Akciğer Zarı İltihabı

akciger_zari_iltihabi

Ağrı genellikle ciğerde bir tek noktada odaklanır ancak bazen omuzda da hissedilir. Akciğer zan iltihabı, genel­likle zatürreenin komplikasyon-lanndan biridir yani zatürreenin neden olduğu akciğer iltihabı, plörayı etkilediği zaman komplikasyon oluşur. Akciğer zarı iltiha­bının bir başka sebebi de, plöranın viral enfeksiyon kapması veya sistemik lupus eritematozus gibi diğer iltihabi durumlardır.İltihap bakteryel bir sebepten dolayı oluşmuşsa antibiyotik yazılır; bakteryel enfeksiyondan kaynaklanmıyorsa iltihap önleyici ağrı ilaçları yazılır.

Akciğer Kanseri

Akciğer kanseri riski, hayat boyu içilen sigara sayısıyla orantılı olarak artar. 40 yıl boyunca günde bir paket sigara içen birisi, büyük akciğer riski altındadır. Puro ve pipo içenler, sigara içenler kadar risk altında değildirler, ancak yine de tütün kullanmayanlara göre kayda değer bir risk altındadırlar.
Sigara içmenin yanında, akciğer kanserine sebep olan etkenler, asbet, radon ve uranyumdur. Doku içi akciğer hastalığı dolayısıyla oluşan akciğer yaralan ve tüberküloz gibi akciğer enfeksiyonlan da primer akciğer kanseri riskini arttırabilir.
Akciğer kanseri olanlarla ilgili bilimsel görüş iyi değildir. Akciğer kanseri olanlann % 85’i, teşhis konulduktan sonraki 5 yıl içinde ölmektedirler. Tümörün çok lokalize olduğu vakalarda (akciğer, lenf nodüllerine sıçramamış olması durumu), ameliyat, %60 uzun-yaşam şansı vermektedir. Bununla beraber, birçok kanser, sıçramadan önce teşhis edilemez.Akciğer kanseri hiç sigara içmeyerek veya sigraryı hemen bırakarak önlenebilir. Sigarayı bıraktığınız zaman, kanser riskiniz azalır. Sigarayı bıraktıktan 10-15 yıl sonra, akciğer kanseri riskiniz, hiç sigara içmemiş olanlann taşıdıklan riske yakınlaşır.

akciger-kanseri

PRİMER AKCİĞER KANSERİ TÜRLERİ
Birçok primer akciğer kanseri tipinin olmasına karşın, dört tanesi Öne çıkmaktadır:
Yassı Hücreli Kanser (Karsinoma) Tüm akciğer kanserle­rinin %30 ila %35’ini oluşturur. Bu kanser türü, akciğerin merkez kısmında bulunan, geniş hava yollannın (bronşiyol) zar yüzeyle­rinde oluşur. Yavaş gelişen fakat akciğerin yanındaki lenf bezlerine ve diğer organlara erken sıçrayan (metastaz yapan) kanserlerdir.Adenokarsinom Tüm akciğer kanserlerinin %35 ila %40’ını oluşturur.

Bu kanser türü, genel­likle minik hava yollarında başlar ve bu sebeple akciğer­lerin etrafında bulunur. Genellikle ilk başladığı yerden, akciğerlerin yakınında bulunan lenf nodüllerine ve vücudun diğer kısımlarına sıçrar.Küçük Hücreli Kanser (Bir başka adı da yulaf hücreli kanserdir, zira hücreler yulaf tanesine benzer şekildedir) Tüm akciğer kanserlerinin %20 ila %30’unu oluşturur. Bu kanser türü, öncelikle, geniş hava yollannda başlar ve diğer organlara, akciğerde oluşan ilk tümörden sıçrar. Vücûdun diğer kısımla­rına, diğer primer kanser türle­rine göre daha kolay sıçrayabilme-sine rağmen, küçük hücreli kanser, kemoterapiye daha çok cevap verir. Bununla beraber, cevap geçicidir ve iyileştirici değildir.

SEMPTOMLAR
Belirtiler, neredeyse her zaman, kimi zaman kanlı balgam ile gelen öksürük, kısa nefes yetmezliğidir.
Göğüs sancısı da yaşayabilirsiniz. Konuşurken çıkan ses rahatsız edici olur ve iştahınız azalabilir. Bazen kanser, plevral efüzyon ve zatürreeye sebep olabilir.Çok daha ileri vakalarda, kanserin diğer organlara sıçrama belirtilerini yaşayabilirsiniz; kemik ağrısı veya beyinde yarattığı etkilerden dolayı, nörolojik bozuk­luklar gibi. Zaman zaman primer akciğer kanserinin ilk belirtileri vücudun diğer kısımlarına sıçrayan tümörlerdir.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Akciğer kanseri belirtileri hisse­diyorsanız, derhal doktoru­nuzu arayın. Fiziki bir muayene yaptıktan sonra, hastalığın hikaye­sini öğrenmek isteyecektir. Dokto­runuz, ne kadar zamandan beri ve hangi miktarda sigara içtiği­nizi soracaktır. Ayrıca akciğer kanserine sebep olan diğer etken­lere maruz kalıp-kalmadığınızı öğrenmek isteyecektir.

Genellikle, kanserin mevcut olduğunu gösteren bir akciğer röntgeni çekilecektir. BT de genellikle yapılır (özellikle kanser, akciğerin merkez kısmında bulunan, geniş hava yollarında ise) ve bilhassa tümörün akciğerdeki lenf bezle­rine sıçrayıp-sıçramadığmı göster­diği için çok önemlidir.

