Kalp Pilleri

Elektrik sinyalleri telden aşağı inerek kalp kasını harekete geçirir ve kalbin pompalama yapmasına neden olur. Her bir elektrik sinyali bir kalp atışına neden olur. Kalp pili (pacemakerı) bulunan kişilerin kalp hızları değiştiğinde hafif bir çarpıntı hissetmelerine rağmen, elektriksel uyarıları hissedemezsiniz.

kalp pili

Uyarı jeneratörleri vücudun dışında bulunan geçici kalp pilleri (pacemakerlar), kalbinizin yavaş atmaya ilk başladığı acil durumlarda kullanılırlar ve birkaç gün vücutta bırakılabilir. Bunları daha uzun bir süre kullanmak enfeksiyon ya da kan pıhtısı oluşma riskini arttırır.
Kalbinizin yavaş atması geçici bir durumdan kaynaklanmadığında kalıcı kalp pillerine (pacemakerlara) gerek duyulur.

Tipik olarak 7 ila 12 yıl dayanan pillerle çalışırlar. Kalıcı kalp pillerinin jeneratörleri, deri altında göğüs kemiğinin altına yerleştirilir ve teller, göğüs kemiğinin altından geçen geniş bir venden (toplardamardan) geçirilerek kalbe ulaştırılır.Bazı kalp pilleri (pacemakerlar) kalbin sadece bir odacığını çalıştırırken bazı kalp pillerinin hem atriyumu (kulakçığı) hem de ventrikülü (karıncığı) tetikleyen elektrotları bulunur. Kalıcı bir kalp pilini yerleştirmek için yapılan bir operasyon (ameliyat) sadece bir ya da iki saat sürer ve lokal anestezi kullanılarak gerçekleştirilebilir.

Çoğu kalp pilinin (pacemakerın), kalbin normal ritmini izleme ve sadece kalp hızınız belirli bir seviyenin, genellikle dakikada 60 atışın, altına düşerse bir elektriksel uyarı gönderme kapasitesi vardır. En karmaşık aletler, vücudun kalbin hızlanması ya da yavaşlamasına ne zaman gerek duyduğunu sezip kalp hızını buna göre ayarlayabilir.

Bir kalp piliyle (pacemakerla) yaşamanın getirdiği çok az sınırlandırma vardır. Kalp pilleri (pacemakerlar) metal olduğundan, havaalanında güvenlikten geçerken bazen bazı düzenlemelerin yapılması gerekir. Ayrıca, manyetik rezonans görüntüleme de yapılamaz çünkü mıktanıs metali çeker.

Daha yeni aletlerin koruyucuları daha gelişmiş olduğundan evde kullanılan elektronik aletlerden kaynaklanabilecek sorunlar konusunda endişe duymanıza gerek yoktur.

Piller azalınca, kalp pilleri (pacemakerlar) yavaşlama eğilimi gösterir. Dolayısıyla, birkaç ayda bir kalp pilini kontrol ettirmeniz gerekir. Doktorunuzun muayenehanesinde ya da hatta özel bir alet kullanılarak telefonda kontrol edilebilir.

Kalp pilinizin (pacemakerınızın) yeniden programlanması gerekirse, doktorunuz invaziv herhangi bir önlem almadan kalp pilinin talimatlarını değiştirmek için bir radyo vericisi kullanabilir. Pilin yaklaşık olarak 7 ila 10 yıl sonra değiştirilmesi gerektiğinde, başka bir operasyon (ameliyat) gerekir.

Kalp Krizinde İlk Yardım

kalp

Anında bakım: Birisinden yardım çağırmasını isteyin ya da kişinin acil yardıma ihtiyacı yoksa siz 112’i arayın. Bilinci açıksa kişiyi yatırın. Boyun çevresindeki dar giysileri.çıkartın, kişiyi sıcak tutun ve rahatlatmaya çalışın.

Nitrogliserin gibi bir kalp ilacı taşıyıp taşımadığım sorun. Kişiye ilacı alması için yardım edin. Bir aspirini çiğneyip yutmasını, sonra da su içmesini sağlayın. Aspirin kanı sulandırıp kalbin daha fazla kan almasına yardımcı olur. Kişiye yiyecek ya da içecek hiç bir şey vermeyin. Tıbbi yardım gelene kadar kişinin yanından ayrılmayın. Takviye oksijen varsa kullanın.

