Diş İşlemlerinden Önce Antibiyotik Tedavisi

Bu durumlardan biri sizde varsa, doktorunuz veya dişçiniz, yukarıda anılan diş işlemlerinden birisini yapmadan 1 saat önce antibiyotik almanızı isteye­cektir. Bazı doktor ve dişçiler, ayrıca mafsal nakli yapılanlara da antibiyotik tedavisi tavsiye etmekte­dirler, ancak bunun değeri bilinmemektedir. Yukarıda belirtilen kalp rahatsızlıklarından biri sizde varsa, dişçinize söyleyiniz, doktorunuza da diş işleminden önce antibiyotik tedavisi aldığınızı belirtiniz.

ÇANÇİÇEĞİ SOĞANI

Leucojum aestivum L. (Amaryllidaceae) türünün yumrusudur. Bu tür 30-60 cm yükseklikte soğanlı bir bitkidir. Soğan 25-40 mm çapında. Çiçekler gövdenin ucunda, sarkık, çan biçiminde, beyaz renkli, 2-5 tanesi bir arada bulunur. Kuzey Anado-lunun sulak çayırlarında yetişmektedir. Ayrıca süs bitkisi olarak da yetiştirilir.

Bütün bitki ve bilhassa yumruları alkaloitler (galantamin ve diğerleri) taşımaktadır.

Taze yumru kusturucu etkiye sahiptir. Haricen Çıbanların olgunlaştınlması ve açılmasında kullanılır. Taze yumru ezilir ve bir tülbent içinde çıban üzerine sarılır. Yumrular galantamin eldesi için bir ilkel maddedir. Bu bileşik son zamanlarda çocuk felci hastalığı sonucu meydana gelen arazların tedavisinde kullanılmaktadır.

Diğer isimler:Akçabardak, Çayırsümbülü (Edirne: Keşan).

Diğer Korunma Yöntemi – Spiral

Rahim içi araç (spiral), plastikten yapılan ve doktorunuzun rahmi­nizin içine yerleştirdiği T şeklinde bir araçtır. İki tür RIA vardır. Biri, vücuda azar azar kadınlık hormo­nu progesteron salgılar; diğeriyse bakırla kaplıdır.

Progesteron içeren RİA’nın her yıl değiştirilmesi gerekir. Rahim ağzında bulunan akıntının kıvamı­nı yoğunlaştırarak, spermin rahime ulaşmasını engeller. Ayrıca, rahime ve fallop tüplere ulaşmaya çalışan spermleri öldürür ve döl yatağı zarında değişimlere yol açarak, döllenmiş yumurtanın yerleşmesini engeller.
Bakırla kaplı bir RİA, 10 yıla kadar yerleştirildiği yerde kalabilir. Döllenmiş yumurtanın döl yatağı zarına yerleşmesini engeller.

Bu aracı yerleştirmek için, doktorunuz öncelikle rahim ağzı­nızı genişletir. Aracı yerleştirmeye bağlı nadir görülen sorunlar, rahim duvarının zedelenmesi ve enfeksi­yona yol açan bakterilerin rahime girmesidir.

Yerleştirildikten sonra, RİA’nın vajinadan aşağı doğru sarkan ip­lerini aylık olarak kontrol edin. Kontrolünüz sırasında eğer ipler elinize gelmezse, doktorunuzu arayın. RİA, adet dönemlerinde meydana gelen ufak büzülmeler­den dolayı rahimden kurtulmuş olabilir. Yalnızca 2,5 cm uzunlu­ğunda ve 1,25 cm eninde olduğu için, yerinden çıktıysa, tuvalete düşebilir.

RİA’ya ilişkin en sık görülen yan etki, daha uzun, daha ağır adet dönemleri, adet dönemleri arası kanamalar, ve adet ağrısıdır. Bir RİA kullanmak, pelvik enfeksi­yon (rahim iltihabı) ve buna bağlı olarak da, gelecekte hamile kalamama riskinizi artırabilir.

