Hastane seçimi

Diğer bir unsur, hastanenin, akreditasyon (onay) yetkililerince nasıl değerlendirildiğidir. Hastaneleri denetleyip onaylayan kuruluşlardan bu konuda bilgi edinebilirsiniz.

AKUT TEDAVİ HASTANELERİNİN TÜRLERİ

Akut tedavi hastaneleri, uzun süreli rehabilitasyon veya bakım sağlamaktan ziyade, ciddi hastalıkları olan kimselere sağlık hizmeti vermek üzere tasarlanmıştır.

Birkaç tür akut tedavi hastanesi vardır:

Yerel hastaneler: Bu tesisler, araştırmadan ziyade hasta bakımına odaklanarak, toplumda oldukça yaygın olan sağlık ihtiyaç­larını karşılarlar. Bazı yerel hasta­nelerde karmaşık sağlık sorun­ları ile ilgilenilir; diğerleri, esasen, basit sorunlara yönelik sağlık bakımı sunar. Yerel hastanelerin en büyük avantajı, birçoğunun yaşadığınız yere (ve aile üyelerine ve arkadaşlarınıza) yakın bir yerde bulunabilmesidir.

Özel merkezler: Bu hastaneler, belli hastalık türlerini (kanser veya ortopedik hastalıklar gibi) veya belli yaş gruplarım (çocuklar 1 gibi) tedavi etmek için gereken donanıma sahip olan hastanelerdir.
Akademik sağlık merkezleri Bu kurumlar genellikle en karmaşık sağlık sorunlarına sahip kişilerin bakımıyla ilgilenirler.

Ayrıca, doktor ve diğer sağlık çalışanlarını yetiş­tirir ve tıbbi araştırmalar yürütürler. Genellikle tıp fakültelerine bağlı­dırlar. Akademik sağlık merkez­leri, genellikle toplum tarafından en çok saygı duyulan hastanelerdir ve ülkenin başta gelen hastaneleri liste­lerinde hep ilk sıralarda yer alırlar. Akademik sağlık merkezlerinde, eğitim görmekte olan (stajyerler, uzman adayları ve akademi üyeleri gibi) doktor adaylarının, sağlık bakımınızda doğrudan bir rol oynamaları muhtemeldir.

Eğitim hastaneleri: Akademik sağlık merkezlerinin tümü ve yerel hastanelerin birçoğu, doktor yetiş­tirir. Eğitim görmekte olan kişiler, tıp öğrencileri (henüz tıp doktoru derecesini elde etmemiş olanlar) ile stajyerler, uzman adayları ve akademi üyeleridir (derecele­rini almış olup ek eğitim almakta olanlar).

Genelde, eğitim hastane­leri, sağladıkları hizmet konusunda oldukça saygın bir konuma sahip­tirler, çünkü yetenekli sağlık personellerini cezbederler ve eğitim yoluyla, onları hep güncel bilgilerle donatırlar.

Devlet hastaneleri: Bu hastane­lerin sahibi, federal veya yerel hükümettir ve bu hastaneler genel­likle hastaların ödeme yapabilme durumlarına bakmaksızın hizmet verirler. Bu hastanelerin birçoğu çok iyi hizmet sağlar ve birçoğu da eğitim hastaneleridir. Devlet hastaneleri, genellikle akademik sağlık merkezlerine bağlıdır.

KRONİK (UZUN SÜRELİ) BAKIM KURULUŞLARININ TÜRLERİ

Rehabilitasyon hastaneleri

Bakımevleri: Bakımevleri, kişiler günlük faaliyetleri evde kendileri gerçekleştiremediklerinde, yemek yeme veya banyo yapma gibi günlük faaliyetlere yönelik sürekli bakım sağlarlar. Rehabilitasyon hastanelerinin aksine, bakımın hastanın işlev görme seviyesini iyileştireceğine dair bir beklenti genellikle yoktur.

