Kiracılar hangi masrafları kira fiyatından düşebilir?

Baharın son ayları ve yaz mevsimi, kiralık evler ve satılık evler için emlak piyasasının canlandığı, taşınma hareketliliğinin en çok yaşandığı dönem… Özellikle kiralık ev arayanlar için maraton başladı!

Kiralık ev tutulduğunda nakliye, depozito, komisyon, ev tadilatı gibi birçok masrafla da karşılaşılıyor. Peki, ev tadilatında tüm masrafları kiracı mı karşılamalı? 

 

Kiracılar hangi masrafları kira fiyatından düşebilir?

Birçok kiracı sahip olduğu yasal hakları bilmediği için ev sahibiyle sorunlar yaşayabiliyor. Ancak kanunlar kiracılara bu konularda sorun yaşamamaları için bazı haklar tanıyor. İşte kiracı olarak taşındığınız evde kiradan düşebileceğiniz masraflar…

 

• Apartmandan kaynaklanan sorunlarda masraflar genelde ev sahibine aittir.

• Örneğin boya, dış cephe kaplaması, üst komşudan kaynaklanan sızıntı gibi durumlarda giderler ev sahibine aittir. Ancak kiracı ve ev sahibi arasında yapılacak bir anlaşmayla kiracı bu masrafları kendi üstlenip kira bedelinden düşebilir. Bu konunun kira sözleşmesinde belirtilmesi zorunlu değildir. Karşılıklı anlaşmayla bu tip konular çözüme kavuşturulabilir.

• Yeni taşınılan bir evde eğer tadilat gerektiren durumlar varsa bunu genelde ev sahibi karşılar. Eve taşınmadan önce kiracılar yapılması gereken tadilatları ev sahibiyle konuşup bunların halledilmesini talep edebilir.

• Eğer kiracı eve taşındıktan sonra bir takım sorunlar olursa bunu kiracı kendi cebinden karşılayıp kiradan düşebilir. Bu yasal bir durumdur. Örneğin tesisatın patlaması, kombinin bozulması gibi durumlarda kiracı ev sahibine sormaksızın gerekli tadilatı yaptırıp, faturalarını ev sahibine vererek kiradan düşebilir. Eğer ev sahibi bu tadilatları yapmayı reddeder ve kiracının kendisinin halletmesini söyleyip kiradan düşmeyeceğini söylerse, kiracı mahkeme yoluyla bu durumu çözebilir. Bu konularda kanun her zaman kiracının yanındadır.

 

Evdeki hangi masraflar kiradan düşülmez?

Bazı durumlarda masraflar kiradan düşülmeyebilir. Kiracı olduğunuz evde keyfi olarak tadilat yaparsanız ya da evde boya yaptırmak isterseniz masraflar size ait olur.

İsteğe bağlı olarak yapılacak hiçbir masraf ev sahibine yükümlülük getirmez. Ayrıca ev sahibinin izni olmadan bu işlerin yapılması da doğru değildir ve kiracı ile ev sahibi arasında sorun yaşanmasına neden olur. Devamında ev sahibi kiracıyı evden çıkartıp maddi tazminat davası açabilir.

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/kiraci-hangi-masraflari-kiradan-dusebilir/

Ev satışı hızlandıran 9 sihirli kelime!

Gayrimenkul sektöründe özellikle ev satışı sırasında kullanılan bazı kelimeler, ev satın almak isteyen potansiyel müşteriler üzerinde daha fazla etkili olabiliyor. Bu kelimelerin emlak ilanlarında, reklamlarında ya da müşteriyle birebir iletişim halindeyken kullanılması evin daha hızlı satılmasını sağlıyor.

evsatis.sihirli.2

 

Ev satışını hızlandıran kelimelerin bazısı evin özelliklerini, bazısı lokasyonunu belirtirken; bazı sıfatlar ise konut alıcısı üzerinde etkileyici oluyor.

 

İşte ev satışında sihir etkisi yaratan kelimeler…

Güzel – Muhteşem
• Gayrimenkul sektöründe en çok kullanılan kelimelerden olan “güzel” ve “muhteşem”, konut satışını yüzde 15 hızlandırıyor.
• İlan hazırlarken ya da müşterinize satılık daire gezdirirken bu kelimeleri kullanarak, ev satışını hızlandırabilirsiniz.

