Kabuklar yapralrveiçiçekler gibi müsilaj taşır ve bu nedenle de yumuşatıcı ve koruyucu etkilere sahiptir. Aynca yatıştıncı ve safra söktürücü olarak da kullanılmaktadır.Bilhassa dekoksiyon (% 1-5) halinde kullanılır.
Kategori: Sağlık
ISIRGAN YAPRAĞI
Bazı Urîica (Urticaceae) türlerinin kurutulmuş veya taze yapraklarıdır. Memleketimizde aşağıdaki türlerin yaprakları kullanılmaktadır.
U. dioica L. (Büyük ısırganotu): Çok yıllık, djoik ve otsu bir bitkidir. Boyu bazen bir metreyi geçer. Yapraklar koyu yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Yaygm bir türdür.
U. urens L. (Küçük ısırganoru): Bir yıllık, monoik ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve harabeliklerde bol olarak görülür. .
Dış görünüş: Yapraklar 2-4 cm uzunlukta; oval veya kalp biçiminde, kenarları derin dişli, tüylü ve koyu yeşil renkli. Taze iken deri ile temas edince deride kızartı ve yanma yapar.
Bileşim: Potasyum tuzları, organik asitler (for-rnik asit), histarnin, asetükpiin, vitamin C taşımaktadır.
1 – Tanker, M. ve Teker, G.: Türkiye’de Tilia L. türlerinin farmakognostik açıdan karşılaştırılması – V. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiri kitabı 129, Ankara (1987).
Etki ve kullanılış: Yaprak veya kök dahilen kan temizleyici, idrar arttırıcı ve iştah açıcı olarak kullanılır. Taze bitki, romatizma ağrılarını gidermek için, ağrıyan yerlere sürülerek tahriş yapılır ve kan toplanması sağlanır. Bitkiden eldeedilen bazı fraksiyonların antikoagülan bir etkiye sahip bulunduğu gösterilmiştir (1).
Isırganın deride meydana getirdiği yakıcı etkinin, eskiden tüylerde bulunan serbest formik asitten ileri geldiği sanılırdı. Halen bu etkinin tüylerde bulunan histamin ve asetilkolin nedeniyle oluştuğu anlaşılmıştır.
U. dioica L. türünün yapraklı dallan ilkbaharda İstanbul pazarlarında satılmakta ve sebze olarak kullanılmaktadır.
Kullanılış şekli: Yapraktan hazırlanan infusyon (% 2-5) veya kök dekoksiyonu (% 3-4), yemek aralarında olmak üzere, günde 2-3 bardak içilir.
, Yukarıdaki türlerin meyvalan aktarlarda “Yeşil ısırgan tohumu” ismi altında satılmaktadır. Açık yeşil renkli bir toz olan bu drog ısırgan yaprağı gibi kullanılır.
İNCİÇİÇEĞİ OTU
Convallaria majalîs L. (Liliaceae) türünün çiçeklerini taşıyan toprak üstü kısımlarıdır. İlkbaharda toplanır ve gölgede kurutulur. Bu bitki Avrupa ormanlarında boldur. Türkiyede bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. İO-30 cm yükseklikte, ikf yapraklı bir bitkidir. Çiçekler beyaz renkli ve çan şeklinde. Meyva küçük, küre biçiminde ve kırmızı renklidir.
1 Dış görünüşü; Kurutulmuş yaprak ve çiçek karışımıdır. Yapraklar 20 cm kadar uzunluk ve 4 cm kadar genişliktedir. Drog kokusuz ve çok acı lezzetlidir.
Bileşim: Saponinler ve glikozitler (konvallatoksin) taşır.
Etki ve kullanılış: İdrar arttırıcı ve kalp kuvvetlendirici etkilere sahiptir. Taze çiçeklerin etkileri daha fazladır. Hafif kalp zayıflamalarında başarıyla kullanılır.
