Astım Hastalığının Nedenleri

ALERJİ YAPAN MADDELER.
■ Ev akarları denilen minik haşereler.
■ Tüyler, küfler, hayvan keperleri ve salyası, polenler
■ Özellikle içinde sülfit bulunan yiyecekler (en çok şarapta, salata barlarda, birada ve kurutulmuş meyve­lerde bulunur) veya tartrazin gibi boya malzemeleri.

AĞIR VE YORUCU EGZERSİZLER
■ Özellikle kuru ve soğuk havada yapılanlar

KİRLİ VEYA SOĞUK HAVA

■ Dışarıdaki kirli hava
■ Odun veya sigara dumanı
■ Kuru temizlemeden çıkan buhar, yeni döşenmiş halı, temizlik ürünleri (özellikle beyazlatıcı ve amonyak karışımları) ve ahşap işleme malzemesi gibi ev içi havasını kirleten maddeler.

İLAÇLAR
■ İbuprofen ve endometasin gibi aspirin ve steroidal olmayan ilthap önleyici ilaçlar.
■ Beta bloker ilaçlar.
■ Mesane daralmasını tersine çevirmek için ve göz tansiyonu için kullanılan kolinerjik ilaçlar. Viral solunum yolları enfeksiyonları
Grip
■ Soğuk algınlığı

MESLEK GEREĞİ KULLANILAN MALZEMELER.
■ Metal tuzları
■ Ahşap ve çiçek tozları
■ Bazı solventler ve plastik

STRES VE RUHSAL ÇÖKÜNTÜ
■ Yaklaşan bir astım nöbetinin ağırlaşmasına sebep olur.

Astım Hastalığının Tedavisi

Astım tedavisi dört unsurdan oluşur: Değerlendirme , ilaç tedavisi, çevre kontrol ölçümleri ve eğitim.

DEĞERLENDİRME
Değerlendirme, astımın ne kadar ciddi olduğunu belirlemek ve tedavinin gidişatını kontrol edebilmek için, akciğer fonksiyonlarının (akciğer kapasitesi ve akciğer hacmi de dahil olmak üzere), gerçek değer­lerinin kullanılmasıdır. Doktor muayenehanesinde ve evde yapılan peryodik tetkikler genel gidişin takibine ve ayrıca aylar önce, kötüye doğru gidişin kestirilme­sinde yardımcı olur. Birçok doktar, hastlarına akciğer fonksiyonlarını kendilerinin takip etmesi tavsiyesinde bulunur. Bunun için tepe akım metresi denilen, basit bir cihazın kullanılması gereklidir.

İLAÇ TEDAVİSİ ,
İlaç tedavisi iltihabı önler ve geriletir ayrıca daralmış hava yollarını tedavi eder. Uzun dönemli tedavi amaçlı kullanılan ilaçlar, akciğer fonksiyonlarını düzenler ve iyileştirir ve astım krizlerinin nüksetme­sini azaltır. Hızlı bir rahatlamayı amaçlayan ilaçlar, nefessizlik ve hırıldama ataklarını tedavi eder ayrıca bu ilaçların içinde iltihap önleyiciler (kortikosteroid, lökotriyen, antagonist, kromolin sodyum ve nedokromil gibi), bronkodilatör (beta2 agonist, ve metilksantin gibi) ve bağışıklık tedvi eden ilaçlar da vardır.

İltihap önleyiciler, aşağıdakilerden oluşur:
■ Kortikosteroidler (hap ya da sıvı şekilde) akciğer fonksiyonları normalleşinceye kadar, astımın parla­malarını tedavi etmek için kullanılır. İnhalasyon yoluyla alınan kortikosteroidler, günlük tedavide kullanılır. Olası ters etkiler (öncelikli olarak ağızdan alınan kortikosteroidlerle başlar) bağışıklık sistemini baskılar, kilo alma, yüksek tansiyon, katarakt, kemik­lerin zayflaması, kas zayıflaması ve şişmesini içerir. Soluma yoluyla kullanılan kortikosteroidler ise ağızda pamukçuğa sebep olur ancak genellikle ağızdan alınan kortikosteroidlerin komplikasyonlarını yaratmaz.