Ağız Dudak Ve Dil Yaraları

Genellikle bir hafta 10 gün içinde kaybolurlar.Tuzlu suyla çalkalamak, aftlan daha az ağn verici kılar. Sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçının, aynı şekilde baharatlı ve asitli yiyecekleri de yememeye gayret edin. Gerçek aft, 14 gün içinde kaybolur. Aft, 14 gün içinde geçmezse dişçinizi veya dokto­runuzu arayınız. Aftlar nükset­meye devam ederse, doktorunuz, vitamin eksikliğinizi kontrol edecek (özellikle floik asait veya B12 Vitamini) veya beyaz kan hücrele­rinizin düşük olup olmadığını belir­lemek için kan tahlili yapacaktır.
Uçuklar, tip 1 ve 2 herpes simplex virüsünden (HSV) oluşur. HSV tip 1 uçuklann en bilinen sebebidir. Tip 2, üreme organla-nndan bulaşan herpes enfeksi­yonu (insanların “bende herpes” var dedikleri zaman kastedilen hastalık) sebebidir, ancak uçuğa da sebep olabilir Yetişkinlerin en az yansı HSV virisünden enfekte olmuşlardır. Hangi tip HSV olursa olsun, bü­kere enfekte olduğunuz zaman, bu enfeksiyon kalıcıdır. Enfeksiyon, sinirlerin içinde uyur vaziyette yatar ve çoğu zaman herhangi bir belirtisi yoktur. Bazı kişilerde, virüs dönemsel olarak “uyanır” ve uçuğa sebep olur.

Doktorlar, tam olarak neyin virüsü harekete geçirdiğini anlaya­mamaktadırlar. Aşağıdaki durum ve koşullar nüksetmesinin sebep­leri olarak söylenebilir: Ruhsal endişe, güneş ışığına maruz kalmak, hormonal değişim (aybaşı döneminden önce, menapoz ve hamilelik boyunca ya da ağızdan doğum kontrol hapı alındığı dönemlerde), fiziksel bitkinlik ve vücudun diğer bölgelerindeki enfeksiyonlar.
Uçuklar sıklıkla ağzın kenarında çıkarlar ve genel­likle her defasında aynı yerde görülürler (çünkü virüs, cildin bu nokrasında uyur). Uçuk, genellikle bir hassasiyet veya karıncalanma hissiyle başlar ve gelişip şişen, ağn veren, kırmızı bir yumruya dönüşür. Bu dönemde, yaranın içindeki virüs çok bulaşıcıdır (virüs sinirlerin içinde uyurken bulaşıcı değildir).

agiziciyaralari

Bir veya iki gün sonra bölge kabarır, patlar ve üzeri kabuk bağlar. Sonra, sarı kabuklar soyulur ve açık renkte bir sıvı akıntısı olur. Yara yaklaşık 2 hafta içinde iyileşir.Uzmanlann birçoğu, asiklovir gibi antiviral ilaçlann, yaranın daha hızlı kaybolmasını sağla­yacağını düşünmemektedir. Bu sebeple, antiviral ilaçlar tavsiye edilmemektedir. Bazı hastalar, buz uygulayarak ya da sağlık gıdalarının satıldığı yerlerde, hap şeklinde, kolayca buluna­bilen L-Lysine (amino asit) kulla­narak başanlı sonuçlar almış­lardır. Uçuklann farklı tedavileri hakkında bilgi edinebilmek için doktorunuzla görüşünüz.

Ağız ülserleri, travmatik ülserler olarak da adlandırılır: Ağzı kaplayan mukoza zannın zedelen­mesi sonucu meydana gelir. Hoyratça diş fırçalama, yanağınızı ısırma, pütürlü bir diş ya da takma diş bu zedelenmeye yol açabilir. Travmatik ülsere sebep olan sivri bir diş veya diş uygulaması ise, bu durumu, doktorunuza bildiriniz. Bu ülserler, sebebi bir kez öğrenil­diği zaman, genellikle bir hafta içinde iyileşir.

Aft, Uçuk Ve Diğer Ağız Yaraları
Ağız, şişmelere yol açabilecek birçok hastalığa uygun bir ortamdır. Bu hastalıklar bulaşıcı değildir.

Ağız licken planusu, çok sık karşılaşılan bir vakadır. Sebebi bilinmemektedir ve üç şekli vardır. En bilinen şekli, yanaklann iç kısmında veya dilin kenarındaki kalın beyaz çizgilerle karakte-rize olur. İkinic şekli, diş etlerinde aşınmış, ağnlı alanlann oluşma­sına yol açar. Son şekli, en ciddi ve ağızda ağn veren şişkinlikler üretir. Bu vaka erkeklerden çok kadınlarda ve genellikle 40 – 60 yaş arası kişilerde görülür. Bazı kişilerde cilt döküntülerine de sebep olur.
Lichen planus, kronik (uzun vadeli) bir rahatsızlıktır, bir gelir bir kaybolur. En sık karşılaşılan lichen planus şekline yakalandıysanız, tedavi gerektirmez. Diğer şekillerden biri varsa, doktorunuz kortikosteroid ilaçlar yazabilir. Doktorunuz veya dişçiniz, teşhisi doğrulamak için bir biyopsi talep edebilir.
Ağız lichen planusu olmanın, hastayı kansere meyilli hale getir­diği düşüncesi tartışılmaktadır. Lichen planusunuz varsa, dokto­runuz, tedbirli olmak adına, düzenli olarak ağzınızı kontrol edip, ağız kanseri belirtilerini kontrol eder.

