DEFNE YAPRAĞI

Laurus nobiİis L. (Lauraceae) türünün gölgede kurutulmuş yaprağıdır. Bu tür 3-10 m yükseklikte, kışın yaprağını dökmeyen, sarı çiçekli, dioik bir ağaç veya ağaççıktır. Meyva küçük bir zeytin tanesi biçiminde olup olgunlukta (sonbaharda olgunlaşır) parlak siyah renklidir. Memleketimizde bilhas-

1  – Sezik, E. ve Tümen, G.: Ziziphora taurica subsp. laurica’nın uçucu yağının kimyasal yapısı – IV. Bitkisel İlâç

Hammaddeleri Toplantısı, bildiriler 101, Eskişehir (1983).

2  – Se/.ık E. ve Tümen, G.: Türkiye’de halk ilâcı ve çay olarak kullanılan bitkiler üzerinde morfolojik ve anatomik

araştırmalar, II. Ziziphora taurica Bieb. subsp. taurica  Doğa Bilim Derg. seri C, 2: 98 (1984).

3  – Başer, K.H.C. ve ark.: The volatile constituents of Ziziphora species growing in Turkey-Turkish J. of Pharmacy 2 (1): 7

saEge, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinin sahil kısımlarında bulunur.

Dış görünüş: 5-10 cm uzunluk ve 2-5 cm genişlikte, derimsi, sert, kenarı dalgalı ve kısa saph yapraklardır. Sarımsı yeşil renkli, öze! kokulu ve baharlı lezzetlidir.

Bileşim: Tanen, acı madde ve uçucu yağr(% î-4) taşımaktadır. Uçucu yağ içinde bilhassa (% 35-50) sineol bulunur (1).

Etki ve kullanılış: Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir. Çok kullanılan bir baharattır. Bazı likörlerin terkibine girer. Türkiyenin ihraç ürünlerinden biridir.

; Kullanılış şekli: İnfusyon (% 5-10), günde 2-3 bardak içilir. Aşağıdaki şekil kolay içimi ve kuvvetli etkisi bakımından tavsiye edilir.

Kurutulmuş portakal kabuğu

Ş.gr 200 gr

DEFNE YAĞI

Olgun meyvalar bir kazanda, meyvaların üçte biri kadar su ile, 2-3 saat kaynatılır Bıı esnada çekirdekler meyvanın etli kısmından ayrılır Etli kısım su içinde pelte haline gelir. Çekirdekler dipte toplanır. Aktarılarak alman yağ, meyvanın etli kîsmı ve su karışımı süzülerek su ve yağlı kişini posa kısmından ayrılır. Su yağ karışımı dinlenmeye terkedilir. Yağ kısmı sudan biraz daha ağır olduğundan kabın dibine çöker. Üstte kalan sulu kısım süzülerek yağ kısmından ayrılır. Defne yağı tenekeler içinde ticarete çıkartılmaktadır.

Halen memleketimizde defne yağı üretimi Arîtalya, Silifke ve Sinop köylerinde yapılmaktadır

15 dakika sonra bezden süzülür ve bal ile tatlandırılır. Bu karışım hazımsızlık, iştahsızlık ve müzmin bronşite karşı faydalıdır.

Diğer isimler: Tehnel yaprağı.

DEFNE MEYVASI

Uçucu yağ, sabit yağ (% 25-30) ve nişasta taşır (2).

İdrar arttın’ct olarak ve romatizmaya karşı da-hilen dekoksiybn (% 5-10) halinde kullanılmaktadır:” r“‘ :r[

Defne meyvası yağı tereyağı kıvamında, yeşilimsi renkli, özel ve kuvvetli kokulu bir sabit yağdır.“.,,..;..,:

Haricen merhem halinde (10 gr defne yağı,. 100 gr eritilmiş iç yağı ile kanştıfllır) romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücü olarak kullanılır. Veteriner hekimliğinde haricen ağrı kesici ve hayvanları sineklerden koruyucu olarak (hayvanın derisine sürmek yoluyla) kullanılmaktadır..

. Güney Anadoluda (Antakya) bu yağ, prina yağı ile karıştırılarak, “Defne sabunu” denilen kirli san renkli bir sabun yapılmakta ve .bu sabun cilt hastalıklarına ve saç dökülmesine karşı kullanılmaktadır.

1  – Gökçe, K, ve Doğan A.: Marmara bölgesi kokulu bitkilerin eteri yağları üzerinde araştırmalar – Ankara Üniv. Ziraat Fak.

YıİI. 20 (3): 632 (1971).

2 – Akgül, A. ve ark.: Chemicai composition and antimicrobial effect of Turkish laurel leaf oil-J. Essential Oil Res. İ: 277

(1989).

3 – Yazıcıoğlu, T.: Türk defne (Laurus nobilis L.) meyvelerinin terkibi ve bu meyvelerden elde olunan yağlar üzerinde

araştırmalar – Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yıll. 2: 51 (1952).