■ Kromilin sodyum ve nedokromil, tedavi etmekten çok, allerjilerin sebep olduğu astım ataklarını önler. Krizi tetikleyebilecek bir şeye maruz kalacağınızı önceden bilebilmeniz durumunda, bu ajanları kulla­nabilirsiniz.

Bronkodilatörler bronşların pürüzsüz kasını rahat­latarak, hava yollarını açmak üzere tasarlanmışlardır. İki tip bronkodilatör vardır, bunlar:
■ Beta2 -agonistler, adrenalin benzeri ilaçlardır ve hava yolları kasını rahatlatır.Hap ya da sıvı şekilde alınabilir; enjeksiyon (acil durumlarda); ya da inhalasyon doz-metreleri kullanarak inhalasyon yoluyla (akut parlama durumlarında ve egzersizlerin uyardığı astım vakalarında), kuru-toz kapsülleri veya kompresör püskürtücüler şeklinde kullanılabilir.

Bağışıklık sistemi tedavisi, astım parlamala­rını tetkleyen alerjiye sebep olan maddelere karşı bir direnç ve tolerans sağlayabilmek için, alerjiye sebep olan maddelerden, küçük miktarlarda, enjekte edilmesidir. Alerji belirtilerini azaltmak veya yok etmek için, zamanla, enjekte edilen allerjiye sebep olan madde miktar arttırılır. Yeni bir sınıf ajan, lökot-riyens salınımını dizginler ve bu durum da astımın sebep olduğu iltihaplanma sürecini durdurur.

ÇEVRE KONTROL ÖLÇÜMLERİ
Çevre kontrol ölçümleri, astım parlamalarına sebep olan etkenleri yıkar veya engeller.

EĞİTİM
Hastalığınızla ilgili eğitim almanız, yaşam kalite­nizi yükseltir ve hatta hayatınızı kurtarmanızı bile sağlar. Astım krizlerini tetikleyen etkenlerden, uygun ilaçlardan, ve sizi en son yeniliklerden haberdar edecek bilgilendirici kaynakların varlığının (Amerikan Akciğer Birliği gibi) farkında olmanıza yardımcı olur.

Astım Hastalığında Doktora Gitmek

DOKTORUNUZUN SORACAĞI SORULAR
■ Nefes almanız nasıl? Sıklıkla nefes darlığı yaşıyor musunuz?
■ Astım belirtileriniz, hangi sıklıkta normal çalışmalarınızı etkilemektedirler?
■ Soluk aldırma cihazınızı, son gelişinizden bu yana hangi sıklıkta kullandınız?
■ İlaçlarınızın size yardımcı olduklarını düşünüyor musunuz?
■ Son gelişinizden bu yana belirtiler azaldı mı? Çoğaldı mı?
■ Son gelişinizden bu yana, bir acil servise veya acil bakım merkezine gitmek zorunda kaldınız mı?
■ Son gelişinizden bu yana, tepe akım kayıtlarınız nelerdir?
■ Soluk aldırma cihazınızı ve tepe akım metrenizi kullanmayı bildiğinizi düşünüyor musunuz?
■ Astımın size mali veya kişisel darbesi oldu mu?
■ Cevabınız evet ise, nasıl?

DOKTORUNUZ AŞAĞIDAKİ FONKSİYON VE VÜCUT SİSTEMLERİNİ İNCELER
■ Yaşamsal belirtiler (ateşinizi, tansiyonunuzu, nabzı­nızı, veya solunum oranınızı ölçerek)
Burun, kulaklar ve boğaz
■ Boyundaki lenf nodülleri
Göğüs ve akciğerler
Kalp

DOKTORUNUZ AŞAĞIDAKİ İNCELEME VEYA TAHLİLLERİ İSTEYEBİLİR
■ Tepe-akım veya spirometre
■ Immunogolubülin E (IgE)
■ Radyoallergosorbenttest (RAST)
■ Eozinofil sayımı (kan testi)

