkisel çay, bitkisel karışımlar, bitkisel karışımlı macun vb. gıdalar için ilgili mevzuat hükümlerine uymak kaydı ile Bitki Danışma Kurulu’nca oluşturulan bitki listesi dikkate alınarak Türk Gıda Kodeksi’ne uygun şekilde üretim yapabilmektedirler. Bitki Danışma Kurulu’nun aldığı karara göre, sadece ’meyve’ olarak tüketimine izin verilen bahse konu bitkiye (altın çilek) ise takviye edici gıda olarak üretim izni düzenlenmemiştir. Adı geçen ürünün üretildiği ve satışa sunulduğu işyerleri ile ilgili gerekli kontrol ve denetimleri yapmak üzere il tarım müdürlüklerimiz harekete geçmiştir. Yapılan tanıtım ve reklamlar ile ilgili de Sanayi ve Ticaret Bakanlığına başvuru yapılmıştır.
Özellikle internet üzerinden vatandaşı yanlış yönlendirebilecek içeriğe sahip reklamlar konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ekipleri aracılığıyla seri bir şekilde müdahil olmaktadır. Bu çerçevede; sadece 2009 ve 2010 yıllarında 268 internet sitesi için bakanlığımızca Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile koordineli olarak sorumlular hakkında diğer yasal işlemler de gerçekleştirilmektedir.”
AKŞAM

Guatr ameliyatsız tedavi edilecek

Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak görülen nodüler guatr, ameliyata gerek duyulmadan “alkol”le tedavi edilebiliyor.

Tiroid bezinin içinde nohut, ceviz hatta portakal büyüklüğünde olabilen anormal doku büyümeleri olarak kendini gösteren nodüller, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde her 100 kişiden 33’ünde görülüyor. Kadınlarda daha sık rastlanan tiroid nodülleri, yaygın olarak ameliyatla tedavi edilse de alkolle tedavisi sayesinde artık bıçak altına yatmaya gerek kalmıyor.
Sema Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Etlik, tiroid nodüllerinin iyi ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrıldığını belirterek, “Bunlardan kötü huylu (kanser) olanların tedavisi cerrahi iken iyi huylu nodüllerden bir kısmı hormon salgılayarak tiroid hormon seviyelerine etki etmekte ve hastalarda şikayete yol açmaktadır. Biyopsi sonrası iyi huylu olduğu tespit edilen ve hormon salınımı yapan sıcak nodüllere yönelik bir kaç tedavi alternatifi bulunmaktadır” dedi.
Hormon salınımı yapan tiroid nodüllerinde klinik normal olabildiği gibi çarpıntı, terleme, sıcağa tahammülsüzlük, hareketlilik, kilo alamama, uykusuzluk gibi şikayetlerin ortaya çıkabileceğini ifade eden Doç. Dr. Etlik, “Sıcak nodül olarak isimlendirilen bu nodüllere hormon baskılama tedavisi, radyoiyot tedavisi ve cerrahi uygulanabilmektedir. Ancak bu tedavi yöntemlerinin herbirinin kendine ait dezavantajları ve komplikasyonları bulunmaktadır.
Ameliyat sırasında komşu paratroid bezinin çıkarılması, ses tellerine zarar verilebilmesi, tiroid bezi fonsiyonlarında azalma gibi. Tiroid nodüllerinin alkol ile tedavisi ise 16 yıldır başta Amerika birleşik devletleri ve İtalya, ülkemizde ise bazı üniversite Tıp fakülte hastanelerinde uygulanmaktadır. Yöntem ile ultrasonografi eşliğinde sıcak nodülün içine yüksek yoğunluklu alkol enjekte edilerek nodülün etkisiz hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Nodülün büyüklüğüne göre değişmekle beraber 4 ila 8 seans arasında değişen sayılarda alkol enjeksiyonu yapılarak tedavi tamamlanmaktadır. İşleme ait önemli bir komplikasyon bulunmamakta ve başarı şansı yüzde 86 olarak bildirilmektedir” diye konuştu.
İHLAS HABER AJANSI