Çoğu kimse bakıma ihtiyaçları olduğunda evde kalmayı tercih etse de ve bakımevlerinden ziyade evde bakım almaya yönelik artan bir eğilim olsa da, evde bakım, birçok kişi için elverişli değildir. Bu durum, özellikle de, aile ve arkadaşlar yakında olmadığında ve çeşitli işlerde yardımcı olamadıklarında geçerlidir.

Hospisler: Hospisler, ölümcül bir hastalığı olan kişilerin bakımını sağlayan kurumlardır. Bazı hospislerde, hastalığın son evresinde olan kişi, günde 24 saat bakım altında tutulur. Ancak, gerekli destek hizmetlerini hastanın evine veya bir bakımevine götüren hospis programları da mevcuttur.

Hastane Masrafları

Size kalan kısım belli olabile­ceğinden, sigortanızın neleri karşı­layacağını ve size ne düşece­ğini önceden sorun. Hastaneye giriş yapmadan önce, sigorta poliçenizi okuyun ve doktorla­rınız ve hastaneniz ile ücretleri konuşun. Sigorta şirketi tarafından hangi işlemlerin karşılanacağını öğrenmek için, sigorta şirketi­nize yazın yahut telefonla ulaşın ya da personel sosyal yardım müdürünüzle görüşün.

Bazı bölgelerde, sizin ödemeniz gereken miktar (sigorta şirketiniz kendisine düşen kısmı ödedikten sonra) belli koşullara bağlı olarak kısıtlanır. Örneğin. Medicare’e bağlı olarak çalışan doktorlar, onlann genelde uyguladıklan ücret ile Medicare’in onlann uygulamalarınıza izin verdiği ücret arasındaki farkı size ödetme konusunda yetki sahibi olmayabilirler.

Sağlık sigortanız yoksa, aldığınız sağlık hizmetlerinin karşı­lığını ödeme konusunda yardım alabilirsiniz. Birçok bölgede, bir “ücretsiz bakım” fonu veya hasta­neye, gelir düzeylerine bağlı olarak, sigortasız hastaların aldık­ları hizmetin karşılığını ödemek amacıyla para veren başka bir mekanizma bulunur. Bilgi almak için, hastanenin mali işler bürosuna başvurabilirsiniz.

Eğer bir dava açarsanız ve sigorta şirketiniz harcamaların bir kısmını ya da tamamını ödemeyi reddederse, işin peşini bırakmayın.

Sorular yöneltin, mektuplar yazın ve doktorunuzun, hastanenin veya personel sosyal yardım büronuzun yardımına başvurun.

Sigorta şirketinin hatalı olduğundan eminseniz, faturanızı inceleyip sigorta şirketinizle sizin adınıza görüşmesi için özel bir avukat tutmayı düşünebilirsiniz.

Hastanede Hangi Hizmetleri Beklemeli?

YANINIZDA GÖTÜREBİLECEKLERİNİZ

Özellikle de, hastaneye isteğe bağlı kabul yoluyla giriş yapacaksanız, yanınızda götürebileceğiniz bazı şeyler:

Belgeler Sağlık sigortanızla ilgili tüm bilgileri içeren belgeleri yanınızda götürün. Sigorta planı­nızın isminin ve kişisel numara­nızın bulunduğu kartı mutlaka yanınızda bulundurun. Ayrıca, ehliyet gibi bir kimlik belgeniz de yanınızda olsun. Halen kullan­makta olduğunuz ilaçların bir listesini de unutmayın (dokto­runuzun alınması gereken doza ilişkin talimatları okuyabilmesi için, mümkünse ilaç kutularını götürün).

Hastanedeki doktorlar, herhangi bir ilaca alerjiniz olup olmadığını da bilmek isteyeceklerdir. Son olarak, yaşam istekleri belgesi veya sağlık bakım vekalet belgesi gibi gerekli yasal belgelerin birer kopyasını yanınızda bulundurmak da uygun olacaktır.

