Akne

Aknenin ciddiyeti farklılık gösterir. Bazı bireylerde sadece tek tük siyah ya da beyaz noktalar görülürken, bazı bireylerde ise kalıcı izler bırakabilen oldukça yoğun sivilce ya da kistler görülür. Akneler erkeklerde genellikle onlu yaşların sonlarında ya da yirmili yaşlann başlannda; kadınlarda ise biraz daha geç bir yaşta kendi kendine geçer.Akne, sebasöz bezlerde ve kıl foliküllerinde oluşur. Sebasöz bezler, sebum adı verilen bir yağ üretirler. Normalde bu yağ, ölü deri hücreleriyle birlikte, bezin alt kısmından cilt yüzeyin­deki gözeneklere (açıklıklara) doğru deriye yayılarak ilerler ve buradan dışarı atılır.

kimyasal peeling

Aknede sebum ve ölü hücreler, sebasöz bezini ve içinde bulun­duğu kıl folikülünü tıkar. Bu tıkaç, komedo olarak adlandırılır. Bazen komedolar cilt yüzeyine erişip açılmaz; sadece cilt altında bir şişlik olarak kalır. Bu, kapalı komedo olarak adlandırılır. Bazen de komedolar cilt yüzeyine erişip açılırlar ve gözle görülebilirler (açık komedo).

Sebum ve hücrelerden oluşan tıkaç beyaz olduğunda, bu beyaz başlı enfeksiyon olarak adlandırılır. Bazen ölü hücrelerdeki melanin pigmenti tıkacın rengini koyulaş-tınr (ki bu da bazen kirle karıştı­rılır). Bu da siyah başlı enfeksiyon olarak adlandınlır. Genellikle, kapalı komedolardaki tıkaç koyu renkli değilken, açık komedolarda koyu renkli bir tıkaç görülür.Propiyonibakterium akne bakterileri kıl foliküllerinin içinde yaşar. Beslenmek için sebum kullanırlar. Bakteriler sebumu sindirdiklerinde, cildi oldukça rahatsız edebilen atık maddeler (yağ asitleri) üretirler. Çoğu zaman bu yağ asitleri cilt yüzeyine itilir ve dışarı çıkarlar. Ancak, bezler tıkanıp sebumla dolduğunda, bu yağ asitleri sebasöz bezin içinde birikerek iltihaba neden olurlar.

SEMPTOMLAR
Akne, iltihaplı ve iltihapsız olmak üzere iki kategoriye ayrılır. Her iki tür akne de genellikle yüzde oluşur. Ama göğsün üst kısmında, sırtta, boyunda ve kalçalarda da görülebilir. Çoğu insanda, çevre­sinde kızanklık bulunmayan ve hassaslığa neden olmayan akneler olarak ortaya çıkan iltihapsız akne enfeksiyonu görülür. İltihaplı akne enfeksiyonu, yağ asitlerinin tıkanmış foliküllerin iltihaplanıp sivilce ve irin (pü) dolu nodul oluşumuna yol açtığı durumlarda oluşur. Şiddetli derecede iltihaplı akne enfeksiyonu, derin çukur­lara yol açan nodüller oluşmasına neden olabilir. Bu da şekil bozuk­luğuna sebep olabilir.

