Erkek ve Kadının Enerjisi

Kaşları bir çiçek demeti gibidir; beli bir ipek tomarına benzer. Sevecen ve duyarlı bir tutkuyla gizlice alabildiğine uzanır ve çekin­gen bir ifadeyle kendi bedenini seyreder. Onlar ilk önce bükülmüş be­denlerine hafifçe dokunur ve masaj yaparlar, sonra da birbirlerini te­peden tırnağa okşarlar.
– PO HSING-CHIEN (DOKUZUNCU YÜZYILA AİT EROTİK BİR METİNDEN)

Bu farkındalık olmadan, erkekler ve kadınların genellikle ara­ları açık olur. İlişkilerde birçok güçlük ortaya çıkmasının nedeni birbi­rimizin aynı olmasını beklememizdir. Birçok insanın partnerinin olayları kendisi gibi görmediğinden ya da işleri kendisi gibi yapmadığın­dan yakındığını duyarız. Önemli olan farklılıklarımızla mücadele et­mek ve savaşmak değil, farklılıklarımızı denge ve uyum yaratarak ken­di lehimizde olmalarını sağlamaktır. Bu gerçeği unutursak, karşı cins­le ilişkilerimizde kolayca sinirlenebilir ve hüsrana uğrayabiliriz. Diğer yandan, bu farklılıklara saygı gösterdiğimizde, sevgi tıpkı iyi bakılmış bir bahçe gibi çiçek verir. Cinsel refleksolojinin amacı erkeklerle ka­dınların yaşadığı bu zorlukları, enerji düzeyinde uyumlu hale getir­mektir.

Cinsel bakımdan, erkekler ateşe benzerler; hemen ısınmaya ve pat­lamaya hazırdırlar. Oysa, kadınlar suya benzerler; yavaşça ısınırlar ve uzun süre sıcak kalırlar. Erkek Taocuların bir kadını cinsel bakımdan tatmin etmek için çeşitli teknikler “kullanmalarının nedeni budur.

Ka­dınlar ön sevişmeye, şefkatle okşanmaya ve tutkuyla kucaklanmaya ih­tiyaç duyarlar. Bu şekilde, su, yani kadının cinsel enerjisi kaynayacak ve arada enerji alışverişi olacaktır. Bu nedenle, Taocular kadının cinsel ilişkiden önce uyarılmaya ve kaygan sıvı salgılamaya gereksinim duy­maları anlamına gelecek biçimde, “Tekneni asla kayalık dolu bir nehir­de yüzdürme,” derler.

Cinsel enerjiyi geliştirmede, erkekler boşalmayı kontrol etmeyi ve sadece genital bir orgazmdan çok bütün bedene yayılan bir orgazma ulaşmayı öğrenirler. Erkekler spermi Chi’ye dönüştürmeyi öğrenerek daha enerjik, genç ve daha iyi birer sevgili olabilirler ve kalple­rinde şefkatli bir enerjiyi harekete geçirmeyi başarabilirler. Kadınlar için, cinsel enerjiyi geliştirmek, kanı Chi’ye dönüştürme yoludur. Cinsel enerjiyi dönüştürmek doğrudan regl dönemiyle ilgilidir. Taocu uygulamalara göre, bu dönüşüm enerjinin büyük ölçüde artmasına, dengeli duygulara ve içsel güce yol açar.

Duygusal bakımdan ise kadınlar ateşe, erkekler suya benzerler. Ka­dınlar için duygularını ifade etmek, heyecanlanmak, ağlamak ve hisset­mek çok kolaydır. Erkekler için kalp merkeziyle temasta olmak daha zor­layıcıdır. Erkekler ve kadınlar duy­gusal ve cinsel olarak bu yolla den­gelenirler. Kadın erkekteki duygusal merkez ya da kalp merkezini açar ve ısıtır, erkek de kadın için cinsel mer­kezin açılmasına ya da tutuşturulmasına yardımcı olur. Taocu uygulama­nın amacı bu uyumlu ve akışkan enerji alışverişini yaratmaktır.

Erkeklerin cinsel merkezden (pe­nis), kadınların da kalp merkezinden (göğüsler) yansıttıkları gerçeği bunu fiziksel olarak açığa vurur. Yansıtma, yang ya da enerjinin ateş niteliğidir. Bu kadınların duygusal olarak yang, erkeklerin de cinsel olarak yang oldu­ğunu gösterir. Bu fiziksel özellikler erkekler ve kadınların enerji doğası ve duygusal doğasını açığa vurur.

Feminist Ne Demek? Feminist Nedir?

Fransızca kökenli feminist kelimesi Türkçede feminizm yanlısı olarak karşılık bulur. Bir akım olarak feminizmin çeşitli kolları vardır. Bunlardan başlıcaları feminizm ve sosyalist-feminizmdir. Feminizm en kaba açıklaması ile kadının iktidarını savunurken, sosyalist-feminizm kadın erkek eşitliğini savunur. Bu eşitliğe ise eşitsiz bir toplum yapısı yaratan kapitalizm içerisinde ulaşılamayacağını savunur. Feminizmin belirli simgeleri (resimde gördüğünüz gibi) vardır. Bu hareketi simgeleyen bir başka şey ise mor rengidir.

