Bartholin Bezi Kistleri ve Apseleri

Enfekte olan bir kist, apse adı verilen, şişebilen ve çok ağrı yapan, içi irin dolu bir kese haline gelir. Bu belirtileri hissederseniz doktorunuza başvurun.

Küçük apseler sıcak kompreste tedavi edilebilir. Daha büyük apseler irini akıtmak için keşi gerektirebilir ve geçici bir dren insersiyonu gerektirebilir. Tekrarlayan bir kist, kesilerek açılabilir ve iyileşince tekrar bir kist biçimi almaması için kenarları dışa doğru dikilebilir. Bütün bu işlemler bir doktorun muayenehanesinde lokal anestezi altında yapılabilir.

Över kistleri

Genellikle masum olan ve herhangi bir tedavi dahi gerektirmeyen bu problemler, yanlış inanışlarla halk arasında kansere meyilli bir durum olarak görülerek korku yaratmaktadır.

Yumurtalıklar embriyolojik orijinleri açısından çok değişik türdeki hücreleri bünyelerinde barındırır. Bu özellikleri ile yumurtalıklar vücuttaki diğer tüm organlardan ayrılırlar.

Yumurtalıkların diğer önemli özellikleri ise hormonal etkilere cevap verici olmalarıdır. Değişik hormonlara cevap olarak yumurtalıklar büyüyebilir veya kistleşebilir.

Yumurtalık kistleri veya tıbbi literatürdeki ismi ile “Over kistleri” değişik türlerde olabilir.

Kist Nedir ?
Kısaca tanımlamak gerekirse kist, “içi sıvı dolu kesecik” lere verilen genel isimdir. Kistler çevre dokulardan sahip oldukları ve “kist duvarı” denilen bir zar ile ayrılırlar.

Kistler Nasıl Oluşur?
Vücudumuzdaki hiçbir hücre sürekli kalıcı değildir. Tüm hücrelerimiz bir yandan ölürken diğer yandan yenileri yapılır. Yine bütün hücreler değişik miktar ve yapılarda bir tür sıvı salgılarlar.
Hücrelerde üretilen sıvıların emiliminden fazla olması durumunda dokular arasında sıvı birikimi olur. Dokular arası biriken normalden fazla sıvıya “ödem” adı verilir. Ödemler, vücudun değişik yerlerindeki şişliklerle kendilerini gösterirler.

Eğer doku dışında biriken sıvılar bir zar tarafından çevrelenir, bir kesecik halini alır ve içeride sıvı alışverişi engellenirse ortaya çıkan bu lezyonun adı “kist” olur.

Vücutta bulunan hemen hemen bütün organlarda kist ortaya çıkabilir (Beyin kistleri, akciğer kistleri, karaciğer kistleri gibi…).
Ancak yumurtalık dışındaki organların kistleri genelde çok daha çabuk ve kolay belirti verir. Bunun nedeni diğer organlarda meydana gelen kistlerin bu organların fonksiyonlarını bozmalarıdır.

Yumurtalık kistlerinin bir kısmı bu şekilde fonksiyon bozukluğu ile belirti verirken, çok büyük bir bölümü ne fonksiyonlarda bir kayba neden olur ne de uzunca bir süre belirti verir.

Belirtiler
Over kistleri kabaca; malign (habis, kötü huylu) ve selim (iyi huylu) olarak ayrılabilirler. En sık görülen kistler iyi huylu olanlardır.

Yumurtalıklar diğer organlara göre belirti verme açısından daha fakirdirler. Çoğu kez bir çok büyümelerine rağmen hiçbir şikayet yaratmazlar ve ancak rutin kontroller esnasında fark edilirler.

Çok fazla büyümeyen bir over kisti karın boşluğu içerisinde kendine rahatlıkla yer bulabileceği için bir şişlik yapmaz.

Nadiren kistlerin kendi etrafında dönmesi (“torsiyon”) veya patlaması (“rüptür”) şiddetli ağrı ve akut karın tablosuna yol açabilir. Bu durumlarda acil ameliyat gereklidir.

Kistler mesaneye baskı yaparak sık idrara çıkma, “rektum” denilen barsağın son kısmına bası yaparak kabızlık veya ağrılı dışkı yapma şikayetlerine neden olabilirler. Zaman zaman da iştahsızlık, kilo kaybı, hafif bulantı gibi sindirim sistemi yakınmaları olabilir.

Unutulmaması gereken nokta, kistlerin çok farklı türlerinin olduğu ve yarattığı şikayetlerin türüne bağlı olabileceğidir.

Teşhis
Over kistleri, genelde rutin muayeneler veya başka bir sebepten dolayı yapılan muayene ve ultrasonografiler sonucunda saptanırlar.

Kistlerin iyi huylu olup olmadığının değerlendirilmesinde hastanın yaşı, kitlenin büyüklüğü ve şekli, basit kist ya da solid (içi katı) yapıda oluşu, etrafa yapışık olup olmadığı ve hassasiyet olup olmadığı önemlidir.

Pelvik ultrasonografide saf kist görünümünde olan ve 5-6 cm’den küçük çapta olan kistlerin iyi huylu (selim) ve fonksiyonel kist olma olasılığı yüksektir.

Ultrason muayenesinde içinde papillomatöz (karnıbaharımsı) çıkıntıları olan, solid yapılı, 5-6 cm’den büyük, batında asit (sıvı birikimi) yapan, çevre dokulara yapışık (immobil), böbreklerde “üreter” denen idrar kanalına bası yaparak genişlemelere (hidronefroz) sebep olan kistlerin kötü olma olasılığı yüksektir.
Ayrıca menopoz sonrası ortaya çıkan kistler de habis olma potansiyeline sahiptir.

