Kalp Mürmürleri

Birçok kalp mürmürü (üfürüm) “masum”dur. Bu, altta yatan başka bir kalp hastalığından kaynaklanmadığı anlamına gelir. Çocukların kalpleri göğüs kafesine daha yakındır ve doktorlar sıklıkla çocuklarda herhangi bir kalp hastalığından kaynaklanmayan mürmürler (üfürümler) duyarlar. Bazen, kalp üzerinde baskıya neden olan hastalıklar anemi, gebelik ya da ateş gibi- da masum bir mürmür (üfürüm) yaratır.

Bir kalp mürmürü (üfürüm), kalbin içindeki bazı yapıların anormalliğine işaret edebilir. Kalp kapakçığı anormallikleri, “masum olmayan” kalp mürmürlerinin (üfürümlerin) en yaygın olarak görülen nedenidir.

Bazı mürmürlere (üfürümlere), sertleşen ve kalbin rahatça akmasına izin verecek kadar açılmayan kalp kapakçıkları neden olur. Bir kalp kapakçığı daraldığında (stenotik),, örneğin, daralmış kapakçıktan pompalanmakta olan kan ses yapar. Bu, su tüm basıncıyla akarken bir bahçe hortumun ucunu sıkmanıza benzer daralma, daha yüksek bir sese neden olur.

Diğer mürmürlere (üfürümlere), tam olarak kapanmayan ve sızma yapan bir kapakçıktan geri akan kan neden olur. Kalp kapakçıkları, kanın sadece bir yöne doğru hareket etmesini sağlayacak biçimde oluşturulmuştur. Kapakçıklar sızdırma yaptığında, basınç farklılıkları kanı kapakçıktan geri iter ve bir mürmüre (üfürüme) neden olur.

Bazı kişilerin kalp kapakçıkları doğuştan olağan dışıdır. Bu da bir kalp mürmürüne (üfürüme) neden olabilir. Bazı kişilerin doğuştan ya atriyal odacıkları (atriyal septal defekt) arasındaki duvarda ya da ventrikül odacıklar (ventriküler septal defekt) arasındaki duvarda delikler bulunur. Bu küçük deliklerden çıkan kan, mürmürlere (üfürümlere) neden olabilir.

SEMPTOMLAR
Kalp mürmürlerinin (üfürümlerin) kendisi semptomlara neden olmaz. Ancak, mürmürlere (üfürümlere) neden olan hastalık aynı zamanda halsizlik, güçsüzlük, nefessiz kalma, bacaklarda ve karında şişme, göğüs ağrısı ve bayılma nöbetlerini içeren semptomlara da neden olabilir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Bir kalp mürmürünün (ürürümün) varlığı, fiziksel muayeneyle saptanabilir. Doktorunuz genellikle, mürmürü (üfürümü) sadece stetoskopla dinleyerek bu mürmürün (ürürümün) masum olup olmadığı ya da bir kalp anormalliğine işaret edip etmediğini teşhis edebilir. Bu muayene genellikle doktorunuza anormalliğin ne olduğu ve ne kadar şiddetli olabileceği konusunda bir fikir verir.

Bir kalp mürmürü (üfürüm), eğer kalbin kasılma evresinde oluşursa sistolik; kalp atışı olmadığında oluşursa da diyastolik olarak tanımlanır.
Mürmürler (üfürümler), stetoskopla ne kadar iyi duyulabildiklerine ve yarattıkları türbülansın (hava burgacının) doktorunuz elini göğsünüze koyduğunda hissedilip hissedilemediğine göre de 1 (çok zor duyulabilen) ila 6 (çok yüksek) arasında bir ölçekte sınıflandırılır.

Sesin ortaya çıktığı odacık ve sesin ortaya çıkma aralığı ile sesin süresi de önemli faktörlerdir. Doktor, bir kalp mürmürünün (ürürümün) altta yatan bir soruna işaret edip etmediğine karar verirken bu faktörlerin tamamını değerlendirir.Doktorunuzun muayenesi, kalpte muhtemel bir anormalliği simgeleyen bir mürmür (üfürüm) olduğunu ortaya koyarsa, en sık ekokardiyogram olmak üzere başka testler de yapılır.

Masum olmayan mürmürlerin (üfürümlerin) tedavisi, mürmüre (üfürüme) neden olan hastalığa bağlıdır. Bunlardan birçoğu kalp kapakçığı anormallikleridir.