Pemfigoid ve pemfîgus,
otoimmün hastalıklardır. Pemfi-goid hastalığında, cildin herhangi bir yerinde büyük yaralar oluşur. Pemfigus ise, sık karşılaşıl­mayan ancak ciddi bir hastalıktır ve deride ya da ağızda oluşur. Yaralar önce ağızda başlar (bazen sadece ağızda olur) sonra da genellikle ciltte oluşur. Hassas şişlikler kolayca patlar, ağrılı alanlar oluştururlar, sonra üzerleri kabuk bağlar ve enfekte olurlar. Tedavi edilmezse, şişkinlikler sıçrayabilir, yaygın cilt kaybına ve hatta ölüme bile sebep olur. Doktorunuz, pemfigoid veya pemfigus olduğunuz şüphesi taşıyorsa, bir yara numunesi alıp, mikroskop altında inceleyecektir, her iki hastalığın da tedavisinde kortikosteroid ilaçlar kullanılır ve bazı vakalarda bağışıklık sistemini koruyucu ilaçlar kullanılır. Şişkin­likler yaratan tüm enfeksiyonlar, antibiyotik gerektirir.

Multiform eritema, göreceli olarak sık karşılaşılmayan bir otoimmün hastalıktır. Genç erişkinler, özellikle erkekler bu hastalığa karşı daha fazla elveriş­lidirler. Ağızdaki diğer şişkinlik vakalarından farklı olarak, multi­form eritema, başlangıçta çok ciddi ve tahrip edicidir, ağızda ülser­lerin gelişmesine sebep olur ve daha sonra bu ülserler dudakların üstüne kadar uzanabilir. Hasta­lığa yakalananların yarısında ciltte döküntüler oluşur; bu döküntüler, hedef tahtasına benzeyen yaralar şeklinde karakterize olur.Multiform eritemanın daha ciddi bir varyantı ağızda, jenital kısımlarda ve gözlerde yaraların oluşmasına sebep olur. Ateş, başağrısı, öksürme ve boğaz ağrısı gibi grip belirtileri, hasta­lığın başlamasından bir hafta önce kendini gösterir. Yaralar 2 ile 6 hafta arası kalır. Hafif seyreden şekli tedavi gerektirmez; daha ciddi şeklin tedavisinde kortikoste­roid ilaçlar kullanılır.

Pamukçuk
Candida albicans, ağzınızda doğal olarak yerleşmiş bir mantardır, iyi huylu bakteriler bunu diğer mikro­organizmalarla dengede tutarlar. Buna karşın, enfeksiyona karşı direnciniz azsa veya antibiyotik ya da kortikosteroid ilaçlar kullanıyor­sanız, vücudunuzun doğal dengesi bozuktur ve mantar bu durumda çoğalıp ağızda pamukçuk oluşma­sına yol açar.

Ağn, sarı-beyaz renk, ağız ve boğazın hassas zarında kabarık lekeler ana belirtiler. Diş fırçalan­ması sırasında lekeler törpülenmişse, cildin ağrılı alanları açığa çıkmış demektir. Bazen, ağzınızda beyaz lekeler veya yaralar olmasa bile, Calbikanlar dilinizin yanma­sına sebep olur.
Pamukçuk ciddi bir durum değildir ancak nüksedebilir. Kronik hastalar – HIV, AİDS olanlar veya kemoterapi görenler de dahil- pamukçuk hastalığına meyillidirler, ancak yaşı ilerlemiş olanlar ve çocuklar da etkilenirler.

YARALANMALARIN ÖZEL TİPLERİNİN TEDAVİSİNİN PRENSİPLERİ (boyun yaralanması)

Kunt servikal travma, omurilik yaralanması riski taşıyan servikal vertebra kayması veya kırığına, karotis arterlerin travmatik tıkanmasına; beyin omurilik sıvısı kistlerine veya hava yolu tıkanıklığı ve kanama ile karışmış trakea ve larinks yaralanmalarına sebep olabilir.Hasta, eşlik eden baş ve göğüs yaralanmaları için tam olarak muayene edilmelidir. Şuursuzluğun başlangıç seviyesi çok önemlidir, sinir sistemi faaliyetlerinde ilerleyici depresyon kafa içi kanama belirtisidir ve kraniotomi gerektirir. Boyun kaidesenin yaralanmaları büyük kan damarlarını tahrip edebilir. Hematomların yırtılmalarından dolayı plevral aralık içine kanama meydana gelebilir.