Kullanılış şekli: İdrar arttırıcı olarak infusyon (% 1-3) günde 2-3 bardak içilir. Kalp kuvvetlendirici olarak çiçeklerden yapılan infusyon (% 5), iki saatte bir çorba kaşığı içilir.
KAKAOYAĞI
Theobroma cacao L. (Sterculiaceae) ve buna
yakın türlerin tohumlanndan elde edilen bir sabit yağdır. Tohumlardan sıkma veya bir organik çözücü ile tüketme yoluyla elde edilir. Kakao ağa«ı 10-15 m yükseklikte bir bitkidir. Vatanı Orta Amerika olmakla beraber halen Brezilya ve Batı Afrika (Nigeria, Altın sahili) ülkelerinde yetiştirilmektedir. Meyva küçük bir topatan kavunu biçiminde olup ağacın ana gövdesi üzerinde meydana gelir. 20-25 tohum taşır. Tohumlar 2-3 cm uzunluk ve 1.5 cm kadar genişlikte ve kestane renklidir.
Tohumlar, % 50 civarında sabit yağ (Oleum Cacao), tanen, nişasta, şekerler, alkaloitler (teobro-min, kafein) taşır.
Tohumlar (Hint bademi) besleyici ve idrar söktürücü etkileri vardır. Kakao yağı beyaz veya sarımsı renkli, özel kokulu ve 30-35 derecede sıvı haline geçen bir yağdır. Zamanla hoş kokusunu kaybeder ve acımsı koku kazanır. Basur memelerini, kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için haricen kullanılır. Bu maksatlar için yağ hafifçe ısıtılarak sıvı haline getirilir ve bir pamuk ile istenilen yere sürülür. Vücut ısısında sıVı halinde geçtiği için eczacılık tekniğinde supposituvar (şaft) hazırlanmasında kullanılır.
KAKULE MEYVASI
Eletteria cardamomum Maton (Zingiberaceae) türünün olgunlaşmadan önce toplanıp güneşte kurutulmuş meyvalarıdır. Bu tür 3-5 m yükseklikte, büyük yapraklı, çok yıllık bir bitkidir. Güney Hin-distanın batakhk ormanlarında yabani olarak yetişir veya Malabar bölgesinde yetiştirilir. Bu nedenle de bu droga “Maîabar kakulesi” ismi de verilmektedir.
Edmondo de Amicis: İstanbul (çeviren: B. Akyavaş) 82, Ankara (1981).
Dış görünüş: 10-20 mm uzunlukta, üzeri boyuna çizgili, soluk sarı, soluk yeşil veya kirli beyaz renkli, 3 gözlü bir kapsüldür. Her bir gözde 5-7 adet tohum bulunur. Tohumlar böbrek biçiminde, köşeli, buruşuk yüzlü, kırmızımtırak esmer renkli, kuvvetli hoş kokulu ve baharlı lezzetlidir.
Bileşim: Rezin, sabit yağ ve uçucu yağ (% 2-8) taşır. Uçucu yağ içinde terpineol, terpinilasetat ve sineol bulunmaktadır.
Etki ve kullanılış: İştah açıcı, midevi ve gaz söktürücü etkilere sahiptir. Cinde, her derde deva olarak, geniş mikyasta kullanılın aktadır. Avrupada yapılan bazı likörlerin terkibine girer. Halen bilhassa baharat ve koku verici olarak önemlidir. Yakın Doğu ülkelerinde kakule tohumu kahve tohumu ile birlikte toz edilerek “Kakuleli kahve” hazırlanmaktadır.
Kullanılış şekli: Kakule tohumu (Semen Cardamomi) toz 0.3-0.5 gr, günde birkaç defa ve hap halinde alınır. Dekoksiyon (% 2-5)’dan günde 2-3 bardak içilir.
Diğer isimler: Hil (Farsça), Kakule (Arapça), Küçük kakule.
Kitaplarda bazı Elettaria, Amomun ve Aframomun türlerinin meyvaları da kayıtlı bulunmakla (1) beraber İstanbul piyasasmda yalnız yukarıdaki kakule tipi bulunmaktadır.