Astım

astim4

Doktorlar ve araştırmacılar, astıma neyin sebep olduğunu tam olarak anlaya­mamışlardır. Çevreyi kirleten maddeler ve özellikle alerji­lerin, çok önemli bir rol oynadıkan bilinmektedir. Buna ek olarak, astımlı olanlar, muhtemelen, akciğerin hava yollarına (bronşlar), alerjiye sebep olan bir madde girdiği zaman, genetik olarak alerji geliştirmeye eğilimli doğarlar.

Çocuklarda astım, yıllar boyunca ilerler ve sonunda ya tamamen iyileşir ya da daha da ağırlaşır. Bazı kişilerde çocuklukta oluşan astım, akciğerlerde hayat boyu kalıcı olacak hasarlar bırakır. Çocuklardaki kadar ciddi bir astım hastalığı olan yetişkinlerde, akciğerlerin kapasitesi % 10 azalır.
Astım, bazen hayatın ilerleyen yaşlarında, 40’lı 50’li yaşlarda, ortaya çıkar. Bazı doktorlar, geç yaşlarda oluşan astımın farklı sebepleri olduğunu ve sonuçlarının, çocuk­lukta oluşan astıma göre daha kötü olduğunu düşünmektedirler, ancak bu düşünceleriyle ilgili olarak tam bir kanıt yoktur.

SEMPTOMLAR
Astım ana belirtileri, öksürük, nefes alma zorluğu ve hırlamadır. Astım nöbeti, gece ya da gündüz, herhangi bir zamanda olabilir. Astım, bazı insanlarda hafif geçerken bazılarının da, nefes alma zorluğu sebebiyle hayatını tehdit eder. Bazılarında, bir astım nöbeti çok hafif geçiştirilirken bir sonraki kriz çok ağır olabilir. Genellikle kendi hırıltınızı duyabi­lirsiniz ve doktor da bir stetoskop yardımıyla duyabilir.
Hafif şiddette veya ağır olsun, bir astım nöbeti korkutucudur. Nefes alamazsınız. Kısmenkor-kudan kısmen de nefes almak için kendinizi çok zorladığınızdan, diğer belirtiler gelişmeye başlar, örneğin kalp atışlarının hızlanması, terleme ve denge kaybı gibi.
Astım atakları arasında, kendi­nizi çok normal hissedebilece­ğiniz gibi belli seviyede sınırlı da hissedeblirsiniz. Soğuk algınlığı ve gripten muzdarip olabilirsiniz, özellikle bronşite karşı çok hassas-laşırsınız veya normal fiziki aktivi-tenin ya da egzersizin ardından soluksuz kalırısınız.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Hırlama ve nefes alma zorluğu çekiyorsanız, doktorunuzu arayınız. Nöbetler hafif olsa bile doktora gitmek çok önemlidir zira daha ağır atakları önlemek için tedbirler alınabilir. Bir pratisyen hekim, astımlı birçok hastayla ilgilenebilir bunlardan bazılan bir akciğer uzmanına veya alerji uzmanına yönlendirilir.
Astım teşhisi konulması zor olmaz, özellikle de orta şiddette bir kriz geçirdiyseniz. Doktorunuz, ciğerinizi, hava yollarınızı ve cildi­nizi tetkik edecektir; ve nefes alıp-verirken kaslarınızın gerilimini kontrol edecektir. Büyük ihtimalle birçok tahlil yapılacaktır.1 saniyedeki zorlu ekspiratuvar hacim (FEVİ) ölçümü, 1 saniyede ne kadar hava soluk verdiğinizini belirler. Pik akış testi, hangi güçte soluk verdiğinizi ölçen bir testtir; bu işlem sırasında, bir makineye bağlı ağızlıkla kendinizi zorlayarak soluk vereceksiniz.
Normal FEVİ ve Pik akım testi değerleri, yaşınız ve ve ağırlığınız esas alınarak belirlenir. Astımlı olanlarda değerler düşüktür zira soluk verme daralmış hava yollan sebebiyle daralmıştır.
Kanınızdaki oksijen miktarı, ya oksimetre denilen ve parmağınıza bağlanan bir cihazla ya da kan tahliliyle (kan tahliliyle, kandaki karbon dioksit ve asit miktan da ölçülebilir) belirlenir.
Ayrıca, tahlil için balgam öksürmeniz de istenebilir. Buna ilaveten, allerji veya enfeksiyonun nötrofıl denen beyaz kan hücre­lerinin artışından belli olur) belir­lenmesi için kan tahllileri (allerji işaretleri, özel bir beyaz kan hücresi olan cozinofildeki artıştan yansır) yapılır.

Astım şüphesiyle (ancak henüz bir astım krizi yaşamadan) ilk defa doktora gidiyorsanız, size belir­tilerinizi, ne kadar ciddi olduk­larını, bunları tetikleyen etken­leri ve hangi sıklıkta olduklarını soracaktır.
Doktorunuz, sizden astım belir­tilerinizle ilgili bir günlük tutma­nızı ve astım ataklannın nerede ve ne zaman oluştuklarını kaydet­menizi de isteyebilir, iş yerinde mi (iş yerindeki ortam koşullarını öğrenmek için), ilkbaharda mı (polenlerden mi olduğunu öğrenmek için) ya da evde geceleri mi (yatağınızdaki tüy ya da ev akarlarından mı olduğunu öğrenmek için). Aynca, evinizdeki tepe akımlarınızı düzenli olarak, tepe-akım metresi denilen bir el aletiyle, ölçmeniz istenebilir.

ALERJİ TESTİ
Alerjileriniz ciddi ve kontrol edilmesi zorsa, doktorunuz belli alerjiler için test yapılmasını önere­bilir. Astımınıza sebep olan alerji­leri belirlemek için “radyoalerjigo-sorbent” (RAST) adı verilen bir kan tahlili ile belli alerjenlerin antikor­ları tespit edilir.