ÇÖPLEME KÖKÜ

Veratrum albüm L. (Liliaceae) türünün kurutulmuş rizom ve kökleridir. Bu tür 50-100 cm yüksek: likte, yeşilimsibeyaz çiçekli, çok yıllık yş j3tsu bir bitkidir. Yapraklar büyük, boyuna belirgin damarlı, kath ve sivri uçludur. Kuzeydoğu Anadolu dağları (Ziğana dağîarı)’mn orman açıklıklanndaki çayırlardayetişir

tekurutulur (Resim : 95 ve 96).

Dış görünüşü: 5-10 cm uzunlukta, küçük bir havuç biçiminde, 1.5-2 cm çapında, üzeri soluk siyah renkli ve kök kalıntıları ile kaplıdır. Tadı acı olup tozu şiddetle aksırtır.

Bileşim: Alkaloitler (jervin, protojervin, veratridin ve diğerleri) taşımaktadır. Anadolu menşeli köklerde ortalama olarak % 0.50 oranında alkaloit bulunduğu saptanmıştır (1,2).

Etki ve kullanılış: Aksırtıcı, kızartıcı ve ishal yapıcı etkilere sahiptir. Çok tahriş edici olduğundan halen drog dahilen kullanılmamaktadır. İnfusyon (% 0.5) haricen bazı deri hastalıklarına ve vücut parazitlerine (uyuz) karşı kullanılmaktadır.

Memleketimizde bugün bilhassa, nezle sonucu meydana gelen tıkanıklıklarda burnu açmak için, enfiye şeklinde kullanılmaktadır. Rizomun iç kısmı bir çakı ile kazınır ve elde edilen toz buruna çekilir. Bu nedenle drog İstanbul aktarlarında “Kökenfıye” veya “Suut kökü” (Arapça suut: enfiye) ismiyle satılmaktadır.

Dioscorides döneminden beri Doğu ülkelerinde kullanılan bir drogdur.

Bazı yayınlarda bu âıogunAchiîleaptarmica L., Cyperus longus L., Delphinium veya Helleborus türlerinden elde edildiği kayıtlı (3, 4, 5) ise de, halen İstanbul aktarlarında satılan drog, bu türlerden hiçbirine ait değildir.

Diğer isimler: Akçöpİeme, Beyaz çöpleme, Beyaz harbak, Dokuztepeli, Harbak ebyaz, Kunduz kökü, Kökenfiye, Suut kökü.

Toksikolojik etki: Bütün bitki zehirlidir. İnsanlarda zehirlenme nadir görülür. Bu da kökünün ilaç olarak kullanılması sırasında, tıbbi miktarın üstündeki miktarlarda drog alınmasına bağlıdır. Öldürücü doz 1-2 gr arasında değişmektedir. Karın ağnsı, ishal ve kusma ile kendini gösteren bir zehirlenme yapar. Ölüm kalp durması ile meydana gelir. Memleketimizde bilhassa genç hayvanlarda (kuzu, buzağı, tay) ishal ile meydana gelen öldürücü zehirlenmeler yapmaktadır.

ÇÖVENKÖKÜ

Bazı Gypsophila türleri (Caryophyllaceae)’nin, ilkt«dıarda topraktan çıkartılıp güneşte kurutulmuş, kök ve rizomlandır. Anadoluda çöven elde edilen türler çok yıllık, kaim köklü, basit yapraklı ve küçük çiçekli bitkilerdir. Çiçekler 5 parçalı beyaz veya pembe renkli ve saplıdır. Anadoluda 50 kadar Gypsophila türünün bulunduğu bilinmektedir (5, 6). Buna karşılık, aşağıda belirtilen, 5 türden çöven elde edilmektedir (7, 8).

G. arrostii Guss. var. nebulosa (Boiss. et Heldr.) Bark.: İç – Batı Anadolu bölgesinde (Afyon, Antalya, Burdur, Konya) yetişir.