Egzersizlerin Uyardığı Astımın Tedavisi

Egzersizin uyadığı astım krizlerini önlemek için, sıcak ve nemli hava solumak gereklidir. Soğuk mevsimlerde ve allerji sezonunda, ısıtılmış havuz ve jimnastik salonlarını tercih ediniz; kapalı alışveriş merkezlerinde gezinin ve egzersizlerinizi evde yapın. Bunlara ek olarak aşağıdaki ilaçları da alın;

Kortikosteroid inhaiasyonu Astım hastası olanlar, kortikosteroid inhaiasyonu ile egzersizlerin uyardığı krizleri elimine ederler ve azaltırlar. Bunun yanında, kortikosteroid inhalasyonunu egzersiz başlamadan önce yapmak (düzenli olarak yapmadıkça) yardımcı olmaz.

Beta2 agonisti inhaiasyonu Egzersiz başlamadan 15 dakika önce, albuterol inhaiasyonu yapın.
Kromil sodyum ve nedokromil Bu ilaçlardan birini egzersize başlamadan 15 dakika önce alın.

Montelukast Günde bir kere lökotrien antagonist montelukast almak, birçok kişiye rahatlama verse de herkeste bu etkiyi yaratmaz.

Hergün dışarda egzersiz yapmak zorunda olanlar için (astımlı çocıkların gerçeği budur), albuterol, kromolin, ya da nedokromil tedavilerinin tekrar edilmesi yararlı olacaktır. Bunu yapmakta güçlük çekilirse, montelu­kast veya uzun etkili beta2 agonist salmaterol kullanımı tercih edilmelidir.

Akciğer Nakli

Bütün organ nakilleri gibi, sağlıklı donörlerin dokuları az bulunur ve çok değerlidir. Bu sebeplerden ötürü, akciğer nakli sedece başka yaşama şansı kalmayan ve ameliyatın fiziki ve ruhsal sıkıntılarına katlanacak, ayrıca sonraki iyileşme sürecinin sıkıntılarını taşıya­bilecek kadar sağlıklı kişilere yapılabilir. Nakil için aday olabilecek genç yetişkinler içinde kistik fibroz, anfizem, primer akciğer hipertansiyonu veya akciğer doku içi hastalıkları olanlar vardır.

sigara1(1)

Akciğer nakli için en büyük sorun, sağlıklı bir donörün bulunmasıdır. Akciğer hiç hasta olmamış (çok nadirdir) olmalı; ancak nakledilen kişinin ölçüsü, kan grubu ve dokusuyla uyuşmak zorundadır.
Ameliyat kendi risklerini taşır. Göğüste büyük bir keşi yapılması gereklidir. Kesinin tipi, tek ciğer, her iki ciğer ya da akciğer ve kalp naklinin bir arada olmasına bağlı olarak değişir. Bazıları, ameliyat sırasında kalp-akciğer makinesine bağlanır. Bu dev ameliyatın iyileşme süreci aylar sürer, ve akciğerin tüm vücudun çalışmasında yaşamsal bir önemi olmasından dolayı, yakın takip ve destekleyici tedaviler gerektirir.

Komplikasyonlar içinde, hava yolları tıkanması ve enfeksiyonu, organın reddedilmesi (nakledilen kişinin bağışıklı sistemi tarafından nakledilen yabancı akciğere karşı bir atak) vardır. Son yıllarda ameliyatın mutlak başarı oranı kanıtlanmıştır, ancak oraganın reddedilmesi hâlâ büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Nakledilen organın reddedilmesinin önlenmesi için, bağışıklık sistemini koruyucu ilaçlar hayat boyu uygulanır.

Akciğer Solunum Yetersizliği

Solunum yetersizliği, ayrıca beynin, solumayı kontrol eden kısmındaki sorunlar veya akciğerin hava giriş-çıkışını yapan ciğer kaslarındaki sorunlardan da kaynaklanır. Yoğun bakım ünitesinde yatmak gerek­lidir ve bir akciğer uzmanı tedavinizi üstlenir. Akut solunum yetersizliğinin belirtileri nefes alma oranındaki yükselme veya düşme, maviye çalan cilt ve tırnaklar, endişe ve kafada bulanıklık. Atardamardan alınan kan örneğinde, kandaki oksijen ve karbon­dioksit seviyesine bakılır. Bu test sonuçları akut solunum yetmezliği olduğuna işaret ediyorsa kendi kendinize yetecek kadar nefes alamıyorsunuz ve bir suni solunum cihazına ihtiyacınız var demektir.