 

Taşınmaya hazır
• Konut satışını hızlandıran kelimelerden biri de “taşınmaya hazır”!
• Gayrimenkul yatırımı yapacak olan kişiler, “taşınmaya hazır” kelimesini gördüklerinde ya da duyduklarında o ev, diğer evlere göre yüzde 12 daha hızlı satılıyor.

 

 

Anahtar teslim
• Gayrimenkul projelerinde sıkça dile getirilen “anahtar teslim” aslında boşa söylenmeyen bir söz.
• Konut projesi gerçekten taşınmaya hazırsa “anahtar teslim” kelimesini yazmaktan ya da söylemekten çekinmeyin!

 

Geniş
• Konut satın almak isteyenleri cezbeden bir diğer kelime ise “geniş”…
• Konut satışı esnasında “geniş” sıfatını duyanlar, hayalindeki eve daha fazla yaklaştığını düşünüyor. Çünkü hepimizin hayali geniş bir ev!

 

 

Prestijli konum
• Ev kadar önemli bir detay da yaşanılacak olan evin bulunduğu lokasyon!
• Satacağınız ev lokasyon olarak toplu ulaşım araçlarına ne kadar yakın ya da yakın çevresinde hastane, okul, alışveriş merkezi vs var mı? Mutlaka araştırıp satılık evi potansiyel alıcıya anlatırken bu avantajları dile getirmek gerekiyor.
• Bu nedenle “prestijli konum” tanımı da satışı hızlandıran kelimeler arasında yer alıyor.
• Prestiji konum, yatırım değeri yüksek ve kazandıran bir evi temsil ediyor…

 

Peyzaj
• Yapılan bir araştırmaya göre konut projelerinde “peyzaj” kelimesini kullanmak konutun yüzde 20 daha hızlı satılmasını sağlıyor.
• Peyzaj, son yıllarda markalı projeler için önemli bir hâle geldi. Gayrimenkul müşterilerinin beklentileri doğrultusunda konut projelerinde de peyzajın önemi artıyor.
• Markalı konut projeleri artık tasarım ve peyzaj ile fark yaratmaya çalışıyor. Özellikle büyük şehirlerde doğaya özlem duyan potansiyel müşteriler için “peyzaj” kelimesi önemli bir etki yaratıyor.

 

 

Markalı ankastreler
• Özellikle markalı konut projelerinde ankastre önemli bir detay…
• Reklam, ilan ya da birebir görüşmelerde bu ankastre markalarının ismini vermek, satışı hızlandırıyor.
• Özellikle kalitesiyle bilinen ve popüler olan beyaz eşya marka isimleri müşterinin dikkatini çekerken ev ile ilgili olumlu bir etki bırakıyor.

evsatis.sihirli.3

Enerji sertifikası
• Konutta enerji konusu özellikle ev satın almayı düşünen gençler için önemli bir kriter!
• Türkiye’de de 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve buna bağlı olarak çıkartılan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile gündeme gelen Enerji Kimlik Belgesi, binalarda enerji ve enerji kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlıyor.
• Enerji Kimlik Belgesi konutlarda kullanılan beyaz eşyaların enerji performanslarını ortaya koyuyor.
• A’dan G’ye kadar olan enerji seviyelerindeki sınıflandırmayı gösteren Enerji Kimlik Belgesi genç gayrimenkul alıcıları için önemli bir kriter olarak görülüyor.

 

Güneş paneli
• Türkiye’de henüz kullanımı çok yaygınlaşmasa da güneş paneli, konut satın almak isteyenleri cezbeden bir özellik.
• Güneş paneli olan evler, müşterilerin daha çok dikkatini çekiyor. Üstelik evin satış fiyatını da artırıyor.

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/ev-satisi-hizlandiran-9-sihirli-kelime/

İstanbul, Uluslararası Gayrimenkul Borsası’nın merkezi olacak

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, borsada derinliğin oluşmasına büyük katkı sağlayacak projelerinden birinin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın projesi ve talimatı olan “Uluslararası Gayrimenkul Borsası” olduğunu belirterek, bununla ilgili çalışmaları tamamladıklarını bildirdi.

