Akciğer Mantar Enfeksiyonları

Doktorunuz, akciğer mantarı enfeksiyonundan şüphelenecek olursa, balgam örneğinizi inceler ve bir akciğer uzmanı, akciğer biyopsisi veya bronkoskopi yaparak doğru tedaviyi saptamak amacıyla, enfeksiyona sebep olan mantan tespit eder.Zatürreeye en sık sebep olan mantar enfeksiyonları, aspergillosis, occidioidomycosis, cryptococcosis ve histoplasmosistir. Her biri farklı belirtilere sebep olur.

Aspergillosis, çevrede bolca bulunan özellikle de eski bina malzemelerinde veya ölmüş yapraklar gibi çürümüş maddelerde yaşayan aspergillus fungi tohumla­rının solunulması yoluyla bulaşır. Aspergillosis, özellikle bağışıklık sistemi sorunu olan kişilerde, ateş, öksürük (bazen balgamda kan) ve nefessiz kalma belirtileriyle başlar.

Aspergillus fungus, bağışıklık sistemi sağlıklı olan kişilerde bile, akciğerdeki boşluklardan birini enfekte edebilir. Böyle birşey olursa, mantar, boşluğu doldu­racak bir balonun içinde büyür.Diğerleri, mantara karşı allerjik bir reaksiyon gösterirler, öksürme ve hırıltılı soluma bunlardandır; tedavisi için, prednison gibi kortikosteroid ilaçlar kullanılır. Coccidioidomycosis, Arizona, New Mexico ve California orta vadisi gibi çöl ortamlarında bulunan Coccidioides immitis mantarının tohumlarının solunulması yoluyla bulaşır. Kuru öksürük, ateş, ağrı, göğüs sancısı, kilo kaybı ve ciltte döküntüler gibi belirtileri vardır. Birçok insan, akciğerlerinde kalıcı bir hasar olmadan hastlıktan kurtulur; ancak bazılarında enfeksiyon beyne sıçrar ve kronik menenjite yol açar. Tedavisi için mantar önleyici ilaçlar kullanılır.

Cryptococcosis, nadiren karşıla­şılan bir enfeksiyondur ve Cryptococcus neoformans mantarının solunması yoluyla bulaşır. Bu mantar güvercin dışkısında ve dünya genelinde toprakta bulunur. Çok defa enfeksiyon, bağışıklık sorunu yaşayan insanlarda ve özellikle AİDS hastalarında oluşur. Oluşacak belirtiler, griptekine benzer belirtiler, göğüs sancısı, nefes yetmezliği, kilo kaybı, balgamlı öksürüktür. Enfeksiyon sıklıkla beyindeki sıvıya sıçrar ve menenjite sebep olur.

Tedavisi için mantar önleyici ilaçlar kullanılır.Histoplasmosis, yarasa veya kuş pislikleriyle mikroplanan yerlerde bulunan Histoplasma capsulatum mantarım solumak yoluyla bulaşır. Belirtiler, hafif öksürük, göğüs sancısı ve (bazen) eklem ağnlan olur. Sağlıklı bir bağışıklık siste­miniz varsa, vücudunuz yapacağı mücadeleyle 2 hafta içinde enfeks-şiyondan kurtulur, ancak aciğerde sıklıkla minik kesikler kalır ve bunlan röntgen çekiminde görmek mümkündür.Bazıları uzun süreli histoplasmosise karşı hassas olurlar ve bu kişilerde ciddi akciğer rahatsız­lıkları gelişir. Ağır seyreden türü için, mantar önleyici ilaçlar yazılır. Hafif seyreden türünde tedavi gerekmez.

Akciğer Zarı İltihabı

akciger_zari_iltihabi

Ağrı genellikle ciğerde bir tek noktada odaklanır ancak bazen omuzda da hissedilir. Akciğer zan iltihabı, genel­likle zatürreenin komplikasyon-lanndan biridir yani zatürreenin neden olduğu akciğer iltihabı, plörayı etkilediği zaman komplikasyon oluşur. Akciğer zarı iltiha­bının bir başka sebebi de, plöranın viral enfeksiyon kapması veya sistemik lupus eritematozus gibi diğer iltihabi durumlardır.İltihap bakteryel bir sebepten dolayı oluşmuşsa antibiyotik yazılır; bakteryel enfeksiyondan kaynaklanmıyorsa iltihap önleyici ağrı ilaçları yazılır.

Astım

astim4

Doktorlar ve araştırmacılar, astıma neyin sebep olduğunu tam olarak anlaya­mamışlardır. Çevreyi kirleten maddeler ve özellikle alerji­lerin, çok önemli bir rol oynadıkan bilinmektedir. Buna ek olarak, astımlı olanlar, muhtemelen, akciğerin hava yollarına (bronşlar), alerjiye sebep olan bir madde girdiği zaman, genetik olarak alerji geliştirmeye eğilimli doğarlar.