Tanıda hastanın ve kitlenin durumuna göre bazen bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, hormon tetkikleri ve kanda tümör belirteçleri incelenerek tedavi için bir karara varılır.

Kistler iyi huylu (selim) ve kanseröz (neoplastik) kistler olarak basitçe ikiye ayrılabilir.

Övere ait kistik lezyonlar oldukça sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Neoplastik ve neoplastik olmayan olmak üzere iki grupta incelenmektedirler. Neoplastik olmayan kistlerin büyük çoğunluğu Graf folliküllerinden kökenli iken, küçük bir kısmı orijinini yüzey epitelinden almaktadır.

Folliküler kistler

Rüptüre olmamış, büyümüş Graf follikülleri, granüloza hücreleri ile çevrilidir, onları da teka hücreleri çevrelemektedir. Normal överlerde sıklıkla bir tane ya da daha fazla kiste rastlanabilmektedir (çapları• Metropathia haemorrhagica: endometriumun kistik hiperplazisidir.
• Polikistik över sendromu.
Kistlerin büyük çoğunluğu klinik açıdan önemsizdir ancak bazı kistler hiperöstrojenizm sebebi olabilirler.
Luteal kistler (luteinize folliküler kistler)
Follikül kistleri ile benzerlik gösterirler ancak farklı olarak teka hücre katı luteinize olarak karşımıza çık­maktadır. Kist, içte geniş luteinize granüloza hücreleri ile dış tabakada ise küçük lutinize teka hücreleri tarafından sınırlandırılmıştır.

Polikistik över sendromu (Steîn-Leventhal Sendromu)

Kompleks adrenalover hastalığıdır. Adrenal bezler ya da överler ya da her ikisinden kaynaklanan artmış androjen sekresyonu sonucunda; kalınlaşmış olan, beyaz över kapsülünün altında çok sayıda küçük fol­likül kisti gelişmektedir.

Klinik özellikler-Hastalarda persistan anovulasyon hali mevcuttur. Yüksek seviyelerdeki LH ve östrojene karşın, FSH seviyesi düşüktür. Dolaşan androjen düzeylerinde de yükselme mevcuttur, insulin rezis­tansı ve hiperinsulinizm olmaktadır.

Çoğunlukla izlenen semptomlar:

• irregüler menstuel siklus
• infertilite
• Hirsutizm
Akne
• Galaktore (seyrek olarak)

Komplikasyonlar-Yüksek östrojen seviyeleri endometrial hiperplaziye ve artmış endometrial karsinom gelişme riskine sebep olabilmektedir.

Kistler

echinococcus1

Kistler, vücudun derinliklerinde de oluşabilirler. Tüm kistlerin balon gibi yuvarlak bir yapıları olmasına rağmen, vücut içinde oluşan kistler daha büyük olabi­lirler ve bazen kanseröz (kanser­leşmiş) bir tümörün ya da ciddi başka bir rahatsızlığın bir parçasıdırlar.

Yumurtalık Kistleri

Farklı kist türleri, farklı hücre türlerinden kaynaklanır. Korpus luteum kisüeri olarak bilinen sık rastlanan kistler, her ay bir yumurtanın boşluğa bırakılmasını hazırlayan yumurtalıktaki foliküllerden kaynaklanır. Kistlerin yaygın bir nedeni de endometriyozdur.

kist

Az görülenler, teratomlar olarak bilinen, dişleri, saçları veya kistin içindeki yağlan büyüten özel embriyonik hücrelerin geliştirdiği dermoid kistlerdir. Kistadenomların içi sıvı ve dokuyla doludur.

SEMPTOMLAR
Çoğu yumurtalık kistinin hiçbir belirtisi yoktur. Büyük kistler hafif veya şiddetli karın ağrılarına neden olurlar. Foliküllerin oluşturduğu kistler, adet döngüsü belirtileriyle aynı zamanda ortaya çıkmaya eğilimlidir. Kistler aynı zamanda, düzensiz adet kanamalarına ya da cinsel ilişki sırasında ağrıya da neden olabilirler.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Doktomnuz pelvik muayene sırasında bir yumurtalığın normalden daha büyük olduğundan şüphelenebilir. Bu durumda, ultrason yapılması, kisti, pelvik inflamatuar hastalık, dış gebelik veya yumurtalık kanseri gibi potansiyel olarak ciddi rahatsızlıklardan ayırt edebilir.

Yapılacak testler arasında, enfeksiyonu ve CA-125’in (kanser hücreleri tarafından yayılabilen bir protein) varlığını saptamak için bir kan testi ya da hamilelik için bir idrar testi yer alır. Ultrasonun verdiği bilgilere dayanarak, kisti doğrudan görmek, biyopsi almak veya kisti çıkarmak için laparoskopi gerekebilir. Katı bir kist daima çıkarılır ve kanser hücrelerinin bulunup bulunmadığını görmek için incelenir.

Kist, tolere edilemeyecek belirtileri göstermedikçe ya da çatla¬maya eğilimli görünmedikçe, tedavi gerekli değildir, Doğum kontrol hapları, bazı kistlerin büyümesini kontrol altına alır; bu da belirtileri arttır ve yeni kistlerin oluşumunu önler.

Foliküllerden kaynaklanan yumurtalık kistleri kadının adet gördüğü yıllarda çok yaygın görülür. Bu nedenle, adet gören kadınlara genellikle, yalnızca tamamlayıcı bir muayene ya da çoğunlukla kistin daha küçük olduğunu veya tamamen yok olmuş olduğunu gösteren bir ultrason yapılması gerekir.

Menopozdan sonra oluşan her kistin kanser incelemesi yapmak için çıkarılması gerekir. Eğer kist büyükse, yumurtalığın tümünün alınması gerekir.