Uluslararası Gayrimenkul Borsası’nın, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bünyesinde 57 ülkenin bütün gayrimenkul üreticileri ve tüketicilerini bir araya getirecek bir piyasa olacağını dile getiren Canikli, yasal mevzuatı yakında çıkaracaklarını, daha sonra 57 İSEDAK ülkesine teklif götüreceklerini, esnek bir modelle, hazır ülkelerle işe başlayabileceklerini aktardı.

Canikli, “Örneğin Suudi Arabistan’dan bir kişi Türkiye’de bir gayrimenkulü, tapusu dahil olmak üzere oturduğu yerden alabilecek. Her türlü bilgi o ortamda kendisine sunulacak. Sistem onun doğruluğunu garanti edecek; kefil olacak adeta” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı, yasal düzenlemeden sonra katılımcı ülkelere teklif götürüleceğini, borsada tüm ülkelerin eşit hissesi olacağını söyledi.

 

“Mevduata verilen faizlerdeki artışı bankacılarla görüştük”
Canikli, bankacılıkta mevduat faizlerinde yükselişin mayıs ayında başladığını, haziran ayında ise tırmandığını belirterek, “Bir anda 2-3 puan birden artmaya başladı. Bu çok büyük bir tehlikedir. Bu konuyu istişare etmek için (bankacılarla) bir araya geldik. Kendi kanaatimizi aktardık, onlar kendi kanaatlerini söylediler. Burada alınmış hiçbir karar yok. Bizim onlara herhangi bir kararı dikte etmemiz söz konusu değil” dedi.

Bir süre önce bankacılarla yaptığı toplantıya ilişkin bir soru üzerine, AK Parti hükümetleri olarak ekonomide piyasa şartlarına müdahale edilmemesinin kırmızı çizgilerinden biri olduğunu bildiren Canikli, bugüne kadar piyasaya müdahale anlamına gelebilecek hiçbir adım veya kararları olmadığını ifade etti.

Canikli, bazı sıkıntılı dönemlerde, zaman zaman akademik çevreler de dahil olmak üzere, bazı kesimlerin “piyasaya bazı müdahalelerin yapılması gerektiği” yönünde görüş ve telkinleri olduğunu, hatta bilimsel altyapı oluşturularak bu telkinlerin yapıldığını dile getirerek, “Ama bugüne kadar hiçbir şekilde ekonomik olarak en zorda kaldığımız en çok sıkıştığımız dönemlerde dahi bunlara hiç itibar etmedik, dikkate almadık, kesinlikle reddettik. Bunun Türkiye ekonomisinin kredibilitesinin en önemli ayaklarından, taşıyıcı kolonlarından biri olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Geçmişteki bazı uygulamalara ilişkin örnekler veren Canikli, 250 milyar liralık Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaleti uygulamasında, bazı bankaların aşırı ihtiyatlı davrandığını, bu konuda banka yöneticileri ile bir araya geldiklerini, istişarelerde bulunduklarını ancak hiçbir şekilde müdahalenin söz konusu olmadığını kaydetti. Bu bankaların son 1,5 aya kadar bu ihtiyatlı duruşunu devam ettirdiğini dile getiren Canikli, “Bankacılarla istişarelerimiz sonucunda son 1,5 aylık zaman dilimi içerisinde toplam 140 milyar liralık KGF destekli kredi kullanıldı. 286 bin firma kullandı. İnanılmaz bir şekilde rahatlama sağladı” dedi.

Canikli, bankacılarla yaptıkları son toplantının amaçlarından birinin yükselen mevduat faizleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak, diğerinin de KGF uygulamaları nedeniyle bankacılara teşekkür etmek olduğunu bildirdi.
Mevduata verilen faizlerde yükselişin mayıs ayında başladığını, haziran ayında ise tırmandığını aktaran Canikli, şöyle devam etti:

