Migrenin yegane semptomları, aura (sar’a, histeri veya astım nöbetlerinden önce duyulan his; sıcak basması gibi) ‘nın semptomlarıdır. Tek başına baş ağrısı asla oluşmaz.
Fizyolojik (işlevbilimsel) sebepler henüz tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Eski bir teoriye göre, aura, beyine kan tedarik eden atardamarların daralması neticesi oluşmakta ve bunu takiben aynı damarların genişlemesi sonucu da baş ağrısı oluşmaktadır. Daha yeni araştırmalar, beyin hücrelerindeki serotonin transmitter’indeki ya da serotonin reseptörlerindeki normal dışılıkların migrenin sorumlusu olabileceğini öngörmektedir.
Migren baş ağrıları kadınlarda daha yaygın olup, aileden gelme eğilimindedir. Atakların sıklığı, tüm yaşam içinde birkaç taneden, haftada birkaç defaya kadar değişiklik arz eder. İlk atak genellikle, buluğ çağından sonra ancak 40 yaşından önce vuku bulur. Kişilerin çoğunda, migren baş ağrılarının şiddeti ve sıklığı, yaşla azalır. Bu durum, kadınlarda, kadınlık hormonu estrojen’in bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Mamafih, migren, yetişkinler kadar çocukları da etkiler.
Migren herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Ama hücumun, stresli bir gün sonrasında gevşemeye geçme periyotlarında vücuda gelmesi yaygınlıkla karşılaşılan durumdur. Aybaşı durumu, yorgunluk, aşırı ya da yetersiz uyku, hava değişiklikleri ve parlak ışığa, yüksek ses veya kuvvetli kokulara maruz kalma; diğer tetikleyicilerdir.
Ayrıca pek çok diyet tetikleyicisi de vardır: Alkol (özellikle kırmızı şarap), yerfistıkları, çikolata, eski kaşar, suni tatlandırıcı aspartam, kafein ve fermante olmuş yiyecekler; bunların en bilinenleridir.