Pap Smear/Simir Testi

Bu test ile, belirtiler baş göstermeden çok önce rahim içerisindeki anormal hücreler teşhis edilebiliyor ve bu sayede başlangıç aşamasında rahim ağzı kanseri olan kadınların çok büyük bir çoğunluğu tamamen iyileştirilebiliyor.

Testi yaptırmanın fiilen hiçbir riski yoktur. Ayrıca, nispeten ucuz ve uygulaması basit olan bir testtir. Pap smear/simir geçtiğimiz 40 yıl içerisinde rahim ağzı kanseri kay­naklı ölümleri çok büyük oranda azaltmıştır.

Pap smear/Simir testinin Rahim Ağzı Kanseri Teşhisindeki Faydaları:

Çevre dokulara yayılan rahim ağzı kanseri hastalığının görülüş sıklığı, 1940’lardan bu yana kayda değer bir düşüş sergilemiştir. Bunun en büyük sebebi, düzenli olarak yaptırılmaya başlanan Pap smear/simir testleridir.

Düzenli olarak Pap smear/simir testi yaptırmak, bir kadının rahim ağzı kanserine yakalanma (ve akabinde hayatını kaybetme) ihtimalini ciddi biçimde düşürür.

Hamilelik Testi

Evde uygulanan hamilelik testle­rinin doğruluk oranı oldukça yüksektir. İdrarınızda human chorionic gonadotropin (HCG) hormonu aramak için uygulanır. Eğer hamileyseniz, seken adetin ilk gününden itibaren idrarınızda HCG bulunur.

Bir hamilelik testi, sabah çı­kılan ilk idrar üzerinde uygulan­dığında en doğru sonucu verir, çünkü HCG, mesanenizde gece boyunca toplanan idrarda birikir.

Testi uygulamak için, test diski­nin üzerindeki hazneye küçük bir miktar idrar damlatın. Test işleme geçtiğinde, sonuç penceresindeki rengin kırmızıya dönmeye başladı­ğını göreceksiniz. Çoğu testte, artı (+) işareti hamile olduğunuza, eksi (-) işareti de hamile olmadığınıza işaret eder. Çubuğun üzerinde, testin işleme geçtiğini gösteren bir kontrol penceresi olması daha da yararlıdır.

Test sonucu pozitif ise, muhte­melen hamilesiniz demektir; dok­torunuzu arayın ve bir teyit testi yaptırın. Test sonucu negatif olma­sına rağmen adet döngünüzde bir haftalık bir gecikme söz konusu ise, doktorunuza danışın. Kont­rol penceresinin renginde hiçbir değişiklik olmuyorsa, test yardım hattını arayın.

Hamilelik TestiYumurtlama (Ovülasyon) Testleri

Yumurtlama testi, yumurtalığınız­dan bir yumurta salındığını gösterir. Bu dönemde hamile kalma olası­lığınız çok yüksektir. Hamile kal­maya çalışan kadınlar, yumurtlama döneminde ilişkiye girmek için bu testi kullanabilirler. Test, idrarda, luteinizing hormonu (LH) adı veri­len bir maddeyi ölçer. LH düzeyin­deki ani bir artış, 36 saat içerisinde gerçekleşen yumurtlamayı tetikler.

Testi uygulamak için, test dis­kinin üzerindeki hazneye birkaç damla idrar damlatın. Belli bir süre sonra, kontrol ve sonuç pencere­sindeki renk değişimlerine bakın. Talimatları okuyup, test sonucu­nun pozitif mi negatif mi olduğu­nu öğrenin. Test sonucu negatifse, LH düzeyinde artış olana kadar, testi her gün tekrarlayın.

Diğer bir yumurtlama testi, ka­dının en doğurgan dönemini gös­termek için, tükürükteki estrojen ve progesteron seviyelerini ölçer.

Kadın Üreme Sistemi

Venüs tepesi Kasık kemiğini örten deri ve dokudur. Ergenlik çağından sonra Venüs tepesi kıllarla kaplanır.

