İngilizce kökenli divorced kelimesi Türkçede boşanmak, ayrılmak anlamına karşılık gelir. Herhangi bir ilişki durumunun bozulması ve eşlerin ayrılması durumu İngilizcede divorced olarak nitelendirilir. Kullanıldığı yere ve ilişki durumuna göre boşanmak veya ayrılmak anlamlarında kullanılır. Örneğin evlilik boyutunda ki bir ilişki için divorced kelimesi boşanmayı, sevgililik boyutunda ki bir ilişki için ise divorced kelimesi ayrılmayı ifade eder. Bir bütünün parçalanması, birden çok parçadan oluşan bir bütünün parçalanması gibi durumlar da divorced olarak adlandırılır.
Efulim Ne Demek? Efulim Nedir?
Lazca bir kelime olan efulim Türkçede yarim, sevgilim anlamlarına karşılık gelir.
- Volkan Konak ve Sarp Apak’ın seslendirdiği bir şarkıdır.
Çocuklarda Polimorf Nüveli Lökosit Hastalıklar
Polimorfların sayısal ve fonksiyonel yetersizlikleri ağır infeksiyonlarla birliktedir. Nötropenik hastalarda infeksiyonun şiddeti nötropeni-nin derecesiyle orantılıdır. Nötrofil sayısı 500/mm3 altında ise infeksiyonlar ağır seyreder.
NÖTROPENİLER
Kongenital herediter nötropeni
Seyrek görülen bir hastalıktır. İnfantil genetik agranülositoz ve ailevi ağır nötropeni olmak üzere iki tipi vardır. Polimorf sayısı 50/nım3 altındadır. Kompansatuar mekanizmayı düşündüren monositoza karşın sık ve ağır infeksiyonlar vardır. İnfantil genetik agranülositoz rese-sif bir geçiş gösterir. Genellikle ilk yaşta ölümle sonuçlanır. Ailevi ağır nötropeni otosomal dominant bir hastalıktır. Başlangıç yaşı sütçocuk-luğu ve çocukluk yaşlarıdır.
Siklik nötropeni
Periyodik bir hastalıktır. Genellikle 21 günde bir görülür. Periyodisite 15 ile 35 gün arasında değişebilir. Nötropenik faz birkaç gün sürer. Nötrofil sayısı 50/mm3 altındadır. Kemik iliğinde miyeloid seride duraklama görülür. İyileşme spontan ve hızlıdır. Kan sayımları 3-4 gün sonra normale döner. Nötropenik dönemde mo-nosit sayısı yükselir. Bu durumun nötropeniye bir yanıt olduğu düşünülmektedir. Yapılan deneysel çalışmalar bu defektin kemik iliğindeki ana hücre ile ilgili olduğunu düşündürmektedir. Hastalığın insanlardaki geçişinin bazı ailelerde dominant olduğu görülmüştür. Hastalık genellikle çocukluk çağında başlar, bazen gecikebilir.
Bazı vakalarda splenektomi ile iyi sonuç bildirilmiştir. Nötropenik dönemlerde antibiyotikler verilmesi önerilir.
Pankreas yetersizliği ile birlikte görülen nötropeni (Schwachman sendromu)
Büyüme geriliği, steatore ve tekrarlayan infeksiyonlarla seyreden ve genellikle hayatın ilk yıllarında görülen bir hastalıktır. Düşük polimorf sayısı E2Q0-400/mm3) ve normal ter testi sonuçları bu hastalığı kistik fibrozdan ayırır. Kısa boyluluk, epifiz displazisi, metafizer dizostoz ve hafif mental gerilik sendromun diğer bulgularını oluşturur. Bazı çocuklarda zamanla diabetes mellitus gelişir. Deri ve solunum yolu infeksiyon-ları en sık görülen infeksiyonları oluşturur. İn-feksiyonlarda bazen polimorf sayısında artma görülür. Bu çocuklarda virüs infeksiyonları ağır seyreder.
Chediak-Higashi sendromu
Otosomal resesif geçiş gösteren nadir bir hastalıktır. Granülositlerde, hipofiz ve sürrenal bezlerin salgı yapan bazı hücrelerinde peroksidaz pozitif dev granüllerle karakterizedir.
Diğer immun yetersizliklerde görülen nötropeni
Çocuklarda Rubella
Tal rubellanın katarakt ve diğer belirtileri ile annenin gebeliğin ilk trimestrinde geçirdiği kızamıkçık arasındaki ilişki artık iyi bilinmektedir.
Kongenital rübella’nın sıklığı toplumun bağışıklık durumu ile ilişkilidir. Çocukluk yaşlarında infeksiyonların sık olduğu toplumlarda gebelerde bağışıklık oranı yüksektir ve kongenital rubella nadirdir. Batı ülkelerinde sıklık 1:4000 olarak bildirilmekte, ancak çocuklara kızamıkçık aşısının yaygın olarak uygulanmasıyla sıklık giderek azalmaktadır.