Cariye Ne Demek? Cariye Nedir?

Kelime kökeni Arapçadır. İslamiyet öncesinde arapların getirdigi kölelik anlamına gelmektedir. islamın önce ıslah ettigi sonrasında ise tamamen kalkmasını hedeflemiştir. Cariye kadın köle anlamını taşır, alınıp satılır. Köle olan kadınlara her istek yaptırılır, özgürlükleri tamamen kısıtların ve istekleri yerine getirilmez. Cariye kadınların hayatları tamamen sahiplerinin kararlarına bağlıdır. Bu kadınlar için yalnızca cariye değil, karavaş ismi de kullanılırdı. Cariyelik, İslamiyet inancından evvel’de Araplarda oldukça yaygındır. İslamiyet inancı geldikten sonra da bu yaygınlık devam etmiş, Osmanlı devleti zamanlarında bile var olan siste, Osmanlı devletinin orta dönemlerine yok yavaş yavaş körelmiştir. Aydınlanma çağında ise köleliğin ahlaki olmadığına yönelik seslenmeler çıkmaya başlamıştır.

Kadın Üreme Sistemi

Venüs tepesi Kasık kemiğini örten deri ve dokudur. Ergenlik çağından sonra Venüs tepesi kıllarla kaplanır.

Labia majora (Dış/Büyük dudaklar) ve labia minora (iç/ küçük dudaklar) Labia Latincede “dudaklar” anlamına gelmektedir. Dış dudaklar, iç dudaklar ve vajinayı çevreleyen dudağa benzer bir kıvrımdır. Çocukluk döneminde pürüzsüzdür. Ergenlik döneminden sonra kıllarla kaplanmaya başlar ve dudakların içinde yağ bezeleri oluşur. İç dudaklar vajinaya bitişik daha küçük bir deri kıvrımıdır. Cinsel uyarılma sırasında artan kan akışı genişlemelerine neden olur.

Klitoris Cinsel uyarılma sırasında sertleşen ve genişleyen küçük, yuvarlak bir bölgedir. Klitorisin uyarılması sonucunda orgazm meydana gelir.

İdrar deliği (Üretra) İdrarın geçtiği idrar yoluğu deliği. Klitorisin akında yer alır.

Himen (Kızlık zarı) Vajina deliğinde bulunan ince mukoza zarıdır. Bu zar vajinayı korur, ancak sağlık açısından mutlaka varolması gerekmez. Himen ya da kızlık zarı bir kadının ilk cinsel ilişkisinde yırtılır. Ancak bazı kadınlarda egzersiz yaparken veya tampon ya da diyafram yerleştirirken de yırtılabilir. Daha sonraki yaşantıda genellikle görünmez.

Vajinal delik Bir kadının iç üreme organının girişidir; aynı zamanda adet kanının, vajinal akıntının ve doğum sırasında da bebeğin çıkış kapısıdır.

Perine Vajina ve anüs arasındaki deri ve dokudur.

Kadın üreme sisteminin iç bölümleri şunlardan oluşur:

Vajina Vajinal delikten rahim ağzına, yani rahim girişine kadar ‘giden 7, 5 ila 12, 5 cm uzunluğundaki kaslı kanaldır. Vajina duvarları doğum sırasında bir bebeğin geçişini sağlayacak ölçüde esneyebilir. Bir miktar vajinal akıntı normaldir ve genellikle vajina duvarlarını kayganlaştıran salgılardan oluşur.

Akıntının yoğunluğu ve miktarı âdet döngünüzün farklı evrelerinde bulunan hormonlara göre değişir. Bu nedenle beraberinde menopozu getiren hormonal değişiklikler, özellikle de düşük estrojen seviyeleri, vajinal kayganlaşmanın azalmasına da yol açabilir. Vajinal delik, güçlü, elastik kaslarla çevrilidir. Kegel egzersizleri bu kasların bu kasları güçlendirmeye yardımcı olur.

Rahim ağzı Vajinanın devamında rahime açılan deliktir. Rahim ağzının kendisi küçük olup çapı yaklaşık 2, 5 cm. dir. Rahim ağzı deliği, rahim ağzının ortasında bulunan ve adet kanaması gibi sıvıların rahimden atılmasını sağlayan çok küçük yuvarlak bir deliktir; hamilelikten sonra, yaklaşık 0, 6 cm. lik bir açıklık gibi görünür. Rahim ağzı deliği doğum sancısı sırasında bebeğin çıkışına olanak vermek üzere 10 ila 12, 5 cm açılır.

Fallop tüpleri Rahmi yumurtalıklara bağlayan spagetti inceliğindeki iki ince tüptür. Yumurtalık bir yumurta hücresi bıraktığında, fallop tüplerinin ucundaki parmağa benzer küçücük çıkıntılar, yumurta hücresinin tüpü yakalamasına ve tüpün içine süpürülmesine yardım eder. Fallop tüpleri üreme için kritik bir öneme sahiptir. Bu tüpler, yumurtalıktan bırakılan yumurta hücresinin rahime ulaşması için bir geçiş yolu sağlar; yumurta ile spermin buluşma yeridir ve sürekli kasılmalarla döllenmiş yumurtayı rahime kadar götür.