Kalp Ritmini İzleme

Holter monitörü Ambulatuvar EKG olarak da adlandırılan Holter monitörü, siz günlük aktivitelerinizi sürdürürken ve uyurken 24 ila 48 saatlik periyodlarda kalp ritminizi izleyen kaydedici bir cihazdır.

Bu monitör, geçici olarak göğsünüze yerleştirilen ve elektrot olarak adlandırılan küçük metal diskler aracılığıyla kalp fonksiyonunuzu kaydeder. Elektrotlar, her bir kalp atışı tarafından yaratılan elektrik sinyallerini saptar. Sinyal, bir ceketin cebine ya da boynunuza astığınız bir çantaya sığacak kadar küçük olan kutuya (kaydedici (kayıt cihazı)) iletilir ve kaydedilir.
kalp ritmi

Bir Holter monitörü kullanmak, eğer erkekseniz, göğsünüzü tıraş etmekten başka özel bir hazırlık gerektirmez. Semptom günlüğünüze nasıl not alacağınız ve eğer kablolar çıkarsa onlan nasıl geri takacağınız konusunda size bilgi verilecektir. Cihazı kuru tutmanız da gerekir.

Test süresince semptomları ve yaptığınız günlük aktiviteleri kaydetmeniz istenir. Halsizlik, baş dönmesi, göğüs ağrısı, çarpıntı hissettiğiniz her anı ya da kalp atışınızın bozulmuş olabileceğini gösteren diğer göstergeleri not ediniz. Birçok makinenin semptomlar görüldüğünde onları kaydetmek için kullanabileceğiniz düğmeleri de mevcuttur.

Test sürecinin sonunda doktor tuttuğunuz günlüğü kaydedicideki (kayıt cihazındaki) bilgilerle karşılaştıracaktır. Doktorunuz özellikle semptomların görüldüğü anlarda herhangi bir ritim anormalliği yaşanıp yaşanmadığına bakacaktır.

Holter monitörünün bir dezavantajı; kaydetme süresinin semptomlarınız çok seyrek olarak oluşuyorsa anormalliklerin belirlenip kaydedilmesi için yeteri kadar uzun olmamasıdır. Bu durumda, doktorunuz bir olay (event) monitörü kullanmanızı tavsiye edebilir.

Bazen monitör; Holter monitörü tarafından saptandığında semptomlara neden olmasalar bile gelecekte ciddi bir soruna neden olma potansiyeli olan kalp ritmi bozukluklarını da saptar. Doktorunuz, başka testlerin de gerekip gerekmediğini sizinle görüşecektir.

Olay (event) monitörü Bir olay (event) monitörü, EKG ölçümlerini kaydeden küçük, portatif (taşına bilir) bir cihazdır. Pille çalışan bu cihaz, bir deste oyun kağıdı boyutundadır ve cebe kolayca sığar. Bir Holter monitörü gibi bir olay (event) monitörü de, anormal kalp ritimleriniz (ritim bozukluklarınız) olup olmadığını saptamak için siz günlük aktivitelerinizi sürdürürken (ve uyurken) EKG ölçümleri yapar.

Bir olay (event) monitörü özellikle, anormal bir kalp ritminden kaynaklanan semptomlarınız oluyorsa fakat bu semptomlar ortalama 24 saatlik bir periyotta birçok kez meydana gelmek yerine daha seyrek (örneğin haftada bir ya da iki kez) meydana geliyorsa faydalıdır.
Bir Holter monitörü 24 saate kadar sürekli olarak EKG ölçümleri yaparken, bir olay (event) monitörü haftalarca ya da aylarca kullanılabilir ve EKG ölçümünü periyodik olarak kaydeder.

Anormal bir kalp ritminden kaynaklanabilecek semptomlarınız -çarpıntı, göğüs ağrısı ya da baş dönmesi gibi- olduğunda, olay (event) monitörünü çalıştırırsınız ve monitör o andaki EKG ölçümünüzün bir kaydını tutar.