“Bir anda 2-3 puan birden artmaya başladı. Bu çok büyük bir tehlikedir. Sadece reel sektör için değil, bankacılığa da çok ciddi bir finansman maliyet yükü getirecek. Mevduat faizi olarak yüzde 15-16 verdiğiniz zaman banka yüzde 2-3 maliyeti koyup bunu en az yüzde 19-20 ile kredi olarak sağlayabilir. Böyle bir rakamı sürdürme imkanı yok. Reel olarak da bakıldığında inşallah yıl sonu itibarıyla yüzde 9 civarında bir enflasyon bekliyoruz. Ona göre hesapladığınızda mevduatta yüzde 15’lik bir nominal faiz yaklaşık maliyetleri düştükten sonra 4 puanlık, verilen faizin neredeyse yüzde 50 oranında bir reel faiz anlamına geliyor. Hiçbir ekonomi bunu kaldıramaz. Bunların geri dönüşü çok büyük sancılı olur. En büyük zararı da bankalar görür. Bir şeyler yapmamız gerekiyor. Hem KGF destekli kredi uygulamaları için teşekkür etmek, hem de bu konuyu istişare etmek için bir araya geldik. Kendi kanaatimizi aktardık, hepsini tek tek dinledik, onlar kendi kanaatlerini söylediler. Burada alınmış hiçbir bir karar yok. Bizim onlara herhangi bir kararı dikte etmemiz söz konusu değil ama sonuçta bankacılık sektörü de biz de rasyonel davranmak durumundayız. Hepsinin de rasyonel davranan ve düşünen kişiler olduğunu biliyoruz. Yarın bu kadar yüksek faizli kredinin geri dönmeme ihtimali yükselince bundan yine en büyük zararı bankacılık sektörü görecek. Belki hemen olmaz ama tedbiri önceden almak durumundayız. Mevduata yüksek faiz uygulamasının rakamlara yansımaları daha 1-1,5 ay oldu. Eğer göz yumarsak 2-3 yıl sonraki dataları bozacak ama tedbiri şimdi almazsanız o zaman yapacak bir şey kalmaz.”

 

“Yüksek faiz verilen mevduat miktarı 500 kat arttı”
Bankacılık sektörünün altın çağını yaşadığına dikkati çeken Canikli, her bankanın sadece kendi hedefleri için karar aldığını, birbirleri ile görüşme yapmadıklarını, bankacıların da yapılan toplantının zamanlaması ile ilgili memnuniyet duyduğunu anlattı.

Canikli, mayısta yüzde 15 üzerinde faiz verilen mevduat miktarı 60 milyon lira civarındayken, haziran ayında 27 milyar liraya çıktığını ve 500 kat birden arttığını dile getirerek, böyle bir yarış ile mevduat miktarının artırılamayacağını, bunun mevcut kaynağın el değiştirmesi olduğunu, bu yarışın bankaya bir fayda getirmeyeceğini söyledi. Canikli, “Toplantıda kâğıda dökülmüş veya sözlü hiçbir karar alınmadı, biz sadece beklentilerimizi, kanaatimizi söyledik. Bizim yaptığımız bankacıları bir araya getirerek istişare etmek oldu” dedi.

 

Kaynak: NTV

Kaynak: http://blog.zingat.com/istanbul-uluslararasi-gayrimenkul-borsasinin-merkezi-olacak/

Cubes Ankara’da 295 bin TL’ye daireler!

Nuhoğlu İnşaat, Dalgıç GY ve Lejant Proje işbirliğiyle Ankara‘nın Çankaya ilçesine bağlı olan Çukurambar’da hayata geçirilen Cubes Ankara karma projesinde daire fiyatları lansmana özel 295 bin TL’den başlıyor. Cubes Ankara; yaklaşık 1.000 adet konut, ofis ve özel yapılı üniteden oluşuyor. İki ayrı blok halinde planlanan projede A Blok konut, home office ve exclusive rezidansları; B Blok ise ofis, otel ve kurumsal kiralanacak ofisleri kapsıyor.

Ankara Çankaya’daki en yeni konut projeleri için tıklayın!

