Kuru Cilt

■ (Sıcak değil) ılık suyla duş yapınız.
■ Yoğun yağ içeren sabunlar, gliserinli sabunlar ya da benzer ürünler kullanınız.
■ Yüksek oranda alkalen içeren sabunlar kullanmaktan kaçınınız.

kuru ciltler icin

Nemlendiriciler, en çok cildiniz nemliyken uyguladığınızda işe yararlar. Tüm nemlendiriciler ya yağ içinde suyun ya da su içinde yağın emülsiyonudur. Bazı ürünler gliserin, üre, piroglutamik asit ve sorbitol gibi cildi nemlen­diren maddeler içerirler. Laktik asit, laktat tuzlar ya da alfa hidroksil asitler içeren diğer ürünler özellikle aşırı derecede kuru ve pul pul ciltler için iyidir. Yağ içeren nemlendiriciler sadece cildin üst tabakasının (epidermis) su içeriğini korumakla kalmaz, aynı zamanda arttırabilir de.
Reçetesiz satılan ürünler satın alırken hangi katkı madde­lerini içerdiğine bakınız. Alkol içeren ürünleri almaktan kaçınınız; çünkü alkol, cildinizi kurutur. Linolin, bazı bireylerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bazen cilt o kadar kurur ki reçete ile satılan güçlü bir losyon ya da krem kullanmak gerekebilir. Doktorunuzun ne tavsiye ettiğini sorunuz.

Etil Alkol Zehirlenmesi

Alkol içme yarışına kalkanlar, rakıyı birayla karışık şekilde içenler, bilmeden alkol alan çocuklar gibi bazı zehirlenme olayları dışında, kısa sürede çok miktarda içki içenler de entosikasyona uğrarlar.

Alkol zehirlenmesi tablosu narkoza benzer. Eksitasyon dönemi ile paralizi arasındaki ara döneme ait narkoz tablosuna uyar. Bu sırada hasta ajitedir, hep hareket etmek ister, konuşma bozukluğu olur, periferik vazodilatasyon (yüz ve gözlerin kızarıklığı) dikkati çeker; bol terleme, taşikardi ve denge bozukluğu görülür. Daha sonraki dönemde bulantı, kusma, hipotansiyon ve uyku hali gelişir. Ağır entoksikasyonda ise hasta koma içindedir, Tansiyon daha da düşer, arefleksi, pupilla rijiditesi ve solunum bozuklukları vital tehlike bulunduğunun belirtileridirler. Çocuklarda eksitasyon dönemi görülmez, onlarda bazan erişkinlerde de görülen kramplar hipoglisemi sonucudurlar.

Tanı: Anamnez, DRAGER tübüne alınan solunum havasının ve kandaki alkol düzeyinin incelenmesi ile konur.

Tedavi
a

10 mg. Diazem i.m. yapılarak hastanın eksitasyonu giderilir. Henüz alkol rezorpsiyonu tam olmamışsa Apomorün (5-10 mg. i.m.) ve Novadral (5-10 mg. i.m.) yapılması yararlı olabilir. Bu enjeksiyondan sonra hasta kusar ve henüz rezorbe edilmemiş alkolü dışarı atar.

Hasta uygun bir baş pozisyonunda yatırılır, kusmuğunu aspire etmemesi sağlanır. Gerekirse bir santral analeptik (Aminocardol, Difilin) yapılabilir. Komadaki hastalarda yukarıda anlatılanların bir etkisi olmaz. Eğer henüz midede alkol bulunduğu sanılıyorsa mide lavajı yapılabilir. Onun dışındaki bütün tedavi önlemleri tıpkı Barbitürat entoksikasyonunda olduğu gibidir.

Çocuklarda Aspergilloz

1)        1 mg Amphotericin B 7 ml/kg % 5 glükozlu serum içinde 1-2 saatte test dozu olarak İV verilir.

2)        İkinci doz 0.1 mg/kg İV dir. Yine 7 ml/kg % 5 glükozlu serum içinde 4-6 saatlik bir sü­rede verilir.

3)        Doz 0.2 mg/kg İV’e yükseltilir, 7 mi/ kg % 5 glükozlu serum içinde verilir. Doz her 6 saatte bir arttırılır. İlk 24 saatte verilecek toplam doz 0.5-1 mg/kg dır.

4)        Günlük doz 0.5 mg/kg İV, 7- ml/kg % 5 glü­kozlu serum içinde olacak şekilde tedaviye devam edilir.

5)        Uzun süreli uygulamada 1-2 mg/kg İV, 7 ml/kg % 5 glükozlu serum içinde verilir.

kosteroid veya immunosupresif ilaç alanlarda görülür. Ayrıca solunum yollarının ağır hasta­lıkları pulmoner aspergilloz ile komplike olabi­lir.