İki tür olay (event) monitörü vardır:
■ Döngüsel olmayan monitörler, cebinizde ya da cüzdanınızda taşıdığınız küçük cihazlardır. Anormal bir kalp ritminiz (bir ritim bozukluğunuz) olabileceğini hissettiğinizde, monitörü kalbinizin tam üstüne göğsünüze bastırırsınız. Yaklaşık olarak 30 saniye kalp ritminizi kaydeder. Çoğu döngüsel olmayan monitör, 30 saniyelik birçok ölçümü hafızasında tutabilir. Semptomlarınız birkaç dakika sürme eğilimi gösteriyorsa, bu cihazlar çok faydalıdır.

Bir düğmeye bastığınızda monitör, düğmeye basmanızdan birkaç saniye önceki haliyle başlayarak sürekli olarak EKG ölçümünüzü kaydeder. Semptomlarınız sadece birkaç saniye sürüyorsa, döngüsel monitör faydalıdır çünkü siz semptomları hissetmeden önceki kalp ritminizi bir süreliğine kaydeder; döngüsel olmayan bir monitör bunu yapamaz.

Mitral Stenoz ( Daralma ) ve ( Mitral ) Yetmezlik

Mitral stenoz; kapakçığın sertleşmesini ve mitral kapak açıklığının (ağzının) daralmasını içerir. Mitral stenozun en yaygın nedeni; sonuçta sol ventrikülün (kanncığın) genişlemesine kanın akciğerlere geri dolmasına neden olan ateşli romatizmadır.

Mitral stenoz yavaşça gelişir ve yıllarca semptomlara neden olmaz. Geçmişte, ateşli romatizma ve mitrol stenoz daha yaygınken, kadınlar mitral yetmezlikleri olduğunu genellikle gebeyken keşfederlerdi. Çünkü gebelikte, kalp üzerindeki ekstra yük semptomlara neden olur.

Mitral yetmezlik (mitral regürjitasyon ya da mitral inkompetans olarak da adlandırılır), mitral stenozdan çok daha yaygındır. ‘ Mitral kapakçığın şeklini bozan ve sol ventrikül (karıncık) kasıldığında, kanın aorta girmesine olanak sağlamak yerine sol atriyuma (kulakçığa) geri pompalanmasına neden olan bir hastalık, mitral yetmezliğe neden olur.

Şiddetli mitral yetmezliğin en yaygın nedeni bir zamanlar ateşli romatizmaydı. Günümüzde mitral yetmezliğin en yaygın nedeni, sol ventrikülün (karıncığın) ve sol atriyumun (kulakçığın) gerilmesine neden olarak mitral kapakçığın genişlemesine ve kanın ventrikülden (karıncıktan) sol atriyuma (kulakçığa) sızmasına neden olan konjestif kalp yetmezliğidir.

Mitral kapak prolapsusu (sarkması) da hafif mitral yetmezliğin yaygın bir nedenidir.

SEMPTOMLAR

Mitral stenozda, yıllarca hiçbir semptom yaşamayabilirsiniz. Sonunda, kan akciğerlerde biriktikçe konjestif kalp yetmezliği gelişir. Bu meydana geldiğinde, efor sarf ederken ya da uzanırken (yatarken) nefessiz kalırsınız. Aynca, beyaz köpüklü ya da kanlı balgam (spurtum) da çıkarabilirsiniz.

Mitral stenoz şiddetli olduğunda, atriyumdaki (kulakçıktaki) kan basıncı gerilme ve genişlemeye yol açar ve bu da odacığı atriyal fibrilasyona (kulakçık kasılmasına) daha açık bir hale getirir. Bu anormal kalp ritmi (ritim bozukluğu); hızlı, düzensiz kalp atışı ve halsizlikle karakterizedir.

Mitral yetmezlikte de semptomlar yavaşça gelişir. Bir çok kişide hiçbir zaman semptom oluşmaz. Semptomlar oluştuğunda en belirgin olanları halsizlik, nefessiz kalma ve konjestif kalp yetmezliğinin diğer semptomlarıdır. Atriyal fibrilasyon da uzun süredir mitral yetmezliği olan kişilerde daha sık oluşur.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Doktorunuz, kalbinizi dinledikten sonra mitral stenozdan ya da mitral yetmezlikten şüphe edebilir. Bu hastalıkların her biri karakteristik bir mürmüre (üfürüme) neden olur.