Konut ve ofislerde alternatif metrekareler
A Blok’ta bulunan Cubes konut, exclusive rezidansları ve birleşebilir küplerle farklı yapılarda daire oluşturma seçenekleri sunuyor. Kat büyüklüğü 1650 m2 olan yapı, esnek metrekarelerle, farklı beklentilere özel çözümler sağlıyor. Projede istenildiği kadar birleştirilebilir küp alınabiliyor, dairenin metrekaresini projeden konut alanlar belirliyor. B Blok’ta ise 1.800 m2 kat büyüklüğüne sahip, 500 üniteden oluşan Cubes Ofis bölümünde, 35 – 1.800 m2 aralığında farklı istek ve ihtiyaçlara göre alternatifli metrekare anlayışı bulunuyor. İş yaşamının içinde, merkezi noktada, 7 gün 24 saat hizmet veren kafelere ve market ile güvenilir, seçkin ve kaliteli bir ofise sahip olmak isteyenlere, büyüklüğü isteğe göre şekillenen, birleştirilebilir ölçülerde, yüksek tavanlı (3.40 cm) ofis opsiyonları sunuluyor. Proje sosyal donatı ve hem konut hem de ofis sahiplerinin beklentilerine yönelik olanaklarıyla da öne çıkıyor. 1.800 araç kapasiteli otopark, üst düzey güvenlik hizmeti sunarken kişiye ait otoparkın misafir otoparkı vale hizmetini de kapsıyor.

İki bin kişilik gösteri merkezi
Cubes Ankara’da farklı tatları bir araya getiren seçkin mutfaklardan, sokak lezzetlerine dek birçok seçeneği buluşturan kafe ve restoranlar yer alıyor. Kalabalık bir misafir grubuna hizmet sunabilecek, özel davetlere olanak tanıyan veya workshop amaçlı kullanılabilecek hobi odaları, projeden konut sahibi olacakları bekliyor. Günlük yaşamda ihtiyaç duyulan kuaför, kuru temizleme, terzi, lostra ve kitapçı gibi tüm fasilitelerin yanı sıra, bütün ofislere hizmet eden sekreterya ve otel sayesinde concierge ve oda servisi hizmeti de yer alıyor. Projede sosyal ve spor alanlarının yanı sıra konser, sinema, konferans, tiyatro ve daha birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak 2 bin kişilik bir gösteri merkezi de yer alıyor.

Kaynak: http://blog.zingat.com/cubes-ankarada-295-bin-tlye-daireler/

Emlak danışmanlarına en sık sorulan 6 soru!

Emlak danışmanları meslekleri gereği gün içerisinde birbirinden farklı müşteri portreleriyle karşılaşır. Müşterilerin kimi konutunu satmak, kimi ev sahibi olmak, kimi evini içi rahat şekilde kiralayacağı bir kiracı bulmak, kimi de istediği özelliklere sahip kiralık bir ev aramak için emlak danışmanlarıyla iletişime geçer. Bu deneyim, gayrimenkul profesyonellerini birer insan sarrafı yapacak kadar değerlidir.

Emlak danışmanlarının müşterileriyle yaşadıkları diyaloglar ise ağırlıklı olarak soru-cevap şeklinde geçer. Danışmanlar, müşterilerinin beklentilerini ve taleplerini doğru anlayarak en hızlı ve doğru emlak seçeneklerini sunmak için birtakım sorular yöneltir. Müşteriler ise kendisi için en uygun emlak danışmanını seçtiğine emin olmak ister ve bu amaçla temel bazı sorularına yanıt arar. Peki müşteriler emlak danışmanlarına yönelttikleri sorularla aslında neleri öğrenmek ister?

 

 

İşte müşterilerin emlak danışmanlarına en sık sorduğu 6 soru ve cevap anahtarı!

 

1) Ne zamandır gayrimenkul danışmanlığı yapıyorsunuz?

• Emlak ofisini ziyaret eden müşteriler önce deneyime odaklanır. Örneğin evini satmak isteyen bir müşteri söz konusuysa, bu sorusuyla aslında şu mesajı verir:

• “Ev satışının tüm yönlerini ele alacak kadar deneyimli, aynı zamanda benim için alıcı bulmaya yetecek kadar hevese ve motivasyona sahip bir danışman mısınız?”

• Açıkçası emlak alanında deneyimi temsil eden sihirli bir sayı yok. Yeter ki hâkim olduğunuz bölgedeki tecrübenizi ortaya koyan bir iki örnek verin.

• Ve işinizi ne kadar profesyonel yaptığınızı gösteren örnekler verin. Örneğin, ev için alıcı bulma adımında kullanacağınız yöntemlerden, hangi emlak sitesinde ilanı yayınlayacağınızdan bahsedebilirsiniz.

