Kategori: Sağlık
Timus Tümörleri Ve Myastenia Gravis Tedavisi
Miyestenia gravisli bütün hastalarda timoma olsun yada olmasın timektomi yapılması önerilmektedir. Hastalıkta düzelme sağlanır ve neoplazi olmayanlarda timomanın gelişmesi önlenir. Orta şiddetli veya hafif olan vakalarda antikolin esterozla kontrol sağlanabilirse timektomi geciktirilebilir.
Hastanın emosyonel durumu
Diğer taraftan birçok öyle durumlar vardır ki cerrah psikiyatrın yardımına başvurmaktan ziyade hastanın rahatsızlığının verdiği heyecanla bizzat kendi bununla uğraşabilir ve uğraşmalıdır da. Psikiyatrların çoğu küçük anksiyete durumları ile uğraşmak istemezler. Cerrah bütünüyle hastanın bakımından sorumlu olmayı kabul ettiği sürece psikiyatrdan bu şekil bir hizmetin beklenmesi lüzumsuzdur.
Bu bilhassa malign lezyonu olan veya bir ekstremitenin ampütasyonu, ileostomi veya kolostomi gibi organ eksikliğine yol açan ameliyatlara aday olan hastaların bakımında doğrudur. Çünkü bu gibi durumlarda hasta konsultan psikiyatrdan daha etkili olarak cerrah ve cerrahi ekip tarafından istek görür.
Cerrahlar ameliyatın nekahat devresinde psikososyal etkenlerin önemine gittikçe daha fazla eğilmektedirler. Eğer hasta, hastalıkla ilişkili olmayan emosyonel, sosyal ve ekonomik meseleler gibi düşüncelerle yıpranmamışsa büyük ameliyatların iyileşmesi bir hayli çabuklaşır. Bu etkenlerin de kayda geçilmesi cerrahi hastanın bütün yönleriyle daha iyi bir bakım görmesini sağlar.
Arteriosklerozu hızlandıran faktörler
Akciğer Yaralanması
Mekanik solunum desteği yeterli alveoler ventilasyona ve zenginleştirilmiş oksijen karışmalarının kullanımına izin verir. Böylece solunum işi azalır. Kan gazlarına sık sık bakılmalıdır ve arterial satürasyon yeterli olarak devam ettirilmelidir. Sıvı tedavisi için en iyi rejim üzerine bazı tartışmalar vardır, ama aşırı hidrasyon ve kan transfüzyonundan kaçınılmalıdır. Optimal tedavi tercihan termodilüsyonla kalp debisini ölçmek için termistor tipli Swan-Ganz kateterinin pulmoner arter içine yerleştirilmesini gerektirir. Seri olarak merkezi venöz basıncın, pulmoner arteriel basıncın, kama basınçların, karışmış venöz oksijen satürasyonunun ve kalp debisinin ölçümleri düşük ya da fazla transfüzyondan kaçınmaya yardım eder. Optimal tedaviye rağmen pulmoner kontüzyonlu hastaların yaklaşık %15’i ölür.
Çoğu akciğer zedelenmeleri (laserasyon) genellikle mevcut olan hemopnömotoraks ve nüfuz edici (penetran) yaralanmalar tarafından oluşturulurlar. Devam eden kaçakları gözlemek, plevral hava ve kanı boşaltmak için tüp torakostomi endikedir. Akciğerin genişlemesi (ekspansiyon) laserasyonu tampone ettiği için çoğu inatçı hava kaçaklarına yol açmazlar.
Akciğer hematomları lokal parankimal tahribat ve kanamanın sonucudurlar. Röntgen görünümü, başlangıçta zayıf olarak belirlenmiş, dansitedir. Bu durum yaralanmadan sonra birkaç günden iki haftaya kadar çepeçevre daha belirgin bir hal alır. Eğer hasar genişse bazen kistik kaviteler gelişir. Çoğu hematomlar bekleyen tedavisi ile layıki ile çözünürler.