KOMPLİKASYONLARI ÖNLEME
Akne oluşumunu engellemek zordur, fakat aknenin neden olacağı komplikasyonlan önlemek için bazı önlemler alabilirsiniz. Yüzünüzü günde iki kez su ve sabunla yıkayınız. Bu, temizlik açısından gerekli olan tek önlemdir.Kozmetik kremler ya da yağlar kullanmak gözenekleri tıkayabilir ve cildinizi akneye daha müsait bir hale getirebilir. “Yağsız” olarak etiketlenmiş ürünleri tercih ediniz. Ağızdan alınan (oral) gebeliği önleyici ilaçlar ve yasal olmayan “kas yapıcı” kortizon haplan (stero-itler) (bkz. sf. 1024) kullanmak da akneye neden olabilir.Sivilcelerinizi ya da kistleri­nizi kaşımayınız ya da sıkmayınız. Bu, genellikle kalıcı izlere neden olabilir. Herhangi bir yiyeceğin ya da seksüel aktivitenin akne üzerinde etkisi olduğuna dair hiçbir bulgu yoktur.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Akneniz varsa, doktorunuzla konuşunuz. Akne tedavisi konusunda üç genel yaklaşım mevcuttur: Gözeneklerin sebumla tıkanmasını önlemek; siyah nokta­ların ve beyaz noktaların daha çabuk kurumasını sağlamak ve P aknes (propiyonibakterium akne) bakterilerini öldüren antibiyotikler kullanmak. Aknenin iyileşmesi genellikle zaman alır. Bazı birey­lerde iyileşme görülmeden önce kötüleşme görülür.
Göreceli olarak oldukça az açık komedonun görüldüğü orta iltihapsız akne, genellikle gözenek­lerin açık kalmasına yardımcı olan benzoil peroksid içeren bir krem ya da losyon ile tedavi edilir. Eğer çok sayıda beyaz ve siyah nokta­larınız varsa, tretinoin içeren ilaçlar (krem, losyon ya da jel şeklinde bulunur) bu noktalan açıp cerahatin cilt yüzeyine çıkıp akmasına yardımcı olabilir. Dokto­runuza, hangi ilacın aknenize en iyi geleceğini sonınuz.

Eğer akneleriniz iltihap-lıysa (siyah ya da beyaz noktaların çevresinde kızarıklık ve hassaslık mevcutsa), doktorunuz antibiyotik kullanmanızı tavsiye edebilir. Daha az iltihaplı durum­larda, antibiyotik içeren kremler, losyonlar ya da jeller kullanılabilir.Daha şiddetli iltihaplı durum­larda; tetrasiklin, doksisiklin, minosiklin ya da eritromosin gibi hap şeklindeki antibiyotikler kullanılır. Antibiyotikler temelde yeni akne oluşumunu engeller; mevcut akneye pek faydası olmaz. Bu nedenle de, tedavi aylar alır. Antibiyotikler genellikle en az 6 ay için verilir; ancak zamanla dozajı zamanla azaltılabilir.

Kist ve yoğun iltihabın gözlen­diği ve yukarıda bahsedilen tedavilerin etkili olmadığı en şiddetli akne enfeksiyonlarında, iki ek tedavi yöntemi uygulana­bilir. Doktorunuz iltihaplı kistlere doğrudan iltihaplanmayı önleyici kortikosteroid ilaçlar enjekte edebilir.İçeriğinde isotretinoin olan tabletler de akne tedavisinde son derece etkilidir. Ancak, isotre­tinoin asla gebe ya da gebelik olasılığı olan bayanlar tarafından kullanılmamalıdır; çünkü ciddi doğum sakatlıklarına ya da düşüğe neden olabilir.

Kuru Cilt

■ (Sıcak değil) ılık suyla duş yapınız.
■ Yoğun yağ içeren sabunlar, gliserinli sabunlar ya da benzer ürünler kullanınız.
■ Yüksek oranda alkalen içeren sabunlar kullanmaktan kaçınınız.

kuru ciltler icin

Nemlendiriciler, en çok cildiniz nemliyken uyguladığınızda işe yararlar. Tüm nemlendiriciler ya yağ içinde suyun ya da su içinde yağın emülsiyonudur. Bazı ürünler gliserin, üre, piroglutamik asit ve sorbitol gibi cildi nemlen­diren maddeler içerirler. Laktik asit, laktat tuzlar ya da alfa hidroksil asitler içeren diğer ürünler özellikle aşırı derecede kuru ve pul pul ciltler için iyidir. Yağ içeren nemlendiriciler sadece cildin üst tabakasının (epidermis) su içeriğini korumakla kalmaz, aynı zamanda arttırabilir de.
Reçetesiz satılan ürünler satın alırken hangi katkı madde­lerini içerdiğine bakınız. Alkol içeren ürünleri almaktan kaçınınız; çünkü alkol, cildinizi kurutur. Linolin, bazı bireylerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bazen cilt o kadar kurur ki reçete ile satılan güçlü bir losyon ya da krem kullanmak gerekebilir. Doktorunuzun ne tavsiye ettiğini sorunuz.