Labia majora (Dış/Büyük dudaklar) ve labia minora (iç/ küçük dudaklar) Labia Latincede “dudaklar” anlamına gelmektedir. Dış dudaklar, iç dudaklar ve vajinayı çevreleyen dudağa benzer bir kıvrımdır. Çocukluk döneminde pürüzsüzdür. Ergenlik döneminden sonra kıllarla kaplanmaya başlar ve dudakların içinde yağ bezeleri oluşur. İç dudaklar vajinaya bitişik daha küçük bir deri kıvrımıdır. Cinsel uyarılma sırasında artan kan akışı genişlemelerine neden olur.

Klitoris Cinsel uyarılma sırasında sertleşen ve genişleyen küçük, yuvarlak bir bölgedir. Klitorisin uyarılması sonucunda orgazm meydana gelir.

İdrar deliği (Üretra) İdrarın geçtiği idrar yoluğu deliği. Klitorisin akında yer alır.

Himen (Kızlık zarı) Vajina deliğinde bulunan ince mukoza zarıdır. Bu zar vajinayı korur, ancak sağlık açısından mutlaka varolması gerekmez. Himen ya da kızlık zarı bir kadının ilk cinsel ilişkisinde yırtılır. Ancak bazı kadınlarda egzersiz yaparken veya tampon ya da diyafram yerleştirirken de yırtılabilir. Daha sonraki yaşantıda genellikle görünmez.

Vajinal delik Bir kadının iç üreme organının girişidir; aynı zamanda adet kanının, vajinal akıntının ve doğum sırasında da bebeğin çıkış kapısıdır.

Perine Vajina ve anüs arasındaki deri ve dokudur.

Kadın üreme sisteminin iç bölümleri şunlardan oluşur:

Vajina Vajinal delikten rahim ağzına, yani rahim girişine kadar ‘giden 7, 5 ila 12, 5 cm uzunluğundaki kaslı kanaldır. Vajina duvarları doğum sırasında bir bebeğin geçişini sağlayacak ölçüde esneyebilir. Bir miktar vajinal akıntı normaldir ve genellikle vajina duvarlarını kayganlaştıran salgılardan oluşur.

Akıntının yoğunluğu ve miktarı âdet döngünüzün farklı evrelerinde bulunan hormonlara göre değişir. Bu nedenle beraberinde menopozu getiren hormonal değişiklikler, özellikle de düşük estrojen seviyeleri, vajinal kayganlaşmanın azalmasına da yol açabilir. Vajinal delik, güçlü, elastik kaslarla çevrilidir. Kegel egzersizleri bu kasların bu kasları güçlendirmeye yardımcı olur.

Rahim ağzı Vajinanın devamında rahime açılan deliktir. Rahim ağzının kendisi küçük olup çapı yaklaşık 2, 5 cm. dir. Rahim ağzı deliği, rahim ağzının ortasında bulunan ve adet kanaması gibi sıvıların rahimden atılmasını sağlayan çok küçük yuvarlak bir deliktir; hamilelikten sonra, yaklaşık 0, 6 cm. lik bir açıklık gibi görünür. Rahim ağzı deliği doğum sancısı sırasında bebeğin çıkışına olanak vermek üzere 10 ila 12, 5 cm açılır.

Fallop tüpleri Rahmi yumurtalıklara bağlayan spagetti inceliğindeki iki ince tüptür. Yumurtalık bir yumurta hücresi bıraktığında, fallop tüplerinin ucundaki parmağa benzer küçücük çıkıntılar, yumurta hücresinin tüpü yakalamasına ve tüpün içine süpürülmesine yardım eder. Fallop tüpleri üreme için kritik bir öneme sahiptir. Bu tüpler, yumurtalıktan bırakılan yumurta hücresinin rahime ulaşması için bir geçiş yolu sağlar; yumurta ile spermin buluşma yeridir ve sürekli kasılmalarla döllenmiş yumurtayı rahime kadar götür.