Kişisel eşyalar Rahatınız için gereken her şeyi alın. Çoğu kimse, tuvalet eşyaları, okuyacak bir şeyler, fotoğraflar, bir miktar nakit para, gerekli olabilecek telefon numaralarının bir listesi, bornoz, terlik ve pijama (eğer hastanede verilen giysileri giymek istemiyor­larsa) götürürler. Bazı hastane­lerde, eşyalarınızı güvenle saklaya­bileceğiniz kilitli dolaplar bulunur, ancak her zaman için değerli eşyalarınızı yanınızda götürmemek en akıllıca iş olacaktır. Hastane­lerde bile hırsızlık olayları olabilir.

ÖN KABUL TESTLERİ

Kısa bir süre öncesine kadar, gerekli testler, siz hastaneye kayıt yaptırdıktan sonra yapılıyordu. Şimdi ise, gereken testlerin (kan tahlilleri ya da röntgen gibi), siz hastaneye kabul edilmeden önce yapılması daha muhtemeldir. Size uygulanacak tedavinin türü ile genel sağlık durumunuz, hekimi­nize ve anestezi uzmanınıza, hangi testlere ihtiyacınız olacağı konusunda ipucu verecektir.

RİSK VE FAYDALARI AÇIKLAMA (AYDINLATILMIŞ ONAM/BİLGİLENDİRİLMİŞ RIZA)

Doktorunuz, ameliyat veya deneysel tıp tedavileri gibi belli tedavileri önerdiğinde, aydınla­tılmış onam/bilgilendirilmiş rıza vermeniz istenecektir. Hekiminiz veya doktorla birlikte çalışan diğer bir sağlık uzmanı, tedavinin risk ve faydalarını size açıklayacaktır; risk ve faydalan anlatan yazılı bir belge de verilebilir.

Tedavinizle ilgili size açıkla­nacak olan bilgiyi ne şekilde almak istediğinizi düşünün. Olabildi­ğince fazla ayrıntı mı istiyorsunuz, uygulanacak yöntemin genel hatlarıyla mı anlatılmasını tercih ediyor­sunuz ya da ikisinin arasında başka bir biçimde mi bilgilendi­rilmek istersiniz? Tedaviye ilişkin risk ve faydalar açıklanırken aile üyelerinizden biri veya arkada­şınız gibi birinin yanınızda olmasını ister misiniz? Tedaviyi bir uzman doktor önerdiyse, karar vermeden önce birincil hekiminizle görüşmek isteyebilirsiniz; kendi doktorunuzla konuşmak, yeni tanıştığınız bir doktorla konuşmaktan daha kolay olabilir.

Görüşmenizi, destekçinize de uygun olacak bir zamana ayarlayın. Belgeyi imzalamadan önce, sormak istediğiniz her şeyi sorma veya herhangi bir unsura ilişkin açıklama isteme konusunda rahat olun.

BAKIMA İLİŞKİN STANDARTLAR

Eğer almakta olduğunuz hizmete ilişkin herhangi bir unsurun standartlara uymadığını düşünüyorsanız, yardım için hasta­nenin hasta temsilcisi ile irtibata geçin. Küçük sorunlar, genellikle üzerinde konuşarak çözülebilir. Doktorların ve hemşirelerin bağlı oldukları, sorunları çözmede belli yöntemler izleyen mesleki heyetler 4 (tıbbi tescil heyeti/board of registration in medicine gibi) vardır.

Çoğu hastane, ilk olarak Boston’daki Beth Israel Hospitalda geliştirilen bildirge gibi, bir Hasta Hakları bildirgesine uygun hareket eder. Bu ilkeler, hastaların tedavi süresince saygı ve ilgi görmelerini, onlara tedavinin sonuçlarıyla ilgili tam bilgi verilmesini ve onların gizlilik hakla­rına saygı duyulmasını garanti eder.

Hastaneniz size, kabul edildikten sonra, benzer ilkelerin bir kopyasını verebilir. Aynca, hastane hizmetlerini bağlayan yasa ve düzenlemelerce de haklarınız koruma altına alınabilir. Bu bilgiyi almak için, hastanenizin kabul birimine başvurabilirsiniz.