Ekokardiyografi, teşhisin doğrulanması ve sorunun şiddetinin belirlenmesinde yardımcı olur.Mitral stenozda, semptomlarınız varsa tedaviye başlanılması gerekir. İlaçlar, semptomların kontrol edilmesine yardımcı olabilir. Embolinin (pıhtıların) felce ve diğer komplikasyonlara neden olmasını önlemek için kan incelticiler gerekli olabilir.

Kapakçığınız belirli bir derecede daraldığında, kalp fonksiyonu hızla düşer. Kalp zayıflamaya başlamadan önce ameliyat olmak en iyisidir. Yaralanmış kapakçıklan cerrahi yolla onarmak genellikle mümkün olmadığından, kapakçığı yenilemek (değiştirmek) gerekir. Bu tür ameliyattan kaynaklanan ölüm riski %2 ila %3’tür.

Mitral regürjitasyonda, hafif konjestif kalp yetmezliği semptomları ilaçlarla tedavi edilir. Bu tedavi yeterli rahatlama sağlamadığında ya da bir ekokardiyogram sol ventrikülünüzün (kanncığınızın) genişlemekte veya zayıf bir şekilde kan pompalamakta olduğunu gösterdiğinde, ameliyata gerek duyarsınız.

Mitral yetmezlik, mitral kapakçığı geren konjestif kalp yetmezliğinden kaynaklandığında, kapakçığın ameliyat edilmesi işe yaramaz. Tedavinin amacı, ilaç tedavisiyle kalp kası fonksiyonunu iyileştirmektir. Bunun amacı, kalbin sol tarafında bulunan odacıkların boyutunu küçülterek mitral yetmezliği azaltmaktır.

Kalp Spazmı

Anjinayı göğüs ağrısının diğer nedenlerinden ayırt etmek önemlidir çünkü farklı şekilde tedavi edilir ve farklı bir prognozu (seyri) vardır. Göğüs ağrınızın anjina olmadığını bilmek çok güven verici olabilir.Göğüs ağrısı olan birçok kişi, bir kalp hastalıkları olabilece­ğinden endişe eder fakat göğüs ağnsı olan kişilerin sadece çok azının bir kalp hastalığı vardır.

SEMPTOMLAR
Anjina, göğsün ortasında bir baskı, sızı ya da yanma hissidir. Genellikle fiziksel egzersiz ve duygusal stres esnasında, soğuğa maruz kalındığında ya da ağır yemek­lerden sonra oluşur.

Arterler şiddetli bir şekilde daraldığında (%80’den fazla), dinlenirken de anjina hissedilebilir. Bu rahatsızlık tipik olarak göğüs kemiğinin (sternum) altında başlar; boyna, çeneye ve omuzlara (özellikle sol omza) ve hatta kola yayılabilir. Genellikle bir endişe ya da huzursuzluk hissi buna eşlik eder.

