– belirtiler baş göstermeden önce
– tespit etmek üzere tasarlanmış olan görüntüleme testlerini ele alalım. Hastalığın başlama riski ne kadar yüksekse, görüntüleme testi o kadar faydalı olacaktır.
Bir hastalığa yakalanma riski, yaşa, cinsiyete, mesleğe, hastalığın aile üyelerinde görülme sıklığına ve diğer faktörlere göre değişkenlik gösterir.
Örneğin, hiçbir tıp otoritesi, 35 yaşın altındaki kadınların mamogram çektirmesini tavsiye etmez, çünkü meme kanseri genç kadınlarda çok nadir görülür. Aynı şekilde, hiçbir tıp otoritesi hangi yaşta olursa olsun erkeklerin mamogram çektirmesini de tavsiye etmez, çünkü meme kanseri erkeklerde yok denecek kadar az görülür.
Diğer taraftan, sağlık hizmetlerinde görev yapan kişilerin veremli hastalarla temas etme ihtimali daha yüksek olduğundan, sağlık bakım uzmanları düzenli bir şekilde deri testi yaptırarak tetkikten geçerler. Ancak, ABD’deki diğer çoğu insan için vereme yakalanma ihtimali, görüntüleme testlerini haklı çıkaramayacak kadar düşüktür. Bu testler yine de, okul yurtları gibi özellikle insanların oldukça yakın temaslar kurduğu yerlerde, bazen kurumlar tarafından yapılır.
Görüntüleme testleri, hastalanma riski çok düşük olan insanlara rutin bir biçimde uygulanmaz, çünkü testler faydadan çok zarar getirebilirler. Ve aynı zamanda pahalıdırlar.
Sağlıklı yaşam önerileri de yaşa, cinsiyete ve diğer faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Kalp rahatsızlığına yakalanma riskini azaltmak için kolesterolü düşürmek gibi koruyucu faaliyetler, yüksek kolesterol seviyesine sahip pek çok orta yaşlı erkekte açıkça olumlu sonuçlar ortaya koyar. Ancak, çok yaşlı veya kanser ve benzeri hastalıklara sahip insanlarda kolesterol ölçümü yapmak önerilmez, çünkü potansiyel fayda düşüktür.