Çocukları Hastaneye Gitmeye Hazırlamak

Tıbbi yöntemleri, olabildiğince açık ve eksiksiz biçimde ona anlatın ve çocuğu­nuzun yöneltebileceği her türlü soruyu mutlaka cevaplayın (veya doktorun cevap vermesini sağlayın). Çocukların geniş bir hayal gücüne sahip olduğunu unutmayın; sizin aklınıza gelmeyebilecek şeylerle ilgili kaygıları olabilir. Örneğin, bazen çocuklar, tekrar tekrar kan tahlili yaptırırlarsa kansız kalıp öleceklerinden korkarlar ve bu nedenle onlara, vücutlarının sürekli olarak kan ürettiğini söylemek gerekebilir.

tr

Küçük çocuklar için, oyuncak bebeklerle oyunlar oynamak yardımcı olabilir. Örneğin, ameliyat olacak bir çocuk için, oyuncak bir bebeği, anestezi ile “uykuya yatırıp” daha sonra sargılı olarak uyandırmak faydalı olabilir. Çocuğunuzun kalacağı odada ona refakat edip edemeyeceğinizi sorun. Eğer buna izin verilmezse, oğlunuza/kızınıza tam olarak ne zaman yanından ayrıl­manız gerekeceğini ve ne zaman geri döneceğinizi söyleyin. Çocuğunuza yalan söylemeyin veya o uyuduktan sonra sessizce odadan çıkmaya çalışmayın.

Eğer çocuklarınızdan birinin sürekli olarak hastaneye yatması gerekiyorsa, diğer çocuklarınızın ilgisiz kaldıklarını veya suçlu hissetmelerinin önüne geçmek için, bu konuda hizmet veren programları araştırın. Bazı özel hastane­lerde, çocukların bu duyguları anlayabilmelerini sağlayan danışmanlar bulunur.

Hastanedeki Özel Üniteler

Yoğun bakım ünitesi (YBÜ): YBÜ, bir hastanenin, yoğun tıbbi bakımdan fayda görebilecek hastalar için bakım sağlayan bir birimdir, ancak ölümcül bir hastalığın son aşamasında olan kişilere bakım sağlamak üzere yapılandırılmamıştır.

YBÜ’lerde birkaç anahtar unsur bir aradadır: Yoğun hemşirelik hizmeti, özel eğitimli hekimler ve özel araç gereçler (örneğin, kendi başlarına nefes alıp veremeyen kişilerin solunu­munu sağlayan bir makina olan respiratör). Her bir hastanın yakından izlenebilmesi ve sorunların anında ele alınabilmesi için, genellikle her bir veya iki hastaya, bir hemşire düşer.

Birçok hastanede, hem cerrahi yoğun bakım ünitesi (ameliyattan sonra yoğun hemşirelik hizmetine ihtiyacı olan hastalar için) hem de tıbbi yoğun bakım ünitesi (cerrahi olmayan durumlarda yoğun bakım için) bulunur. Bazı hastanelerde, ciddi beyin hastalıkları olan veya beyin ameliyatı geçirmiş olan kişilerin bakımı için bir nörolojik yoğun bakım ünitesi vardır. YBÜ’lerde mahremiyet azdır ve ziyaret saatleri kısıtlıdır.

Koroner yoğun bakım ünitesi (KYBÜ) KYBÜ, kalp krizi geçirmiş olan veya hayati tehlike arz eden başka bir kalp rahatsızlığına (örneğin kalpte ritim bozukluğuna) sahip olan kişiler için özel olarak tasarlanmış bir YBÜ’dür.

Yenidoğan yoğun bakım ünitesi (YYBÜ) Bu YBÜ, prematüre bebekler de dahil olmak üzere, ciddi rahatsızlıklarla doğmuş olan bebek­lere yoğun bakım sağlamak için tasarlanmıştır.