Yumurtalık Kistleri

Farklı kist türleri, farklı hücre türlerinden kaynaklanır. Korpus luteum kisüeri olarak bilinen sık rastlanan kistler, her ay bir yumurtanın boşluğa bırakılmasını hazırlayan yumurtalıktaki foliküllerden kaynaklanır. Kistlerin yaygın bir nedeni de endometriyozdur.

kist

Az görülenler, teratomlar olarak bilinen, dişleri, saçları veya kistin içindeki yağlan büyüten özel embriyonik hücrelerin geliştirdiği dermoid kistlerdir. Kistadenomların içi sıvı ve dokuyla doludur.

SEMPTOMLAR
Çoğu yumurtalık kistinin hiçbir belirtisi yoktur. Büyük kistler hafif veya şiddetli karın ağrılarına neden olurlar. Foliküllerin oluşturduğu kistler, adet döngüsü belirtileriyle aynı zamanda ortaya çıkmaya eğilimlidir. Kistler aynı zamanda, düzensiz adet kanamalarına ya da cinsel ilişki sırasında ağrıya da neden olabilirler.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Doktomnuz pelvik muayene sırasında bir yumurtalığın normalden daha büyük olduğundan şüphelenebilir. Bu durumda, ultrason yapılması, kisti, pelvik inflamatuar hastalık, dış gebelik veya yumurtalık kanseri gibi potansiyel olarak ciddi rahatsızlıklardan ayırt edebilir.

Yapılacak testler arasında, enfeksiyonu ve CA-125’in (kanser hücreleri tarafından yayılabilen bir protein) varlığını saptamak için bir kan testi ya da hamilelik için bir idrar testi yer alır. Ultrasonun verdiği bilgilere dayanarak, kisti doğrudan görmek, biyopsi almak veya kisti çıkarmak için laparoskopi gerekebilir. Katı bir kist daima çıkarılır ve kanser hücrelerinin bulunup bulunmadığını görmek için incelenir.

Kist, tolere edilemeyecek belirtileri göstermedikçe ya da çatla¬maya eğilimli görünmedikçe, tedavi gerekli değildir, Doğum kontrol hapları, bazı kistlerin büyümesini kontrol altına alır; bu da belirtileri arttır ve yeni kistlerin oluşumunu önler.

Foliküllerden kaynaklanan yumurtalık kistleri kadının adet gördüğü yıllarda çok yaygın görülür. Bu nedenle, adet gören kadınlara genellikle, yalnızca tamamlayıcı bir muayene ya da çoğunlukla kistin daha küçük olduğunu veya tamamen yok olmuş olduğunu gösteren bir ultrason yapılması gerekir.

Menopozdan sonra oluşan her kistin kanser incelemesi yapmak için çıkarılması gerekir. Eğer kist büyükse, yumurtalığın tümünün alınması gerekir.

Adet Döngüsü

Estrojen seviyesi yükseldiği için (3), hipofiz bezi FSH salgılamayı azaltarak tepki verir; bu da birkaç gün sonra yumurtalığın estrojen üretimini azaltır. Buna, “negatif geribildirim” döngüsü denir, çünkü yükselen estrojen seviyesi bir sonraki estrojen seviyesinde düşüşe neden olur. Yükselen estrojen seviyesi, hipofiz bezinin luteinize edici hormonu (LH) (4) da aniden yükseltmesine neden olur.

Yüksek seviyedeki LH hormonu, folikül içinde olgunlaşmış bir yumurta hücresini serbest bırakır (5) Artık içi boş olan folikül, hem daha fazla estrojen, hem de progesteron üretir; her ikisi de, rahim iç zarının döllenmiş bir yumurtayı almaya hazırlanmasında, rahim iç zarını elverişli hale getirir (6) Yumurta, döllenebileceği fallop tüpüne doğru ilerler (kırmızı oklar). Yumurta döllenirse, rahim iç zarına yerleşeceği, rahime doğru ilerler.

Eğer döllenme meydan gelmezse, içi boş folikül, estrojen ve proges teron üretmeyi durdurur. Bu hormonların seviyesi, kalınlaşmış endometriyumu besleyemeyecek kadar düşerse, adet kanaması başlar. Döllenme meydana gelirse, boş folikül, estrojen ve progesteron üretmeye devam eder ve hamilelik boyunca adet kanaması gerçekleşmez.

Minihap

Minihapın etkisi, kombine hapa oranla biraz daha azdır, an­cak her gün aynı saatte bir tablet almak da dahil, aynen önerildiği şekilde kullanıldığında etkili bir korunma yöntemidir.

Minihap, kombine hap ka­dar etkili bir biçimde olmasa da, yumurtlamayı engeller. Aynı za­manda, rahim ağzını çevreleyen akıntının kıvamını yoğunlaştırarak, sperm girişini engeller.

Minihap, yumurtlamayı her zaman engellemez. Rahim ağzını çevreleyen akıntının kıvamının yoğunlaşmasına bel bağlamak durumundasınızdır ve bu nedenle hapı her gün aynı saatte almanız çok önemlidir.

Hiç estrojen içermediği için, minihap döl yatağı zarını (döllen­miş yumurtanın yerleştiği rahim zarını) inceltir. Bu da yumurtanın yerleşmesini zorlaştırır. Minihapın zar üzerindeki etkisi ayrıca, adet dönemlerinizin düzensizleşmesine veya son bulmasına yol açabilir. Adet kanamasının yerini, sık, kısa ve ani kanamalar alabilir.

Vülvovajenit

Pamuklu olmayan çok dar pantalonlann yanı sıra tahriş edici kimyasal maddeler (kozmetikler ya da çamaşır deterjanları gibi) de tahrişe neden olabilir. Bazı kız çocuklarında cinsel taciz sonucunda da vülvovajenit oluşabilir.

Çocuğunuzda vülvovajenit belirtileri görülürse doktorunuza danışın. Doktorunuz her gün bu bölgeyi güzelce yıkayıp kurula­dıktan sonra bir krem sürmenizi tavsiye edebilir. Kızınız köpük banyosu yapmamalı, vulva ve vajina içi ve çevresi için sert sabun kullanmamalıdır. Pamuklu iç çamaşırları kullanmalı ve dışkı­lamadan sonra temizliğini önden arkaya doğru yapmalıdır.

Anne Sütü

“Anne emzirme süresince doğal olarak korunuyor, gebe kalma riski düşüyor, meme, rahim kanseri ve kansızlık daha az görülüyor. Psikolojik olarak da kendisini daha rahat hissediyor. Araştırmalar anne sütüyle beslenen çocukların daha başarılı ve sosyal olduğunu gösteriyor.

Bebeğin ihtiyacı olan şeker, yağ, kalsiyum, fosfor ve çeşitli minerallerin tümü anne sütünde bulunur. Bu yüzden ilk altı ayda su dahil bebeğe başka ek gıda vermeye gerek yoktur. Bir çok anne kilo almamak için ek gıdaya başvuruyorlar. Ancak bu ek gıdalar bebeğin sütten kesilmesine neden olur.
Her anne bebeği için en ideal sütü üretir. ”

emzirme(1)
Annenin sütünü sağmayı öğrenmesi gerektiğine de değinen Gökçay, sağılmış sütün oda ısısında altı saat, buzdolabında da 24 saat bozulmadan korunabildiğini belirtti.

Uzmanlara göre, doğumdan sonra ilk altı ay emzirilen bebek daha sağlıklı ve zeki oluyor. Bebek ölümüne yol açan ishal ve zatürre gibi hastalıkların da anne sütüyle önüne geçilebiliyor.