İlk Takvimi Kim Buldu

İlk takvimi kim bulmuştur

İlk takvimi mısırlılar gök cisimlerinin hareketlerini analiz ederek bulmuşlardır. Bulunan ilk takvim Dünya’nın güneş etrafındaki hareketleri doğrultusunda oluşturulmuştur yani bulunan ilk takvim güneş esaslı takvim olmuştur.

Mısırlılar buldukları ilk takvimde bir seneyi 365 gün olarak hesaplayıp bir seneyi on iki aya bölmüşlerdir. Ayrıca mısırlılar buldukları ilk güneş yılı esaslı takvimde bir ayı 30 güne bölmüşlerdir. Mısırlıların bulduğu bu takvim İyonlar, Yunanlar ve Romalılarca tekrar düzenlenip değiştirilmiştir.

Mısırlıların bulduğu güneş yılı esaslı bu takvim daha sonra Roma İmparatoru Jül Sezar ve Papa XII. Gregor tarafından günümüzdeki haline getirilmiştir.

Mısırlıların bulduğu güneş yılı esaslı takvimin yanı sıra Sümerler, Çinliler, Türkler ve Araplar da Dünya’nın güneş etrafındaki hareketlerine bağlı olarak takvimler yapmışlardır.

 

Gözlerin bakımı

Yenidoğan bebekte henüz barsak florası oluşmamış olduğundan, bakteriler tarafından k vitamini sentezi yapılamaz. Bunun sonucu k vi­taminine bağımlı koagülasyon faktörlerinin ek­sikliği görülebilir. Yenidoğanm hemorajik has­talığını önlemek amacıyla tüm yenidoğanlara doğar doğmaz suda eriyen ki vitamini 1 mg doz­da kas içine uygulanmalıdır. Fazla miktarda veRilen k vitamininin yenidoğanda hemoliz ve sa­rılık gibi toksik etkileri olabileceği de unutul­mamalıdır. 1 mg lık doz, en fazla bir kez tekrar­lanabilir.

Doğum kliniklerinde fazla hemşire ve bakıcı gereksinimini azaltmak ve infeksiyon kontami nasyonu riskini ortadan kaldırmak, ayrıca anne ile yenidoğan arasında erken sevgi bağını kur­mak için bebeğin annesinin yanında yatırılması uygundur.

Bebeğin yatırılacağı yatak çevresinin, içi daha   rahat   gözlenir  yapıda   (saydam   plastik)

Olması uygundur. Aspirasyonu ve özellikle pre termlerde apne riskini önlemek için tüm yeni doğanlar yüzüstü (prone) pozisyonunda yatırıl­malıdır. Oda ısısı 24 26°c olmalıdır. Isı kontrolü rektal, mümkünse özel termometre ile deri ısısı ölçülerek yapılmalıdır. Ancak rektal ısı alımı sı­rasında serebral kan akımının belirgin şekilde arttığı bildirilmektedir bu durumun özellikle intraventriküler kanama yönünden riskli, tartısı 1500 g altında olan pretermlerde sorun oluştu­rabileceği anımsanmalıdır.

SAVUNMA UNSURLARI

Ayrıca, bu süre çoğu eyaletlerde şu gibi sebepler dolayısiyle askıya alınır;

— Davacının azınlık olması veya konuyu anlayamaması gibi sebeplerle hukuki bilgi eksikliği varsa,

— Savunmadaki doktorun tedaviyi çevreleyen gerçek şartlan kasıtlı olarak başka bir şekilde hastaya takdim etmesi,

— Hasta-doktor ilişkisi tamamen kesilene kadar bu süreyi askıya alan “tedavi sürmekte” kuralı dolayısıyle. Müruruzaman savunması için tıbbi kayıtların detaylı olarak tutulmasının önemi ne derece belirtke azdır.

Katkılı İhmal olayının savunması, sayısı nispeten az olan mahkeme kararlarında, zararın herhangi bir şekilde davanın ihmali neticesinde ortaya çıktığı tespit edilen hallerde, bütün zararı davacının fiiline bağlayacak şekilde ele alınmıştır. Bu sebeple, bir vakada zararda cerrahın %75 nispetinde ve davacının da %25 nispetinde sorumlu olduğu tespit edilmiş olsa bile, savunma lehine bir karar verilir. Yani, bütün zarar davacıya ait olur. Fakat günümüzde eyaletlerin çoğunda nisbi ihmal yaklaşımı kullanılmaktadır. Buna göre, zararda davacının ve savunmanın nisbi ihmalleri ne ise, her iki taraf zarardan o nispete bir pay yüklenirler. Bu sebeple, nisbi ihmal esaslı yargılarda, davacının 100.000 dolarlık bir zarara uğradığı fakat %25 ihmali bulunduğu tespit edilmiş ise, savunmanın 75.000 dolarlık bir tazminat ödemesine hüküm verilir.

Cumhuriyet Ne Demek? Cumhuriyet Nedir?

Arapça kökenli cumhuriyet kelimesi halkın egemenliğini kendi elinde tuttuğu yönetim, devlet biçimi anlamına karşılık gelir. Bu yönetim biçiminde halk belirli aralıklarla seçtiği milletvekilleriyle temsil hakkında bulunur. Ve bu temsilciler devleti yönetecek olan parlamentoyu, kabineyi, hükumeti oluşturur. Burjuva cumhuriyet ve sosyalist cumhuriyet olarak bu yönetim biçimini ikiye bölebiliriz. Burjuva cumhuriyet günümüzde ki egemen burjuva anlayışın kapitalist üretim biçiminin egemen olduğu cumhuriyetlerdir. Yani bir burjuva diktatörlüğüdür. Sosyalist cumhuriyet ise sosyalist üretim ve yönetim biçiminin hakim olduğu bir cumhuriyettir. Sosyalist cumhuriyeti de proletarya diktatörlüğü olarak ifade edebiliriz. İşçi sınıfı ve diğer emekçi tabakalara demokrasi, burjuvaziye karşı diktatörlük diyerek tarif edebiliriz.

  • Cumhur halk anlamına karşılık gelir.
  • Erkek ismi olarak da kullanılabilir.