Gebe bir kadın kızamıkçıkla infekte olduğunda virüs plasenta yoluyla fetusa geçer ve fe tusun organlarına yayılır, doku hasarına ve kromozom kırılmalarına yol açar. Düşük veya ölü doğum görülebilir. Canlı doğanlarda hastalık belirtilerinin sıklığı gestasyon yaşı ile ilişkilidir. Anne rubella infeksiyonunu gebeliğin ilk 8 haftasında geçirirse çocukta infeksiyon olasılığı % 50 80 dir. Risk oranı, gebeliğin ikinci trimestrinde % 10 20 ye düşer. 20nci gebelik haftasından sonra fetus için tehlike hemen tamamiyle ortadan kalkar. Bu durum, 4 5 aylıktan sonra fetusun immun mekanizmalarının gelişmiş olması şeklinde açıklanır.
Fetusta rubella virusu birçok organı ilgilendiren yaygın kronik bir infeksiyon şeklinde seyreder. Bu çocuklar, asemptomatik de olsalar, doğumdan sonra uzunca bir süre virusu taşırlar ve boğaz salgıları ile etrafa bulaştırabilirler. Bula şıcılık 2 yaşma kadar uzayabilir.
Rubella sendromunun belirtileri çok çeşitli ve değişkendir. Fetal malnütrisyon, gözle ilgili patoloji (katarakt, mikroftalmi, glokom, iris hipoplazisi, retinopati), mss bozuklukları (me ningoansefalit, mikrosefal! Veya hidrosefali, sinirsel tip sağırlık, hipotoni, zekâ geriliği), kar diak defektler (başta patent ductus arteriosus olmak üzere ventriküler septal defekt, pulmoner arter stenozu, aort stenozu, fallot tetralojisi), ayrıca hepatosplenomegali, sarılık, trombosito peni, pnömonitis, kemik metafizlerinde dansite azalması, anterior fontanelin çok geniş olması gibi belirtiler oluşabilir. Katarakt, kalp anomalisi ve sağırlık kongenital rubella sendromunun klasik triadı olarak bilinir. Jeneralize lenfadenopati, hipogammaglobülinemi, miyokardit, hemolitik veya hipoplastik tipte anemi, serebrospinal sıvıda hücre ve protein artışı daha nadir rastlanan bulgulardır.
Kongenital rubella vakalarında döküntü, insterstisyel pnömonitis, hipogammaglobülinemi,
Hücresel bağışıklık bozuklukları geç olarak be lirebilir. Bu çocuklarda ileri yaşlarda diabetes mellitus da gelişebilir,
Kongenital rubella’lı hastalarda, özellikle trombositopeni, sepsis, kalp yetersizliği ve ağır büyüme gelişme geriliği gösteren vakalarda ilk 6 ayda ölüm oranı yüksektir. Nörolojik sekeller sıktır.
Tanı, boğaz yıkantı suyu ve idrardan virüsün izole edilmesiyle ve plazmadan rubella spesifik ıgm tayini yapılarak konulur.
Kongenital rubella için spesifik bir antiviral tedavi yoktur. Katarakt ve glokoma erken müdahale şarttır. Hayatın ilk aylarında ve hatta bazı vakalarda daha da uzun bir süre bu çocuklar etrafa virüs saçabilirler. Bu nedenle izole edilmeleri gereklidir.
Her kız çocuğuna 12 15 aylıkta, en geç okul yaşlarında rubella aşısı uygulanması ile gebelikte rubella infeksiyonu önlenmiş olur. Kızamık çıklı bir hasta ile temas etmiş bağışık olmayan gebelere gammaglobülin uygulanmasının etkinliği tartışmalıdır. Gebeliğin erken döneminde rubella infeksiyonu geçiren gebelerde medikal abortus indikasyonu vardır.
Kanayan Ülser İçin Elektif Cerrahi
Hastalığın ilk belirtisi kanama olan genç hastalarda; aşın salisilate alınımı gibi ülserojenik bir ajan alıp almadığı tesbit edilir. Bu hallerde ve kanamanın az olduğu durumda iyi bir medikal tedavi ile daha iyi bir sonuç beklenebilir. Bu ekstrem vak’alar dışındaki büyük bir grup hasta için tedaviye her vak’a için ayrı ayrı karar verilmelidir.
Prognoz
Akut masif bir kanama için ölüm oranı ortalama %15 dir. Ölüm nedenleri üzerinde yapılan dikkatli bir çalışma (araştırma) ölüm oranlarının iki noktaya dikkat edilerek azaltılabileceğini gösterir.
(1) Gereğinden az yapılan transfüzyonlar bazı komplikasyonların ve ölümlerin nedeni olduğundan yeterli kan transfüzyonu.
(2) Ciddi risk grubunda olan seçilmiş hastalarda erken cerrahi girişim ve az bir grup hastada ise geç cerrahi girişim yapılmasıdır.