Çocuklarda astım, yıllar boyunca ilerler ve sonunda ya tamamen iyileşir ya da daha da ağırlaşır. Bazı kişilerde çocuklukta oluşan astım, akciğerlerde hayat boyu kalıcı olacak hasarlar bırakır. Çocuklardaki kadar ciddi bir astım hastalığı olan yetişkinlerde, akciğerlerin kapasitesi % 10 azalır.
Astım, bazen hayatın ilerleyen yaşlarında, 40’lı 50’li yaşlarda, ortaya çıkar. Bazı doktorlar, geç yaşlarda oluşan astımın farklı sebepleri olduğunu ve sonuçlarının, çocuk­lukta oluşan astıma göre daha kötü olduğunu düşünmektedirler, ancak bu düşünceleriyle ilgili olarak tam bir kanıt yoktur.

SEMPTOMLAR
Astım ana belirtileri, öksürük, nefes alma zorluğu ve hırlamadır. Astım nöbeti, gece ya da gündüz, herhangi bir zamanda olabilir. Astım, bazı insanlarda hafif geçerken bazılarının da, nefes alma zorluğu sebebiyle hayatını tehdit eder. Bazılarında, bir astım nöbeti çok hafif geçiştirilirken bir sonraki kriz çok ağır olabilir. Genellikle kendi hırıltınızı duyabi­lirsiniz ve doktor da bir stetoskop yardımıyla duyabilir.
Hafif şiddette veya ağır olsun, bir astım nöbeti korkutucudur. Nefes alamazsınız. Kısmenkor-kudan kısmen de nefes almak için kendinizi çok zorladığınızdan, diğer belirtiler gelişmeye başlar, örneğin kalp atışlarının hızlanması, terleme ve denge kaybı gibi.
Astım atakları arasında, kendi­nizi çok normal hissedebilece­ğiniz gibi belli seviyede sınırlı da hissedeblirsiniz. Soğuk algınlığı ve gripten muzdarip olabilirsiniz, özellikle bronşite karşı çok hassas-laşırsınız veya normal fiziki aktivi-tenin ya da egzersizin ardından soluksuz kalırısınız.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Hırlama ve nefes alma zorluğu çekiyorsanız, doktorunuzu arayınız. Nöbetler hafif olsa bile doktora gitmek çok önemlidir zira daha ağır atakları önlemek için tedbirler alınabilir. Bir pratisyen hekim, astımlı birçok hastayla ilgilenebilir bunlardan bazılan bir akciğer uzmanına veya alerji uzmanına yönlendirilir.
Astım teşhisi konulması zor olmaz, özellikle de orta şiddette bir kriz geçirdiyseniz. Doktorunuz, ciğerinizi, hava yollarınızı ve cildi­nizi tetkik edecektir; ve nefes alıp-verirken kaslarınızın gerilimini kontrol edecektir. Büyük ihtimalle birçok tahlil yapılacaktır.1 saniyedeki zorlu ekspiratuvar hacim (FEVİ) ölçümü, 1 saniyede ne kadar hava soluk verdiğinizini belirler. Pik akış testi, hangi güçte soluk verdiğinizi ölçen bir testtir; bu işlem sırasında, bir makineye bağlı ağızlıkla kendinizi zorlayarak soluk vereceksiniz.
Normal FEVİ ve Pik akım testi değerleri, yaşınız ve ve ağırlığınız esas alınarak belirlenir. Astımlı olanlarda değerler düşüktür zira soluk verme daralmış hava yollan sebebiyle daralmıştır.
Kanınızdaki oksijen miktarı, ya oksimetre denilen ve parmağınıza bağlanan bir cihazla ya da kan tahliliyle (kan tahliliyle, kandaki karbon dioksit ve asit miktan da ölçülebilir) belirlenir.
Ayrıca, tahlil için balgam öksürmeniz de istenebilir. Buna ilaveten, allerji veya enfeksiyonun nötrofıl denen beyaz kan hücre­lerinin artışından belli olur) belir­lenmesi için kan tahllileri (allerji işaretleri, özel bir beyaz kan hücresi olan cozinofildeki artıştan yansır) yapılır.

Astım şüphesiyle (ancak henüz bir astım krizi yaşamadan) ilk defa doktora gidiyorsanız, size belir­tilerinizi, ne kadar ciddi olduk­larını, bunları tetikleyen etken­leri ve hangi sıklıkta olduklarını soracaktır.
Doktorunuz, sizden astım belir­tilerinizle ilgili bir günlük tutma­nızı ve astım ataklannın nerede ve ne zaman oluştuklarını kaydet­menizi de isteyebilir, iş yerinde mi (iş yerindeki ortam koşullarını öğrenmek için), ilkbaharda mı (polenlerden mi olduğunu öğrenmek için) ya da evde geceleri mi (yatağınızdaki tüy ya da ev akarlarından mı olduğunu öğrenmek için). Aynca, evinizdeki tepe akımlarınızı düzenli olarak, tepe-akım metresi denilen bir el aletiyle, ölçmeniz istenebilir.

ALERJİ TESTİ
Alerjileriniz ciddi ve kontrol edilmesi zorsa, doktorunuz belli alerjiler için test yapılmasını önere­bilir. Astımınıza sebep olan alerji­leri belirlemek için “radyoalerjigo-sorbent” (RAST) adı verilen bir kan tahlili ile belli alerjenlerin antikor­ları tespit edilir.