PEYGAMBERAĞACI ODUNU

Guaiacuın ojficinalc L. (Zygophyllaceae) türünün kurutulmuş odunudur. Bu tür 10-15 m yükseklikte, kışın yaprağını dökmeyen, bileşik yapraklı ve soluk mavi renkli çiçekli bir ağaçtır, Antil adaları (Küba, Jamaika) ve Venezuellada yetişir ve yetiştirilir.

Peygamberağaci odunu sert, ağır, esmer yeşil renkli, hafif kokulu, acı ve reçinemsi lezzetlidir. Ticarette genellikle yonga veya talaş halinde bulunur.

Rezin (Resina Guai-:.), uçucu yağ ve saponinler taşımaktadır.

Dekoksiyon (% 5) halinde terletici ve uyarıcı olarak kullanılır. Eskiden frengiye karşı yaygın olarak kullanılmıştır.

1  – Güven, K.C.: Türkiyenin Artemisia türleri üzerinde çalışmalar, II. Arlemisia campestris L.-Fol. Farm. 5: 586 (1963).

2 – Giivcn. K.C.; Türkiyenin Arlemisia türleri üzerinde araştırmalar. I.’Artemisia Iragrans Wüld.- İstanbul Tıp Fak.. Mecm. 23:

431 (1%Ü).

3- Gürııen, A.R.: aynı yayın.

Diğer isimler: Gayak odunu, Peygamber ağacı.

G. sanctum L. türünden elde edilen odun (Lig-num Sanctum)’da Peygamberağacı odunu gibi kullanılır. Bu tür bilhassa Florida ve Bahama adalarında yetişmektedir. Odunu yukarıdaki türün odunundan daha açık renklidir (1).

Bazı eski kaynaklar Peygamberağacı odununa “Pelesenk odunu” demektedirler. Bu odunun kuru distilasyonu sonucu elde edilen sıvı maddeye Pelesenk yağı (Oleum Guaiaci) ismi verilmektedir. Bu yağ- haricen romatizma ağrılarını dindirici olarak kullanılır.

Pelesenk odunundan hazırlanan infusyonlar dahilen ağrı kesici ve antiseptik olarak, haricen ise romatizma ve siyatik ağrılarına karşı kullanılır.

Pelesenk veya Peleseng ismi eskiden “Belsem” (Balsamum)’ler için kullanılırdı.

Nörosifiliz

Menenjitik hastalık sifilizli olguların yalnızca yaklaşık %25’inde görülür. Genel­likle hafif hatta bazen asemptomatiktir fakat şiddetli de olabilir ve geçici kranial sinir palsileri ve konvülsiyonlar olabilir.

Biyotıp Gelişmeleri

Östrojen ve sentetik progesteron alan yaşı ilerlemiş kadınların, inme yaşama veya Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğu kaydedildi. Bu hormonların çok düşük dozlarınınsa, kadınlarda menopoz öncesi kemik yoğunluğunu, yan etki yaratmaksızın arttırdığı bulundu.

Araştırmacılar, yerfıstığına alerjiyi önleyici ilk hapı buldu.

Bazı Viagra hastalarında görülen kalp krizinin nedeninin, kanın pıhtılaşmasında etkili bir enzim olduğu görüldü.

HIV virüsü taşıyan annelerin bebeklerine ilaç verme, emzirme yoluyla hastalığın bulaşma olasılığını azalttı. 3 deney aşamasındaki AIDS ilacı olumlu sonuçlar verdi.

Genlerin aktivitelerini gösteren manyetik rezonans görüntülemedeki ilerlemelerin, prostat kanserinin şiddetli türlerinin tanımlanmasına yardımcı olabileceği sanılıyor.

Araştırmacılar, üst akciğer bölümlerinin hastalıklı bölümlerinin ameliyatla alınmasının anfizem hastalarının daha iyi nefes alıp vermesini sağladığını doğruladılar.

Sağlıklı insanların kalp hastalıklarının belirteçleri arasında adiponektin bileşiği ile koroner arterlerdeki kalsiyum miktarı gösterildi.

Memantin ilacı, ileri safhadaki Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlattı. Aynı hastalarda bulunan plakların oluşumu, petri kabında kanser ilacı Gleevec sayesinde azaltıldı.

Doğduklarında, kanı filtre eden nefronların tamamına sahip olmayan kimselerin, yüksek tansiyona sahip oldukları belirlendi.

Protozoal infeksiyon Toxoplasmosis

Konjenital toxoplasmosis insidansı coğrafi deği­şiklikler gösterir, örn: ABD’de 4000 doğumda 1’ken, Fransa’da 100 doğumda 1.

Organizma fetuse maternal infeksiyon sırasında plasenta yoluyla bulaşır.
infeksiyon aşağıdaki durumlara yol açabilir:

• Düşük veya ölü doğum
• Erken ölüme yol açan ciddi beyin hasarı
• Orta derecede beyin hasarı ve korioretinit; yaşarlar fakat kalıcı disabilite vardır.

Akkiz toksoplazmozis AIDS’Iİ hastalada en sık görülen fırsatçı santral sinir sistemi infeksiyonudur.
• Nekrotizon serebrit,
• Kronik abse,
• Meringoensefalitle sonuçlanır.

Ancak, sağlıklı bireylerde nadiren serebral semptom­lara yol açar.

Santral sinir sisteminde infeksiyona yol açan diğer protozoan organizmalar şunlardır:
• Ameboma
• Plasmodium falciparum
• Tripanosomlar