5  – Tannverdi, H. ve ark.: Defne meyvası yağının ekstraksiyonu ve kalitesinin arttırılması çalışmalar – VIII. Bitkisel İlaç

196 ■ TÜRKİYE’DE BİTKİLER İLE TEDAVİ

DELİCE

(La. Fructus Lolii, Al. Taumelloch, Fr. îvraie, İn. Bearded darnel)

Loîium îemulenîum L. (Gramineae) türünün olgun meyvaiandır. Bu tür 20-100 cm yükseklikte, bir yıilık otsu bir bitkidir. Başak 5-40 cm uzunlukta olup 10-20 başakçık taşır. Olgun meyvalar 4-7 mm uzunluktadır. Akdeniz bölgesi ülkelerindeki ekin tarlalarında (bilhassa arpa) yabani ot olarak yetişir

Yağ, tanen, nişasta ve alkaloitler (temulin, loliin vs.) taşımaktadır. Halen tıbbi bir kullanılışı yoktur. Zehirliliği yönünden bir önem taşır.

Toksikolojik etki: İlk çağlardan beri zehirliliği bilinen bir bitkidir. Buğday ununa yanlışlıkla karışması sonucu insanlarda tehlikeli zehirlenmeler görülür. Müzmin zehirlenmelere de rastlanılmaktadır. Etkisi sinir ve sindirim sistemi üzerindedir. Zehirlenmelerde baş dönmesi, kulak uğuldaması, dil titremesi, konuşma güçlüğü, görme bozukluğu, uyuşukluk, sendeleme, kusma ve idrar etme arzusu gibi arazlar görülür. Güney Anadoluda (Silifke) bu belirtiler ile meydana gelen zehirlenmeye “Erez tutması” denilir.

Zehirlenmeleri önlemek için un yapılacak hububat içinde, delice taneleri iyi bir şekilde ayıklanır.

Delicenin hayvanlardaki zehirliliği değişiktir. At, sığır, koyun ve deve gibi hayvanlar deliceye karşı çok hassastır.Buna karşılık domuz, ördek ve tavuklarda belirgin bir bağışıktık bulunmaktadır.

Zehirli etkinin delicenin kendisinden veya üzerinde parazit olarak yaşamakta olan Chaetomium cinsine ait bir mantardan ileri geldiği meselesi henüz tam olarak çözümlenmemiştir.

Taneleri suda kaynatmak veya pişirmekle zehirlilik etkisi ortadan kalkmaz.

Yan uyku ve uyuşukluk yapma etkisinden yararlanarak, Selçuklular döneminde, ameliyatlarda uyuşturucu olarak kullanılmıştır (1).

Diğer isimler: Buğday delicesi, Erez (Silifke), Zivan (Arapça).

DEFNE KABUĞU

Daphne mezereum L. (Thymelaeaceae) türünün kurutulmuş kabuklandır. Bu tür 50-150 cm yükseklikte, çalı görünüşünde, çok yıllık bir bitkidir. Yapraklar kısa saplı, 3-9 cm uzunlukta, tam kenarlı ve tüysüz. Çiçekler 3-6 tanesi bir arada, koyu veya açık pembe renkli ve kuvvetli kokulu. Meyva bir bezelye büyüklüğünde ve kırmızı renklidir. Kuzeydoğu Anadöhı (Artvin, Trabzon) dağlarında yetişmektedir.

‘ Tanen, yağ, kumarin türevleri ve etkili madde olarak bir rezin taşımaktadır, ,

İdrar arttırıcı, terletici ve müshil etkilere sahiptir. Taşıdığı rezin çok tahriş edici olduğundan dikkatle kullanılmalı ve tıbbi miktarlan açmamalıdır. Dekoksiyon (%1) bal ile tatlandınldıktan sonra günde bir iki bardak içilir.

Diğer isimler: Mezeriyon, Yabani taflan (Trabzon).

Anadoluda 7 Daphne türü yetişmektedir. Bunlar taşıdıkları tahriş edici rezin sebebiyle tehlikeli bitkilerdir. Bilhassa meyvatarını yiyen çocuklarda zehirlenmeler görülür. 10-12 meyva ile öldürücü zehirlenmelere rastlanmıştır. Bu nedenle bu türlerin dahilen kullanılmasından çekinilmelidir.

D. oleoides Schreber (Havadana, Develikotu): 20-60 cm yükseklikte, genç dallan tüylü, çok yıllık bir bitkidir. Yapraklar heme’h hemen sapsız, derimsi, genç iken tüylü, oval biçimde ve 1-2.5 cm uzunlukta. Çiçekler süt beyazı renkli, kuvvetli kokulu. Meyva yumurta biçiminde, 4-6 mm uzunlukta, tu-runcu-kırmızı renkli. Anadolu dağlarının yaygın bir bitkisidir.

Orta Anadolu (Konya) köylerinde bu türün taze dallan, ağır yük taşımaktan topal olmuş, hayvanların tedavisinde kullanılmaktadır. Tedavi için, güneş

1 – Evliya Çeîebi: Seyahatname (Türkçeleştiren: Z. Danışman) 5: 119, İstanbul (1970).

doğmadan bu bitkiden alınan bir dal, hasta hayvanın göğüs derisinde açılan bir deliğe sokulur. Bir müddet sonra dal sokulan delikten san renkli bir sıvı akmaya başlar ve genellikle hayvan iyi olur.

Bu etkinin kabuklarda bulunan tahriş edici rezinden ileri geldiğini düşünmekteyiz.

D. pontica L. (Kurtbağı, Sınmağu, Sınmbağı): 50-100 cm yükseklikte, kışın yapraklarını dökmeyen, tüysüz, sarımsı yeşil ve küçük çiçekli, çok yıllık bir bitkidir. Meyva 7-8 mm uzunlukta ve siyah renklidir. Kuzey Anadolu bölgesinde, orman açıklıklarında, bol olarak bulunur.