Cinema Kelimesi Ne Demek, Cinema Nedir;
Sinema, derlenmek üzere belirlenen hareketlerin düzenli aralıklarla resmini yakalama ve bu resimlerin birleşimi ile oluşan hareketli görsele denmektedir. Tanım İngilizce cinema kelimesinde de farklı değildir.
Sinema, derlenmek üzere belirlenen hareketlerin düzenli aralıklarla resmini yakalama ve bu resimlerin birleşimi ile oluşan hareketli görsele denmektedir. Tanım İngilizce cinema kelimesinde de farklı değildir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 Ocak-Eylül dönemi yapı izin istatistiklerini açıkladı. Yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü Ocak-Eylül döneminde yüzde 52,2 arttı. Daire sayılarına göre ise İstanbul ili 114 bin 547 adet ile en yüksek paya sahip oldu. TÜİK verilerine göre belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2017 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre, bina sayısı yüzde 32, yüzölçümü yüzde 52,2, değeri yüzde 82,6, daire sayısı yüzde 57 oranında arttı.
2+1’ler yükselişte
Yapı ruhsatı verilen binaların 2017 yılı Ocak-Eylül ayları toplamında; yapıların toplam yüzölçümü 222,4 milyon metrekare iken; bunun 125,9 milyon metrekaresi konut, 46,6 milyon metrekaresi konut dışı ve 50 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. Kullanma amacına göre 173,7 milyon metrekare ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 12,6 milyon metrekare ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi.
En yüksek metrekare İstanbul, Ankara ve İzmir’de
Kullanma amacına göre 173,7 milyon metrekare ile en yüksek paya iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 12,6 milyon metrekare ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi. Yapıların toplam yüzölçümüne göre 20,4 milyon metrekare ile İstanbul en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u 11,6 milyon metrekare ile Ankara, 6,6 milyon metrekare ile İzmir izledi. Yüzölçümü en düşük olan iller sırasıyla Şırnak, Ardahan ve Bayburt oldu. Daire sayılarına göre, İstanbul ili 114 bin 547 adet ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul’u 47 bin 642 adet ile Ankara ve 36 bin 198 adet ile İzmir illeri izledi. Daire sayısı en az olan iller sırası ile Hakkari, Şırnak ve Ardahan oldu.
Kaynak: http://blog.zingat.com/istanbul-yapi-ruhsatinda-sampiyon/
Fransızca kökenlidir. [isim] “capital”
1. Sermaye, anapara.
2. Kapitalizmin ana çerçevesi.
Kiralık sosyal konut dönemi başlıyor. Türkiye genelinde, nüfus artışının hızlı, konut fiyatlarının da yüksek olduğu şehirlerde, dar gelirli vatandaşlar için “sosyal kiralık konut” yapımına geçilecek.
Öncelik büyük şehirlerde
2017 yılı için konut ihtiyacı 817 bin olarak açıklandı. Bu rakama ulaşabilmek adına, özellikle dar gelirli vatandaşların konut ihtiyacını gidermek için sosyal konut desteğine yeni bir yaklaşım söz konusu.
Nüfusun hızlı arttığı ve yüksek konut fiyatları olan şehirlerde dar gelirli vatandaşlar için “sosyal kiralık konut” yapımına başlanacak. Çalışmalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve TOKİ gibi ilgili kuruluşların işbirliğinde hayata geçirilecek.
Kiralık sosyal konutlar nasıl hayata geçirilecek?
Peki kiralık sosyal konutlar nasıl yapılacak? Öncelikle konut açığının bulunduğu yerleşim yerleri tespit edilecek. Özellikle, konut ihtiyacının ön plana çıktığı büyük şehirlerde, yoksul vatandaşlar için hâlihazırda uygun, uzun vadeli taksitlerle satılan sosyal konutların “kiralık” olanları da üretilecek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre, “Sosyal Konut Projesi” kapsamında dar gelirli vatandaşlar için şimdiye kadar 29 bin 271 konut inşa edilirken, bu kapsamda ayrılan kaynak da 70 milyon liraya ulaştı.
Hedef; 2023 yılına kadar 100 bin sosyal konutun inşa edilerek, hak sahibi vatandaşlara teslim edilmesi.
Kaynak: http://blog.zingat.com/kiralik-sosyal-konutlar-geliyor/
Diğer taraftan birçok öyle durumlar vardır ki cerrah psikiyatrın yardımına başvurmaktan ziyade hastanın rahatsızlığının verdiği heyecanla bizzat kendi bununla uğraşabilir ve uğraşmalıdır da. Psikiyatrların çoğu küçük anksiyete durumları ile uğraşmak istemezler. Cerrah bütünüyle hastanın bakımından sorumlu olmayı kabul ettiği sürece psikiyatrdan bu şekil bir hizmetin beklenmesi lüzumsuzdur.
Bu bilhassa malign lezyonu olan veya bir ekstremitenin ampütasyonu, ileostomi veya kolostomi gibi organ eksikliğine yol açan ameliyatlara aday olan hastaların bakımında doğrudur. Çünkü bu gibi durumlarda hasta konsultan psikiyatrdan daha etkili olarak cerrah ve cerrahi ekip tarafından istek görür.
Cerrahlar ameliyatın nekahat devresinde psikososyal etkenlerin önemine gittikçe daha fazla eğilmektedirler. Eğer hasta, hastalıkla ilişkili olmayan emosyonel, sosyal ve ekonomik meseleler gibi düşüncelerle yıpranmamışsa büyük ameliyatların iyileşmesi bir hayli çabuklaşır. Bu etkenlerin de kayda geçilmesi cerrahi hastanın bütün yönleriyle daha iyi bir bakım görmesini sağlar.