Enfeksiyöz Endokardit

Özellikle agresif (saldırgan) bir bakteri türü kan dolaşımına girip kapakçıklara yerleştiğinde, sağlıklı bir kalpte enfeksiyon (iltihaplanma) gelişebilir. Daha sıklıkla enfeksiyon (iltihaplanma), daha önceki bir ateşli romatizma krizi ya da diğer kalp hastalıklarından dolayı hasar görmüş olan kapakçıklarda oluşur.

Enfeksiyonlar, hasar görmüş kapakçıkları cerrahi yolla değiştirmek için kullanılmış olan yapay kapakçıklarda da görülebilir. Enfeksiyona neden olan mikroorganizmalar kan dolaşımına genellikle dental (dişle ilgili) bir işlem, sindirim sisteminin muayenesi ya da genital veya üriner bir işlem esnasında küçük kan damarları yaralandığında girer. Özellikle intravenöz ilaç kullananlar, bu enfeksiyon riskini taşırlar.Enfeksiyon gelişirken, enfektan organizmalar ve enfeksiyonla savaşmaya çalışan kan hücreleri birleşerek, kapakçıkların yüzeyine yapışan ve vejetasyon olarak adlandırılan çıkıntıları oluştururlar.

Endokardit, akut ya da subakut (yarı akut) olabilir. Semptomlar büyük ölçüde enfeksiyona neden olan organizmanın türüne bağlıdır.
Akut endokarditte kalp, stafilokoklar gibi özellikle agresif (saldırgan) bakterilerin saldırısına uğrar. Bakteriler kapakçığa yerleşir ve hızla büyür.

Daha sıklıkla endokardit, subakut (yan akut) türde olduğu gibi, bir kapakçığa yerleşen ve daha yavaş çoğalan daha az agresif (saldırgan) bakterilerden kaynaklanır ve vejetasyonlara neden olur. Streptokok viridans, subakut (yarı akut) endokardite en yaygın olarak neden olan bakterilerdir.

SEMPTOMLAR
Akut endokardit tipik olarak yüksek ateş, titremeye neden olan üşüme nöbetleri, derin güçsüzlük ve halsizlik gibi semptomlara neden olur. Enfeksiyon (iltihaplanma), kalp kapakçığına ciddi hasar vererek kalp yetmezliği ya da ölümle sonuçlanabilir.Subkutan (yan akut) endokardit, hafif güçsüzlük ve halsizlik, intermitan (aralıklı) düşük dereceli ateş ve ağrı yapan kaslar gibi daha hafif semptomlara neden olur.

Her iki tür endokardit de, enfekte vejetasyonların koparak akciğerler, beyin, deri ve böbrekler ya da diğer organları içeren vücudun diğer bölümlerine gittiği septik emboliye yol açabilir.

Bu kümeler, boyutlarına ve nerede yerleştiklerine bağlı olarak, bir arteriyal embolinin neden olduğu tüm olağan sorunlara neden olabilirler ve bu semptomlar, parçacıklar enfekte olduğundan ve gittikleri organlarda enfeksiyonlara (iltihaplanmalara) neden olabileceklerinden dolayı kötüleşirler.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Endokarditi teşhis etmenin en iyi iki yolu, genellikle anormal olan kan kültürleri ve özellikle kalp kapakçıklanndaki vejetasyonlan en iyi şekilde gösteren transözofajeal ekokardiyogram olmak üzere ekokardiyogramdır.

İnfektif endokardit, 4 ila 6 hafta intravenöz bir antibiyotikle tedevi edilir; kullanılan antibiyotik, hastalığın içerdiği organiz¬maya bağlıdır (göre değişir). Ciddi bir kalp hasarını önleme çabasıyla antibiyotik tedavisi bazen hastalığı doğrulayan laboratuar testleri tamamlanmadan başlatılır.Enfeksiyon özellikle agresifse ya da derin bir şekilde kalp dokusuna yayıldıysa, enfekte olmuş kapağı yapay bir kapak ile değiştirmek için acil bir ameliyata gerek duyulabilir.