G. bicoior (Freyn et Sint.) Grossh.: Doğu Anadolu bölgesinde (Artvin, Van) yetişir. ‘_, , .; x

G. eriocalyx Boiss.: Orta Anadolu bölgesinde (Ankara, Eskişehir, Kayseri, Niğde) yetişir.

G. perfoliata L.: Orta Anadolu bölgesinde (Ankara, Denizli, Kayseri, Konya, Sivas) yetişir.

G. venusta Fenzl: Orta ve Doğu Anadolu bölgesinde (Ankara, Çankırı, Erzurum, Kayseri, Konya, Malatya) yetişir.

1  – Gürgen, A.R.: Türkiyenin önemli eterik yağlan üzerinde araştırmalar, II – Ankara Y. Zir. Enst. Derg. 9 (2): 332 (1948).

2  – Kalças. E.L.: Food from the fields 33. Bornova (1980).

3 – Şener, B. Composition of Echinophora tenuifolia subsp. sibthorpiana volatite oil- K.H.C. Başer ve N. Güler (eds.):

Essential oils 23, İstanbul (1993).

Başer, K. H. C. ve ark.: Echinophora tenuifolia L. subsp. sibthorpiana (Guss.) Tutin uçucu yağının bileşİmi-X.BitkİS£İ İlaç

5  – Huber – Morath, A.: Gypsophila L., P. H. Davis: Flora of Turkey and the East Aegean IsSands 2: 149, Endinburgh (1967).

7  – Bııytup, T: Sur Toriğine de Radix Saponariae albaeRap. et Commun. 8 eme Congres Int. Bot. Paris, Sec. 14: 13 (1954).

8 – Sezik, E.: Türk çöveni’nin menşei ve kalitesi  Ankara Ecz. Fak. Mccm. 12: 41 (;983).


Çöven kökü eskiden Orta Anadolu bölgesinde (Beyşehir, Konya) tarlalarda yetişen türlerden (G. arrostii Guss. v&G. venusîa Fenzl) elde edilirdi. Bu bölgede traktör kullanımının yaygınlaşması ve tarlaların derin sürülmesi sonucu, çöven elde edilen bitkiler çok. azalmıştır.

Halen çöven.bilhassa Van gölü çevresinde G. bicolor (Freyn et Süit.) Grossh. türünden elde edilmektedir (Resim: 38). Erken ilkbaharda toprak kürek ile bir metre derinliğe kadar açılarak kökler, toplanır. Van gölü çevresindeki tarlaların toprağı kumluk olduğundan bu iş kolaylıkla yapılmaktadır. Kökler.toplayıcı tarafından yaş halde aracıya satılır. 1984 yılında yaş çövenin kilosu 40 liradan satılmıştır. Aracı aldığı kökleri bir yere toplar, güneşte kurutur ve kuru halde toptancı veya ihracatçıya devreder.

Dış görünüş: Elde edilen türe göre değişmekte (4) olmasma karşılık, genellikle 20-30 cm uzunluk ve 3-5 cm kalınlıkta silendirik parçalar halindedir. Dış yüzü beyaz veya sarımtırak beyaz renkli. Kolaylıkla kırılır. Kırılma yüzü düzgündür. Kokusuz veya hafif kokulu ve acımsı lezzetlidir. Su ile çalkalanır ise kalıcı bir köpük verir:

Bileşim: Şekerler, rezin ve triterpen sınıfı sapo-ninler (albosaponin) taşımaktadır. Anadolu kökenli çövenlerdeki ham saponin miktarı % 10-25 arasında değişmektedir. E, Sezik ve yardımcıları Anadolu çövenlerinin saponinleri ve bunların etkileri üzerinde araştırmalar yapmışlardır (1,2).

Etki ve kullanılış: İdrar ve balgam söktürüeü etkilere sahipse de tedavi alanında nadiren kullanılır. İnfusyon (% 1), günde 20-100 mi alınabilir. Ham saponositlerin anîivifal bir aktiviteye sahip olduğu gösterilmiştir (3). Antifungal etki zayıftır

..Memleketimizde bilhassa tahin helvası yapımında ve yünlü kumaşların temizlenmesinde kullanılır. Değerli bir dışsatım ürünüdür.

Diğer isimlen Çevğeri, Çövenotu, Dişi çöven, Helvacı çöveni, Şark çöveni, Tarla çöveni.

Katıştırma: Doğu Ariadoluda yetişen bazı bitkilerin kökleri toplanıp ikinci kalite çöven olarak satışa çıkartılmaktadır. Pişik gtvöM {AcaHtholimon türleri), Geven (Astragatus’türleri), Dağ çöveni {Scorıoneramgida Aacher) ve Onobrychis cörnuta (L.) Desv. türüdür..