İstenmeyen Tüylerin Alınması (Yok Edilmesi)

TIRAŞ (ETMEK)

Tıraş, deri yüzeyindeki kılları keser ve bu nedenle de en kısa süreli etkiye sahip kıl alma şeklidir. Cilt tahrişle­rini önlemek için ılık su ve yağlı bir sabun kullanınız; tıraş bıçağının temiz ve keskin olmasına dikkat ediniz.

CIMBIZLA ALMAK

Kıllar cımbızla teker teker alınır. Bu yöntem, küçük bölgeler için daha uygundur. Ağda  gibi cımbızla almada da kıllar köklerinden alınır ve etkisi, kılla­rınızın ne kadar çabuk büyüdüğüne bağlı olarak, bir hafta ila bir ay arasında sürer.

AĞDA (YAPMAK)

Ağda yapma, kıllarınızın ne kadar çabuk büyüdüğüne bağlı olarak, etkisi bir hafta ila bir ay arasında süren bir kıl alma yöntemidir. Eczanelerde satılan bir malzeme (aparat) kullanılarak bir salonda (güzellik salonunda) ya da evde uygulanabilir. Sıcak ve soğuk olmak üzere iki ağda (yapma) türü vardır; her ikisi de kıl köklerini foliküllerinden çekip çıkarır.

10264

Sıcak ağda metodunda ağda ısıtılır ve uzun şeritler halinde kıllara sürülür. Ağda henüz nemliyken şerit halindeki bir bez ağdanın üzerine bastırılır ve sonra hızlı bir şekilde çekilir. Başlangıçta ağda yapmakta zorlana­bilirsiniz fakat pratik yaptıkça tekniğiniz gelişecektir. Hassas ciltlerde ağda yapıldıktan sonra küçük kabar­cıklar ya da sivilceler oluşabilir. Ağda uygulandıktan sonra ağda yapılan bölgeye rahatlatıcı losyonlar sürmek bu reaksiyonu en aza indirgeyebilir. Soğuk ağda da sıcak ağdaya benzer. Daha temiz bir iştir fakat sonuçları sıcak ağdadaki kadar net değildir.

TÜY DÖKÜCÜ KREMLER VE SPREYLER (EPİLASYON KREMLERİ VE SPREYLERİ)

Tüy dökücü kremler ve spreyler (Epilasyon kremleri ve spreyleri), cilt yüzeyinin hemen altındaki tüyleri kimyasal olarak çözer ve köklerinden ayırır. Etkisi, ağda ya da cımbızla almadaki kadar uzun süreli değildir fakat tıraşınkinden daha uzun sürer. Kimyasallar cildi tahriş edebilir. Bu nedenle, hassasiyetinizi belirlemek için geniş alanlara uygulamadan önce cildinizin küçük bir bölümünde test ediniz.

ELEKTROLİZ (İĞNELİ EPİLASYON)

Eğer bir kişinin profesyonel (mesleki) eğitiminden emin olamazsanız (eğitimine güven duymazsanız), ilk ziyaretinizde cildinizin ufak bir bölgesine işlem uygulatınız; eğer işlem gören bölgede tahriş ya da sivilceler oluşursa, başka birini seçiniz.Elektrolizde her zaman tek kullanımlık iğneler kullanılma­lıdır. Ancak, elektroliz tedavisi gören çoğu kişi, kendi iğnele­rini saklayıp her seansta yanlarında getirirler ve böylece başka birinde kullanılmış bir iğnenin tekrar kullanılma riski ortadan kalkmış olur.

