Her ne kadar migrenin tedavisi yoksa da, tedavi sıklığı azaltabilir, şiddeti zayıflatabilir, ya da baş ağrılarının prodrome veyahut aura evresinde kesilmesini sağlayabilir. Migreniniz olduğunu düşünüyorsanız, ya da sık ve sizde karışıklığa yol açan baş ağrıları yaşıyorsanız, tedavi stratejilerini görüşmek üzere bir doktora görünün.
Yapabileceğiniz iki şey vardır; Atakların sayısını azaltmak ya da önlemek ve vuku bulduklarında kısa sürmelerini sağlamak.
Migrenlerin önlenmesi: Özel ışıklar, sesler ve kokular; nem veya barometrik basınçta değişiklik; alkol; stres; estrojen tedavisi (kadınların yüzde 30’unda, doğum kontrol hapı aldıklarında, ataklar artmaktadır) ; yeme alışkanlıklarında değişiklik; ya da belli yiyecekleri yemek (özellikle çikolata veyahut nitrat koruyucular içeren) gibi migren ataklarını tetikleyen durumlardan kaçının. O esnada neler yaptığınızı ve neler hissettiğinizi kaydettiğiniz bir günlük tutun.
Bazı ilaçlar migren ataklarının sayısını azaltabilir: Beta bloker’ler, teterocyclic antidepresanlar, kalsiyum kanal blokerleri, valproic asit ve methysergide (yan tesirleri sebebiyle nadiren kullanılır). Ayrıca günde bir aspirin alınmasının da (baş ağrınız olduğunda değil) migren atağı sayısını azalttığına dair kanıtlar vardır.
Migren ataklarının kısa kesilmesi: Bir migrenin işaretlerini fark eder etmez, duyusal uyarıları azaltın. Muhtemelen doğal olarak, karanlık, sessiz, sakin bir oda arayacak ve uzanacaksınız. Reçete gerektirmeyen ağrı ilaçlarından oluşan bir aspirin, acetaminophen ve kafein kombinasyonu bazen yeterli olabilir.
Nonsteroidal antienflamatuar ilaçlar (yani NSAID’ler), reçete gerektirmeyen diğerleri dahil olmak üzere, beyindeki kan damarlarındaki iltihaplanma ya da yangıyı azaltmak suretiyle işler. Migren atakları esnasında hapların emilimi yavaş olduğu için, bazı kişiler ilaçlarını, enjeksiyon, burun spreyi ya da fitil gibi daha hızlı etki eden şekillerde alırlar.
Rektal fitil olarak verilen indomethacin ve doktor denetiminde enjekte edilen ketorolacen, en etkili NSAID’lerden bazılarıdır. Ayrıca ergotamin de bir migreni durdurabilir. Hap, enjeksiyon, fitil ya da burun spreyi olarak kullanılabilir. Genellikle bir bulantı önleyici ilaç ile birlikte alınır çünkü bulantıya sebep olabilir ya da bulantıyı arttırabilir.
Aybaşı hali eşliğinde oluşan migrenlerde; yan tesirleri az bir ergotamine türevi olan dihydroergotamine enjeksiyonları özellikle etkilidir. Ergotamine (ve benzeri ilaçlar) vücuttaki kan damarlarını büzdüğü için, koroner kalp hastalığı gibi damaları daraltan hastalıklardan muzdarip kişiler, bu ilacı kullanmamalıdır. Ayrıca yüksek tansiyonu olan, böbrek sorunu ya da karaciğer hastalığı bulunan kişiler veya hamile bayanlar tarafından genellikle kullanılmazlar.
Triptan adı verilen sumatriptan, rizatriptan, zolmitriptan ve naratriptan dahil olmak üzere nispeten yeni bir ilaç grubu, nörotransmitter serotonin için bir reseptör şeklinde işlev görür ve hem baş ağrısını hem de bulantıyı rahatlatabilir. Hap, enjeksiyon ya da burun spreyi olarak alınabilirler. Ciddi yan etkilerin gözlenebilmesi açısından, ilk doz genellikle bir doktorun denetimi altında uygulanır.
Kalp hastalığı olan kişiler (özellikle boğulma benzeri derin sıkıntısı olanlar), ya da evvelce kalp krizi geçirmiş kişiler, ya da kalp krizi riski taşıyanlar, genellikle triptans’dan kaçınmalıdır. Eğer kontrol altına alınmamış yüksek tansiyonunuz varsa, triptans bunu kötüleştirebilir. Ergotamine ile mukayese edildiğinde, sumatriptan daha çabuk etki eder. Ama etkileri uzun süreli değildir,
Hızlı etki eden bir opiate analgesic (afyonlu ağrı kesici) olan butorphanol, reçeteli olarak mevcuttur ve burun spreyi şeklinde kullanılır. Doktorunuz butorphanol kullanımını yakından takip edecektir çünkü bu bir narkotik ilaçtır ve bağımlılık yapabilir.