SİNİRLİOT YAPRAĞI

Bazı Plantago (Plantaginaceae) türlerinin taze veya kurutulmuş yaprağıdır. Bu türler 90 cm kadar

1 – İbn Al Bavlar: Tmire rie

yükselebilen, çok yıllık ve otsu bitkilerdir. Çiçekler küçük ve 4 parçalı, gövdenin ucunda başak durumlarda toplanmışlar. Yapraklar belirgin damarlı olup tabanda rozet şeklinde bulunurlar.? –

Kullanılan başlıca türler şunlardır.

P. coronopus L. (Kargaayağı): Yapraklarının derin parçalı, dişli ve yatık tüylü olması ile tanınır. Türkiyede iki alttürü (subsp. coronopus ve subsp. commutata (Guss.) Pilger) bilinmektedir. Bilhassa Kuzey Anadoluda yetişir.

P. lanceolaîa L. (Daryapraklı sinirliot): Yapraklar dar uzun, mızrak biçiminde, tüylü ve çıplak. Çiçekler esmer renkli. Türkiye’de yaygın bir bitkidir.

P. majör L. (Büyük sinirliot): Yapraklar oval biçimli, kısa saplı, kenarları dişli veya dalgalı. Çiçek grimsi veya esmer kırmızımtırak renklidir.

Türkiyede iki alttürü (subsp. majör ve subsp. in-îermedia (Gilib.) Lange) bulunur. Her ikisi de Türkiyede yaygındır.

P. media L. (Beyaz sinirliot): Genel görünüş bakımından yukarıdaki türe benzer. Çiçeklerinin parlak gümüş renkli olması ile tanınır. Anadoluda dağlık bölgelerin kurak çayırlarında yetişmektedir.

Bileşim: Müsilaj, tanen, pektin ve organik asitler (sitrik asit) taşımaktadır.

Etki ve kullanılış: Dahilen kabız, göğüs yumuşatıcı, balgam ve idrar arttırıcı olarak etkilidir. Etkisi taşıdığı tanen ve müsilajdan ileri gelir. Haricen, bilhassa taze yaprak, yara iyi edici ve çıban açıcı olarak kullanılmaktadır.

Diğer isimler: Ateş yaprağı, Bağa yaprağı (Sivas), Sinirli yaprak.

SÜTOTU

Polygala vulgaris L. (Polygalaceae) türünün kurutulmuş çiçekli ve yapraklı dallarıdır. Bu tür 30 cm kadar yükseklikte, çok yıllık bir bitkidir. Yapraklar tam kenarlı ve kısa saplı. Çiçekler mavi, mor veya beyaz renkli. Trakya ve Kuzey Anadolu bölgelerinde yetişmektedir.

Golterin ve saponinler taşımaktadır.

Balgam söktürücü, göğüs yumuşatıcı, süt arttırıcı, terletici ve kuvvet verici etkilere sahiptir. De-koksiyon (% 20) günde 1-2 bardak içilir. Yüksek miktarları kusturucudur.

Anadoluda 11 kadar Polygala türü yetişmektedir. Bunların ekserisi, aralarında bir fark gözetilmeksizin, yukarıdaki tür yerine kullanılmaktadır.

Memleketimizde yetişen türler arasında, Anadoluda yaygın olmaları bakımından P. anatolica Bo-iss. et Heldr. ve P. pruinosa Boiss türlerine ait köklerin, Tıbbi sütotu kökü (Radix Senegae) yerine kullanılabileceğine dikkat çekilmişti (1). E. Sezik tarafından P. pruinosa Boiss. subsp. pruinosa üzerinde yapılan fitokimyasal bir araştırmada bu türün köklerinin % 6 oranında ham sapozonit taşıdığı saptanmış ve memleketimizde elde edilmeyen, Tıb-

bi sütotu kökü yerine kullanılabileceği sonucuna

varılmıştır (2).

SARMISAK

Aliium sativum L. (Liliaceae) türünün soğanıdır. Bu tür 25-100 cm yükseldikte, yeşilimsi beyaz veya pembe çiçekli, otsu bir kültür bitkisidir. Nadir olarak tohum bağlar. Bu nedenle soğancık (diş)’la-rı ile üretilir. Memleketimizde “Beyaz sarımsak” ve “Siyah sarmısak” olmak üzere başlıca iki çeşit yetiştirilmektedir (3). Tedavide beyaz^sarmısak kullanılır. Vatanının Orta Asya stepleri olduğu sanılmaktadır.

Dış görünüş: Soğan, beyaz veya pembemsi renkli, az adette soğancık (diş)’dan meydana gelir. Soğancıkların hepsi bir arada bir kabuk tarafından sarılmışlardır. Çok kuvvetli ve keskin bir kokusu ve yakıcı bir lezzeti vardır.

1  – Bay top, T.: Anadolu saparnası (Smilax excelsa L.) üzerinde araştırmalar – Fol. Farm. 2: 237 (1953).

2 – Ongan, H.: Ankara’nın 1 numaralı Şer’iye Sicili 24, 64, Ankara (1958).

3 – Bayraktar. K.; Sebze yetiştirme 2: 57, Bornova – İzmir (1970).


Bileşim: Karbonhidratlar (sakkaroz, glikoz), vitaminler (A, B ve C) ve kükürtlü bir uçucu yağ (% 0.10-0.20) taşımaktadır. Uçucu yağda bilhassa allil disülfür bulunmaktadır. Bu bileşik kükürtlü bir amino asit olan atliin’in alliinaz isimli ferment etkisi ile parçalanarak allicin’i vermesi, allicin’in de, su buharı veya su karşısında, allil disülfür’e dönüşmesi sonucu meydana gelir. Sarmısağa özel koku ve lezzeti veren taşıdığı kükürtlü uçucu yağdır.

Türk sarımsak soğanları taşıdıkları alliin, allicin ve uçucu yağ yönünden N. Başoğlu ve M. Pala tarafından incelenmiş ve % 0.4 oranında uçucu yağ taşıdığı gösterilmiştir (1).

Etki ve kullanılış: Eski çağlardan beri bilinen ve kullanılan bir drogdur. Orta Çağda bilhassa salgın hastalıklar (kolera, veba) ile mücadelede kullanılmıştır. Antiseptik, idrar arttırıcı, solucan düşürücü (bilhassa askarit ve oksiyürlere karşı), iştah açıcı ve tansiyon düşürücü etkilere sahiptir.

Antiseptik etki taşıdığı allicin’den ileri gelmektedir. Bu etki eski Mısırlılar döneminden beri bilinmektedir (2).

Orta Çağda hekimler, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için, yüzlerine taktıkları maskeyi sarmısak usaresi ile ıslatırlardı. İkinci Dünya Savaşı sırasında, yaralandıkları zaman yaralarının mikroplanmasını önlemek için, ezerek yaranın üzerine konmak üzere Rus askerlerine sarmısak verilmiştir (3).

sulandırılır ve bu karışım içine, usarenin bozulmasını önlemek için, 10 damla kadar alkol konulur. Bu usare haricen bilhassa saç hastalıklarının (saçkıran vs.) tedavisinde saçlı deri kısmına sürülür. Tansiyon düşürücü olarak 10 gr sarmısak başı ezilir, üzerine 10 gr-alkol konur, karışım bir gün bekletildikten sonra bezden süzülür. Elde edilen hulâsadan günde 3 defa 15-30 damla alınır.