 

2) Son dönemde bölgenizde hangi gayrimenkulleri sattınız?

• Emlak danışmanlarının kimi ticari, kimi konut, kimi tarihi bina, kimi arsa satışında uzmandır.

• Size bu soruyu yönelten bir müşteri aslında son bir yılda kendi gayrimenkulüne benzer özellikte yerlerin satışını yapıp yapmadığınızı öğrenmek ister.

 

3) Sizce evimin doğru satış/kira fiyatı nedir?

• Evini satmak ya da kiralamak isteyenler için önemli olan bu sürecin olabildiğince hızlı ve kârlı olmasıdır. Müşteriler sahip oldukları mülkler için olması gerekenden daha yüksek bir değer biçebiliyor.

• Eğer müşterinizin talep ettiği satış veya kiralama fiyatı gerek bölgedeki benzer evler, gerek evin sahip olduğu metrekareden konumuna kadar avantajlı özelliklere göre uygunsa, bunu hemen ifade etmekten kaçınmayın.

• Fakat müşteriniz evini ortalama değerlerin üzerinde bir rakama satmayı veya kiralamayı düşünüyorsa, gerçekçi ve tecrübenizi konuşturacağınız bir açıklamayı olabildiğince ikna edici dille kendisine aktarmalısınız.

 

4) Evimin satışı/kiralaması ne kadar zaman alır?

• Emlak danışmanından bu sorunun yanıtını almak isteyen bir müşteriyle karşılaştığınızda ilk adımınız soruya soruyla karşılık vermek olmalı.

• Profesyonel emlak danışmanları, müşterisinin yaşam planlarını etkileyen bir süre sınırı olup olmadığını öğrenmeyi tercih eder. İhtiyaçtan evini satarak elde edeceği rakamı değerlendirecek bir planı olabilir; farklı bir şehre taşınma, daha büyük bir eve geçme vs. Bu durumda evin satışını veya kiralamasını hızlandırmak için neler yapabileceği konusunda önerilerde bulunabilirsiniz: Evde küçük tadilat işleri, mutfak-banyo dolap yenilemeleri, boya gibi ön masrafların alıcıları ikna etmekte hız kazandırabileceğini söyleyerek yönlendirmek gibi…

 

5) Ev sahibi neden evini satmak istiyor?

• Ev almayı düşünenler için bu kritik sorulardan biridir. Yanıt hem pazarlık kapısını aralayabilir hem de evle ilgili değerlendirme yaparken kararı etkiler.

• Bu sorunun altında aslında şu sorular yatar: “Evde bir problem var mı?”, “Ev ve bulunduğu bina depreme dayanıklı mı?”, “Komşularla ilgili bir sorun yaşanmış mı?”

• Emlak danışmanları için satıcılar kadar alıcılar da eşit mesafede yaklaşması gereken müşteriler olduğundan pazarlama ve iletişim güçlerini sergileyecekleri bu soruya yanıt vermek zor olmamalı.

 

6) Benimle nasıl iletişim kuracaksınız?

• Emlak danışmanlarının çalışma yöntemleri ve ne sıklıkla bilgilendirmede bulunacağı müşteriler önemlidir. Çünkü her müşteri kendisiyle gerçekten ilgilenildiğini, sahip olduğu gayrimenkul ile ilgili profesyonelce çalışılacağını bilmek ister.

• Her müşteri birbirinden farklıdır. Bu nedenle tercih ettikleri iletişim yöntemi de farklı olacaktır. Bazı müşteriler düzenli olarak telefon görüşmesiyle bilgilendirilmek, bazıları da e-posta ile ev satışı için yaptığınız adımları öğrenmek ister.

• İletişim yöntemi kadar ne sıklıkta iletişim bağının sürdürüldüğü de önemlidir. Kimi satıcılar sizden haftalık olarak evle ilgili satılık ilanınızın görüntülenme sayısını, kimileri de ciddi bir alıcıyla bağlantıya geçtiğinizde sizden hızlı bir bilgilendirme talep edebilir.

 

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/emlak-danismanlarina-en-sik-sorulan-6-soru/