Hastalıklı ya da yapay kapakçıkları olan kişiler, kan dolaşımına bakterilerin girmesine neden olabilecek herhangi bir tıbbi işlemden önce önleyici dozda antibiyotik kullanmalıdırlar. Bir kalp kapakçığı sorununuz ya da kalp mürmürünüz (üfürümünüz) varsa, doktorunuza bu önlemi almanız gerekip gerektirmediğini sorunuz.

Valvotomi, Kapak Onarımı ve Kapak Değiştirilmesi

Bu teknik genellikle hemen bir rahatlama sağlar fakat kapakçık stenozu (daralması) birkaç ayda yeniden meydana gelebilir. Valvotominin iyi tarafı, açık kalp ameliyatı gerektirmemesidir. Valvotomi konsepti ve tekniği, daha çok anjiyoplastininkine benzer.

Cerrahi kapak oranını Kapak onarımı ya da değiştirilmesi, açık kalp ameliyatı gerektirir. Ameliyat, cerrahın kalp çalışmazken kalp dokusu üzerinde çalışabilmesi için kalbin geçici olarak durdurulmasını kapsar. Ameliyat esnasında vücut, bir kardiyopulmoner bypass makinesiyle desteklenir. Ameliyat esnasında ölüm riski, hangi kapakçıkların değiştirildiğine ve kaç kapakçığın ameliyat edilmesi gerektiğine bağlı olarak genellikle %1 ila %5 arasında değişir. Çok hasta olan ve acilen ameliyat edilmesi gereken kişilerin, ameliyat esnasında ölüm riski daha yüksektir.

Kapak onarımı ameliyatlarında vücudun kendi yapıları korunduğundan, yapay kapakçıklar takıldığında meydana gelen komplikasyonların gelişmesi riskiniz yoktur. Kalp onarımı, mitral yetmezliğin düzeltilmesinde başarıyla kullanılmaktadır. Kapak onarımının kapak değiştirilmesine tercih edilmesine rağmen, kapak onarımın kapak sorununun doğasına bağlı olarak her zaman gerçekleştirilmesi mümkün değildir.

Cerrahi kapak değiştirilmesi
Hastalıklı bir kapakçık değiştirildiğinde, kapak protezi sentetik bir maddeden yapılabilir (yapay kapak); bir domuzdan alınabilir (domuzların kalp kapakçıkları boyut ve şekil açısından insanlarınkine benzerdir) ya da kendi dokunuzdan yapılabilir. Hem dokudan hem de sentetik maddeden yapılan kapaklar, kalp odacıklarından normal kan akışının sağlanmasında eşit derecede iyidirler. Her bir tür kapağın avantajlar basitçe şu şekilde özetlenebilir:

Yapay kapaklar, değiştirilmeden daha uzun süre dayanır. Yapay kapağı olan çoğu kişi, hayatlannın sonuna kadar kapak değiştirilmesine gerek duymadan yaşayabilirler. Dokudan yapılmış kapakçığı olan kişilerin %50’sinin kapakçığının ise 15 yıl içinde değiştirilmesi gerekir

■ Dokudan yapılmış kapakçıkların kan pıhtısı yapma olasılığı yapay kapakçıklarınkinden daha azdır.

Yapak kapakçıkların kan pıhtısı oluşturma olasılığı daha yüksek olduğundan, yapay kapakçığı olan kişilerin kan inceltici kullanmaları gerekir. Ancak bu, ciddi kanama riskini arttırmaktadır.Yapak kapakçıklar daha uzun süre dayandığından ve yaşlı kişilerde (varfarin kullanan) kanama riski daha düşük olduğundan, 55 yaş altında olan kişilerde yapay kapakçıklar daha çok tercih edilir.

Çocuk doğurmayı planlayan kadınlara yapay kapakçıklar tavsiye edilmez çünkü gebelik esnasında varfarin kullanılamaz. Ancak, alternatif olarak daha yeni kan incelticiler kullanılabilir. Varfarinden kaynaklanan kanamanın 55 yaşından daha yaşlı kişilerde görülme olasılığı daha yüksek olduğundan, bu yaş grubu için dokudan yapılan kapakçıklar daha çok tercih edilir.

Tüm kapakçık türleri enfeksiyona (endokardit) açıktır. Bu nedenle, kapak proteziniz varsa, kan dolaşımınıza bakteri girmesi olası olan her durumda antibiyotik kullanmanız gerekir. Bu, dental (dişle ilgili) veya diğer tıbbi işlemler esnasında gerçekleşebilir.