Solunum yetersizliğinin en büyük tehditlerinden biri, solunumun durmasıdır, solunum bir anda durarak hayatı tehdit eder. Önce akciğerlerde solunum durur ve vücuttaki tüm dokular oksijensiz kalır, bu duruma anoksia (kanda oksijen azlığı) denir. Bu durum birkaç dakika içinde ölüme yol açar. Derhal kalp masajı ve suni solunum yapılması gerekir.

Akciğerler

Nasıl nefes alırsınız Hava, akciğerlere ulaşmadan önce, burun ve ağız tarafından solunur, burada kirletici maddeler filtrelenir. Daha sonra oksijen, bronş ağacından geçer: Nefes borusu, parmağınız kadar geniştir, biraz daha küçük olan ve bronş denilen borular ve sonra sürekli azalarak giden ve sonunda alveollere (yüzlerce milyon hava keseci­ğinden oluşan bir şebeke) kadar varan bir dallanım sistemi.

Milyonlarca kılcal damar, bu hava keseciklerini çevreler. Oksijen, alveol duvannı geçerek kan dolaşımına kanşır. Bunun karşılığında, karbon dioksit kanı terk eder, alveollere girer ve akciğerleri geçerek, verilen nefesle dışarı gönderilir. Oksijen yüklü kan daha sonra kalbe gider ve oradan tüm vücuda dağıtılır.

Soluma hereketi -nefes alma ve nefes verme – solunum kaslarına sinyal gönderen, beyin tarafından yönetilir. Bu kaslardan birisi de diyaframdır (göğsü karından ayıran düz kaslar).

akcigerin-yapisi

Aşağı doğru hareket edince hava akciğerlerin içine itilir; yukan hareket edince, hava akciğer­lerin dışına itilir. Aynca, kaburga­ların arasında da kaslar mevcuttur, bunlar göğüs kafesinin genişleme­sine yardımcı olurlar, aynca havayı akciğerlerin içine iterler.Kirletici maddelerle başa çıkmak Soluduğunuz hava saf değildir.

Toz, kir, duman ve göremediğimiz başka madde ve mikroorganizmalarla doludur. Akciğerleriniz, bu kirle­tici maddelerin vücuda girip, hassas hava torbalarına (alveol) ulaşmadan dışan atılmasını sağlayan karmaşık bir filtreleme sistemine sahiptir. Bronşial ağaç zan, mukoza (parti-külleri tutan koyu bir sıvı) üreten bezler içerir. Buna ilaveten, bronşial ağaç tüpleri, yukanya doğru ağza kadar çıkan ince tüylerle kaplıdır. Bu tüpler, mukozayı (ve yakalanan her türlü partikülü) yukarı tarafa, ağıza ve buruna doğru taşımak üzere çok iyi donatılmıştır. Mukoza burada aksırarak ve öksürerek dışan atılır. Son savunma hattı ise, bağışıklık sisteminin, beyaz kan hücreleridir. Bu hücreler, bronşial ağacın zarında ve alveollerde durup partikülleri yutar veya jermleri öldürürler.

Çok ayrıntılı bir filtreleme siste­mine sahip olmasına rağmen, akciğerler sigara dumanıyla gerek­tiği gibi başa çıkamaz. Sigara içenlerde, mukoza bezleri çok fazla mukoza ürettiği için hava yollarını tıkar ve nefes almayı zorlaştırır. Sigara içmek, immün sistemi zayıflatır, enfeksiyonlara hassas hale getirir, zatürreee gibi.

Sigara içmek, hassas alveollere de zarar verir; solumayı güçleştirir ve anfizeme kadar gider. Aynca, duman parçacıklan akciğer kanse­rine ve daha başka hastalıklara sebep olur. Pasif içicilik (başkala­rının sigaralarının dumanı) sigara içmeyenlerin akciğerlerini etkiler, özellikle de çocukların.