Bu mantar toprakta ve çürümüş bitki­lerde bulunur. Sporların hava yolu ile yayıl­ması ile bulaşır. Aspergillus cinsleri içinde en sık A. fumigatus’a rastlanır. Balgam kültürlerin­de üretilmesine karşın ancak lösemi, lenfoma, kollagen hastalık gibi ağır bir hastalık varlığın­da belirtilere neden olur.

Klinik bulgular

Aspergillus infeksiyonu ile oluşan 4 klinik tablo tanımlanmıştır:

Allerjik bronkopulmoner aspergilloz: Bu hastaların birçoğunda astım öyküsü vardır. Hastalığın klinik belirtileri ateş, pürülan bal­gam ve dispnedir. Akciğer radyografisinde geçi­ci infiltrasyonlar, proksimal bronşektazi ve segmental atelektazi gözlenebilir. A. fumigatus ile yapılan deri testleri pozitif sonuç verir. Yüksek IgE serum düzeyi bulunur.

Aspergilloma: En sık görülen aspergilloz şeklidir. Kolonizasyon genellikle tüberküloz, sarkoidoz, bronşektazi gibi zedelenmiş akciğer do­kusunda oluşur. Aspergillomada hemoptizi sık­tır. Akciğer grafisinde bir kavite içinde «fungus topu» adı verilen opasite görünümü aspergillo­ma için tipiktir.

Yaygın sistemik infeksiyon.Malign has­talığı olanlarda görülen ve hematojen yayılma sonucu akciğer dışında birçok sistemleri de tu­tan formadır. Fatal seyirlidir.

Tanı

Direkt mikroskop muayenesi ve kültür ile konur.

Tedavi

Sistemik vakalarda Amplıotericin B tek ba­şına veya 5-fluocytosine ile verilir. Amphotericin B ve rifampin kombinasyonu da önerilmiş­tir. Allerjik bronkopulmoner aspergillozda steroidler ve aerosol natamycin başarı ile kullanıl­mıştır.

Çocuklarda Fizyolojik Sarılık

Yenidoğanda fizyolojik sarılığın oluşmasın­da birçok etmen rol oynar:

  1. İndirekt bilirubinin konjüge olarak di­rekt bilirubine dönüşmesi için gerekli glükuro­nil transferaz enzimi ilk günlerde yetersizdir. Bu enzim yeterli düzeye ancak doğumdan sonra 6 7. Günlerde ulaşır.
  2. İndirekt bilirubinin karaciğer hücresi tarafından alınma işlevi için gerekli olan aksep tör proteinler (y ve z proteinler) henüz tam ge­lişmemiştir. Z proteini fetal hayatta tam gelişir. Y proteini (ligandin) ise ancak yaşamın 2. Haf­tasında istenen düzeye ulaşır.
  3. Barsak florası yenidoğanda tam gelişme­miştir. Direkt bilirubinin ürobilinojene indirgen­mesi eksiktir.
  4. Ductus venosusun açık kalması duru­munda vena portadaki kanın bir kısmı karaci­ğere uğramadan dolaşıma geçerek bilirubinemi yi arttırır.
  5. Anneden kaynağını alan estrojen ve pregnanediol bilirubin konjügasyonunu önleye­rek sarılığı arttırır.
  6. Bilirubinin temel kaynağım oluşturan fetal eritrositlerin yaşam süresi normale kıyasla daha kısadır. Normalde 120 gün olan bu süre fe­tal eritrositler için 60 90 gün arasında değişir.

Yenidoğanm fizyolojik ikteri 7 10. Günlerde kaybolur. Preterm bebeklerde olayın başlangıcı

Genellikle daha geç  4 5 inci günler) olup ikterin kaybolması 15. Günü bulmaktadır. Fizyolojik sa­rılıkta maksimal bilirubin düzeyleri preterm be­bekte 12 mg/dl, term bebeklerde ise 14 16 mg/ di olarak kabul edilmektedir.

Hepatosellüler Yetmezlik

Benign postoperatif intrahepatik kolestaz hipotansiyon gelişen ve multipl transfüzyonlar yapılan ameliyatları takiben gelişen sarılığı belirten muğlak bir terimdir. Serum bilirübini 2-20 mg/dL arasında değişmekte olup serum alkalen fosfataz seviyeleri genellikle yüksektir. Fakat hasta afebrildir ve postoperatif nekahat diğer bakımlardan normaldir. Teşhis diğer sebepleri dışlayarak konur. Sarılık postoperatif üçüncü hafta açılır.