Ertyaygın olanı gevenköküdür’DöğuAnâdöîuda geven, traktör arkasına takılan bir jırrhık yardımıyla topraktan sökülmekte, üst kısmt yakacak olarak kullanılmakta ve kökü ise ba£ı tüccarlar tarafından ticarete çıkartılmaktadır.

Geven kökü îstanbuldaki bâzı aktarlar tarafından da çöven kökü yerine satılmaktadır. Geven Icokü, dış görünüş bakımından, çöven köküne F)enzerse de etkili madde olan saponinîefı taşımadığı için çöven kökü yerine kullanılamaz.

Çöven kökünü geven kökünden ayırt edebiîmek için küçük bir kök parçası toz edilir ve bir şişe İçinde su ile kuvvetle çalkalanır. Sii üstünde kalıcı ve bol bir köpük meydana gelir ise ‘Kümüne çöven köküdür. Geven kökü.bu deney ile kalıcı bir Jcöpük

ÇUHAÇİÇEK KÖKÜ

Primula veriş L. (Syn: P. öfficmalis :{i3) ffill) (Primulaceae türünün ilkbahar veya sonbaharda toplanıp kurutulmuş .gökleridir., Bu, tiir 10-50 cm yükseklikte, yapraklan tabanca şejclinde toplanmış, çiçekleri şıltın sanş^rençok yıIUk ve ptsu bir bitkidir. Bilhassa sulajt Memleketimizde Doğu Anadolu Kars) dağlarında yetişmektedir.

Dış görünüş: 10-12 cm uzunluk ve 5-6 mm

1  – Sezik, E. ve Toker, G.: Bazı triterpenik saponinlerin ince kabaka kromatografi ite aynlması – IV. Bitkisel İlâç Hammaddeleri Toplantısı, bildirilen 147, Eskişehir (1983), ve Eczacılık Bült. 24 (3): 38 (1982J.

2 – Sezik, E. ve Türköz. S.: Bazı triferpenik saponinlerin kolon kromatografi si ile ayırımı – IV. Bitkisel İlâç Hammaddeleri

Toplantısı, bildiriler 145, Eskişehir (1982).

3  – Sezik, E. ve ark.: Bazı triterpenik saponozitlerin anüviral aktiviteleri – IV. Bitkisel İlâç Hammaddeleri Toplantısı, bildiriler

139, Eskişehir (1983).

4 – Sezik, E. ve ark.: Bazı saponozitlerin antifungal etkileri üzerinde araştırmalar – ÎV. Bitkisel ilâç Hammaddeleri Toplantısı,

bildiriler 137, Eskişehir (1983).

kalınlıkta, etrafı ince kök parçaları ile kaplı, dış kısmı esmer, iç kısmı sarımsı renkli parçalar halindedir. Hafif kokulu ve anasonu andırır lezzetidir.

Bileşim: Bitki uçucu yağ, saponin glikozitleri ve flavon türevleri taşımaktadır.

Çiçekleri (Floş Primulae) terletici, yatıştırıcı ve balgam söktürücü etkilere saiıiptir. Eskiden bilhassa göz hastalıklarına karşı kullanılırdı. Evliya Çelebi Bingöl dağlarında yetişen Primula türleri için şöyle yazmaktadır (1).

Taze yaprakları çıban tedavisi için, çıbanın üzerine sanlır ve sık sık diğer bir taze yaprakla değiştirilir.

Kullanılış şekli: Dekoksiyon (% 2-3), günde 3 bardak içilir.

Diğer isimleri: Ayıkulağı, Tutya çiçeği (Erzurum ve Kağızman bölgesi). Çiçekleri mor renkli olan Primula türlerine Doğu Anadoluda “Suçiçeği” ismi verilir. Evvel baharotu, Felçotu.

Anadoluda yaygın olan P. elaîior (L.) Hiîl (Resim: 70) (çiçekleri soluk san veya erguvan renkli) ve P. vulgaris Huds. (çiçekleri san, mor veya beyaz renkli ve bitki gövdesiz) türlerinin kök ve çiçekleri de yukarıdaki tür gibi kullanılır.