Selülit ve Erizipel ( Yılancık )

sle

SEMPTOMLAR
Her iki enfeksiyon da birkaç saatte ya da günde derinin kızarmasına, dokunmaya karşı hassaslaşmasına ve ciltte yanma hissi oluşmasına neden olur. Aynı zamanda, kendi­nizi genel olarak hasta hissede­bilir ve ateşlenebilirsiniz; titreme görülebilir; enfeksiyon bölgesi yakınındaki lenf bezleri şişebilir ve kızaran bölgeden bu bölgeye yakın, şişmiş lenf bezlerine doğru uzanan kırmızı çizgiler oluşabilir.Selülit genellikle bacaklarda görülür ve sıklıkla deride çatlak­lara neden olarak deri yüzeyinde yaşayan bakterilerin daha kolayca enfeksiyona neden olabilecekleri derinin alt tabakalanna ulaşmalanna olanak sağlar. Bazen ayak derisindeki çatlaklar, bacaklarda selülit oluşmasına neden olur.

Selülitte genellikle olağan dışı bir sertleşme ve kalınlaşma hissi uyandıran geniş bir kırmızılaşmış alan görülür. Genellikle, kırmızı­laşmış alan içinde selülite uzanan çatlağı görebilirsiniz.
Erizipel (yılancık) genel­likle üç yerde görülür. Genellikle burun kemiğinde başlar; yanağın üst kısmında yayılır ve yüzün bir tarafında gözün şişmesine neden olur. Meme kanseri nedeniyle geçirilen radikal mastektomi (memenin ameliyatla alınması) sonrasında kol gibi lenf damarla-nnın kesildiği vücudun herhangi bir bölgesinde de görülebilir. Son olarak da, kalp ameliyatı nedeniyle bacağından damar alınan insan­larda olduğu gibi, damarların kesil­diği bölgelerde görülebilir. Son değinilen türdeki erizepel genel­likle selülitle kanştırılır.Erizipelde (selülittekinin tersine) genellikle birbiriyle bağlantısı olmayan farklı birkaç kırmızı yama görülür ancak bu yamalar selülitte olduğu gibi kabarık değildir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Selülit ya da erizipelinizin olduğundan şüphelenirseniz, hemen doktorunuzu arayınız. Bu sağlık sorunlarına neden olan bakterileri (genellikle streptekok ya da stafilokok) öldürmek için antibi­yotikle yapılan tedavi, enfeksiyonu iyileştirir. Ama tedavi geciktiri­lirse, iyileşme daha uzun bir zaman alır. Genellikle hastanede yatarak tedavi gerekmez. Bacakta görülen selülit tedavisi süresince enfeksiyon kapmış olan bacak havada tutulma­lıdır. Doktorlar bazen enfeksiyon kapmış ayağınızı, yürüyebilesiniz diye tekerlikli bir çubuğa tuttu­rulmuş bir askı yardımıyla havada tutmanızı önerebilirler.

Beslenme Şekli ve Menopoz

Ayrıca menopoz etkileri, ateş basması ve uykusuzluk sorunları da giderilebiliyor. Bilinmelidir ki, yalnız kadınlar için değil tüm yaş gurpları ile kadın ve erkek herkes için kötü beslenme alışkanlıkları ile kanser riski artmaktadır.

Uzmanlar, tüketilen gıdalar ile kanser hastalıklarının bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor ve yağlı gıdaların fazlaca tüketildiği gelişmiş ülkelerde meme kanserine daha fazla rastlandığı söyleniyor.

menopozDiğer taraftan az yağlı gıdaların tüketildiği ülkelerde ise kanser hastalıkları daha az görülmektedir.

Maalesef tüketilen gıdaların kanser hastalıklarında çok fazla etkileri var. Genel olarak az yağlı ve bol lifli beslenme şekliyle kalp hastalıkları ve meme kanseri dahil olmak üzere bir çok hastalıktan da korunmak mümkün.

Ayrıca bol oksijen alarak, egzersiz yaparak, sigara içmeyerek, kafein-tuz-şeker ve alkolü de ölçülü tüketerek sağlıklı ve daha uzun yaşanabilir.