Akne Rosacea

SEMPTOMLAR
En belirgin semptomları, yüzde kızarıklık ve telanjiyektazi olarak adlandırılan gözle görülebilir, örümcek ağına benzer kan damar­larıdır. Ancak akne rosacea; alın, yanaklar, buaın ve çenede de (siyah ya da beyaz noktalar değil) sivilceler şeklinde görülebilir.Yüzde kısa süreli kızarıklık olarak beliren erken semptomlar fark edilmeyebilir. Daha sonra­sında kızarıklık kalıcı bir hal alır ve hemen burun ile yanaklar altın­daki bölgede telanjiyektazi oluşur. Püstül olarak adlandırılan (çünkü pü ile doludur) san başlı ve kırmızı çerçeveli küçük, kabarmış şişlikler de oluşabilir.
Nadiren burundaki yumuşak dokular, özellikle sebasöz bezleri, şişer ve şiş bir burna neden olur (Komedyen W. C. Fields’in burnu akne rosacea nedeniyle o şiş halini almıştır).

rosacea

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Kızarıklığı asgari düzeye indir­gemek için, ani ısı değişimleri ve güneş ışığı da dahil olmak üzere kan damarlarının geniş­lemesine neden olan şeylerden kaçınınız. Her gün güneş kremi kullanmak da fayda sağlayabilir. Akne rosaceada kılcal damarlar genişlediğinden, kızarmanıza neden olacak ve durumu daha da kötüleştirecek olan sıcak içecekler içmekten, alkol almaktan ya da baharatlı yiyecekler yemekten kaçınınız.

Akne rosacea püstülleri için en etkili ilaçlar tetrasiklin, minosiklin ya da doksisiklin gibi antibiyotik haplardır. Çok şiddetli olmayan akne rosacea tedavisinde, haricen kullanılan bir jel şeklindeki metronidazol adlı bir antibiyotik de etkilidir. Rezorsinol, salisilik asit ya da benzoil peroksid içeren akne ilaçlan kullanmaktan kaçınınız; bunlar kızarmış cildinizi tahriş edebilir.

Akne rosacea tedavisine başla­dığınızda sabırlı olunuz. İyileşme genellikle haftalar ya da aylar alır.
Telanjiyektazi olarak adlan­dırılan örümcek ağına benzer kan damarlan makyajla kapatıla­bilir. Bunlar aynı zamanda bacak­larda görülen örümcek damarlan tedavisinde kulla­nılan tekniğe benzer bir teknik kullanılarak da yok edilebilir. Örümcek damarları tedavisinde, ince bir iğne damarlara sokulur ve damarlar, üzerinden elektrik akımı geçen bu iğne aracılığıyla yakılır (dağlanır). Lazer tedavisi de etkilidir. Damarlar birbi­riyle bağlantılı olduğundan, gözle görülebilen tüm telanjiyektazileri yok etmek için birçok kez tedavi uygulanmak zorunda kalınabilir. Akne rosacea kaynaklı fazla burun dokunuz varsa, doktoru­nuzdan genellikle lazerle gerçek­leştirilen ameliyat hakkında bilgi alınız.

Yanan Ayak Sendromu

Polinöropatinin teşhis ve tedavi edilmesi ile nedenlerinin belirlenmesi dokto­runuz tarafından gerçekleştirilebilir. Ancak yanma daha az ciddi bir durumdan kaynaklanıyorsa, aşağıda belirtilen evde uygulayabileceğiniz yöntemlerden fayda elde edebilirsiniz:

ayak

■ Ayaklarınızı günde iki defa 15 dakika ılık suya koyunuz.
■ Ayakta durduğunuz zamanı azaltınız.
■ Ayağınızın hareketini engellemeyen ayakkabılar giyiniz (ayakkıbalarınızın ayaklarınızın hava almasına müsaade eden bir maddeden yapıldığından emin olunuz).
■ Pamuk çoraplar giyiniz.