Anjina ağrısı genellikle keskin değildir. Daha ziyade, bir baskı ya da sıkışma hissidir. Bazen, sadece huzursuzluk yaratan bir histir; gerçek bir ağrı değildir. Vücudunuzun pozisyonu ya da derin bir nefes almak anjinayı etkilemez; ancak, plörezi (akciğer zan iltihabı) ya da perikardit gibi göğüs ağrısının diğer nedenleri bunlardan genellikle etkilenir.Genellikle bir anjina atağı sadece birkaç dakika sürer. Efor sarf etme tarafından tetiklendiyse, genellikle dinlendiğinizde birkaç dakika içinde geçer. Böyle bir ağrı 20 dakikadan fazla sürdüğünde, bir kalp krizine işaret edebilir.Bu tip bir ağrınız olursa ve 20 dakikadan fazla sürerse, bir ambulans çağırınız.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Anjinadan şüphelenildiğinde, doktor genellikle bir elektrokardiyogram (EKG) ve efor testi yapar. Bu testler, özellikle efor testi, koroner arter hastalığını saptamaya yardımcı olur.EKG tamamen tehlike­sizdir (güvenlidir). Bir efor testi sırasında kalp krizi geçirme olası­lığı 10000’de l’ dir.
Koroner anjiyogramla gerçekleştirilen bir kardiyak kateterizasyon sırasında kalp krizi geçirme riski (yaklaşık olarak 5000’de 1) biraz daha yüksektir fakat bu, koroner arter hastalı­ğını teşhis etmede daha kesin bir sonuç sağlar.
Koroner anjiyogram, EKG ya da efor testiyle sonuç alına­madığında ya da anjiyoplasti ya da ameliyatla tedavi gerekti­ğinde koroner arter hastalığını teşhis etmek için kullanılır. Ancak anjiyogram, kalp krizine neden olabilecek “hassas plakları” saptamakta daha az kesin bir sonuç verir.
Anjinanın tedavisi; ne kadar şiddetli olduğuna, son zamanlarda daha şiddetlenip şiddetlenmedi­ğine (halen hafif olsa da), yaşam tarzınızı ne kadar engellediğine ve beklentileriniz ile amaçlarınıza bağlıdır.

Aşağıdakilerden bazıları anjinanız için faydalı olabilir:

■ Risk faktörlerini azaltınız.

Koroner arter hastalığını ve anjinayı kötüleştiren risk faktör­lerini (sigara içme, aşırı kilo, yüksek kan basıncı (tansiyon) ve yükselmiş kolesterol gibi) ortadan kaldırma konusunda çaba harca­yınız ve yaşam tarzınızda diyabete (şeker hastalığına) yakalanma olasılığınızı azaltacak değişikler yapınız.

■ Günlük aktivitelerinizi ayarlayınız. Belirli tür aktiviteler düzenli olarak anjinaya neden oluyorsa, bu aktiviteleri daha yavaş yapmayı deneyiniz. Kalbiniz sabahları ve yemeklerden sonra daha çok baskı altındadır; dolayısıyla, bu zamanlarda fiziksel aktivitelerden kaçınınız.

■ Stres ve kızgınlığı azaltınız.
Stres ve kızgınlık düzenli olarak anjinaya neden oluyorsa, bir stres azaltma programına katılmayı düşününüz.

■ Egzersiz. Egzersizin anjinaya neden olmasına rağmen, denet­lenen bir egzersiz programı güvenle kalbi kuvvetlendirip sonunda da anjinayı azaltır. Yavaşça başlayınız; günün optimal (en uygun) zamanlarında yapacağınız egzersiz düzeyi­nizi giderek arttırınız. Doktorunuz neleri yapıp neleri yapamayacağı­nızı size söyleyebilir.İlaçlar da tedavide önemli bir  rol oynamaktadır:

■ Beta blokerler, kalp çok fazla çalışmak zorunda kalmasın diye kalp hızını yavaşlatmak için kullanılır. Anormal kalp ritmi riskini azaltırlar ve kan basıncını (tansiyonu) düşürürler.

■ Aspirin, trombosit fonksiyo­nunu (işlevini) etkileyerek hastalıklı kan damarlarında yeni kan pıhtılarının oluşumunu engellemeye yardımcı olmak için kullanılır.

■ Kalbiniz, kan basıncına karşı çalışmak zorundadır. Kalp krizinden sonraki birkaç gün içinde genellikle, esasen kan basıncını (tansiyonu) düşürerek, kalbinizin daha etkin bir şekilde çalışmasına yardımcı olmak için anjiyo tansin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörlerine başlanır.
Bu tedavilerin tamamı anjinanızı yeterli ölçüde rahatlatamazsa  ya da anjina yeni ve şiddetliyse, son zamanlarda şiddeti artmışsa ya da dinlenirken oluşuyorsa anjiyoplasti ya da koroner arter bypass ameliyatı gibi daha agresif (ve riskli) tedaviler gerekebilir. Teşhis ve tedavi için hastanede yatmak gerekebilir.

■ Gen tedavisi Deneysel bir anjina tedavisinde kalp kasma enjekte edilen genler küçük kan damarlarının kalbin yeterli kan tedarikinden mahrum bölgelerine doğru büyümelerine neden olur.