Göz Tümörleri

Habis Melanom (Derinin meionosit hücrelerinden kaynaklanan habis bir tümörü), ciltte ya da gözde oluşabilecek bir kanser türüdür. Genellikle orta yaşlı ve yaşlı kişiler yakalan­maya müsaittirler. Habis melanom en sık rastlanan göz tümörüdür. Damar katmanı (göz akı ile retina arasında uzanan zar) ya da irisin içinde, pigmentleri barındıran hücreleri (melanosit-melanin içeren hücre) etkiler.

göz

Damar katmanı kan damar­ları açısından zengindir ve retinaya besin sağlar. Tümör gelişmelerinde genellikle erken belirti olmaz ancak habis melanoma, retinanın ayrılmasına sebep olur ve görmeyi riske atar.

Doktorunuz göz tümörünü, büyüklüğüne bakarak, takip eder. Buna alternatif olarak da cerrahi yoluyla, standard radyo­terapi ya da proton ışınlı radyo­terapi kullanarak tümörü tedavi eder. Bu tedavi yönteminde, küçük bir alana güçlü tümör öldürücü radyasyon verilir, bu işlem sırasında etraftaki sağlıklı dokulara verilecek zarar asgaride tutulur. Tümör, vücudun diğer bölgelerine metastaz (sıçramışsa) yapmışsa, tedavi bilimsel bir tartışmanın konusu olacaktır; zira hiçbir şey yapmamaya karşın ameliyat, radyasyon veya gözün tamamen alınmasının iyi bir sonuç vereceğine dair çok küçük klinik bulgular vardır.

Retinablastom, bir ya da iki gözü etkileyebilen, nadir görülen genellikle kalıtımsal olan, habis bir retina tümörüdür. Genellikle 2 ila 3 yaş arasındaki küçük çocuk­larda oluşur. Çoğunlukla belirtisi yoktur, ancak retinablastom olan bir çocoğun gözleri şaşı olabilir. Etkilenen göz bebeği, siyah yerine beyaz görünür zira tümörün ışığını yansıtır. Çocuğunuzun görmesindeki her türlü anormalliği, dokto­runuza iletin.

Eğer ailenizin retinablastom hikayesi varsa, çocuğunuz doğumdan kısa bir süre sonra göz doktoru tarafından muayene edilmelidir. Eğer tümör ilk evrelerindeyken teşhis edilmişse, radyo­terapi, lazer terapi, ya da dondu­rarak tedavi uygulanabilir ve bunların hepsi etkili olabilir. Biraz ileri bir evrede teşhis edilirse, tümörün sıçramasını önlemek için doktorunuz, gözün alınma­sını önerebilir. Ailelerinde retinab­lastom hikayesi olan çiftler, hamileliği düşünmeden önce, hastalığa yakalanmış bir çocuk riskini anlayabilmek için genetik danışmanlık almalıdırlar.

Sekonder (ikincil) göz tümör­leri, kanserin, vücudun diğer bf bölgesini etkilerken göze sıçra­ması sonucu oluşur. Bu tümörler, genellikle primer (asıl) kanserin sonraki evrelerinde ortaya çıkar. Bir tümör, gözün yakınlarında büyümeye başlarsa gözün dışarıya doğru çıkmasına ve bazen de görmenin etkilenmesine sebep olur. Sekonder tümörler, radyote­rapiyle tedavi edilebilir.

Uveit, Iritis, Siklitis, Koroidit

Uveit, uveanın iltihaplanma­sıdır. Uvea üç kısımdan oluşur: renkli iris, kirpiksi cisim ve damarkatmanı, göz akı ve ratina arasın­daki, süngerimsi katman. İrisi etkileyen uveite, iritis denir; merceği odaklayan kaslann iltiha­bına siklitis denir; ve damar katma­nının iltihabına koroidit denir.

Birçok kişide uveite neyin sebep olduğu bilinmemektedir. Bununla beraber, bir otoimmün düzensizlikten dolayı oluşabilir. Herpes simplex ya da herpes zoster virüsünün iltihaba neden olması sonucunda da meydana gelebilir. Edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu (AİDS) olan kişilerde, sitomegalovirüs iltihabı ile uveit oluşabilir.

konjonktiva

Semptomlar

Uveitin belirtileri, ışığa duyar­lılık, bulanık görme, ağrı ve gözde kızanklıktır. Bu belirtiler birden yoğunluk kazanır ve aylar boyu sürebilir. Koroiditte belirtilerin başlangıcı daha kademeli olur ve daha uzun sürebilir.
Eğer tedavi edilmez ise, uvea iltihabının çok ciddi neticeleri olabilir: Göz tansiyonu; katarakt  ve körlük… Belirtileriniz (semptomlarınızın) hızlı ilerleme göstermesi kritik olabilir.

Tedavi Seçenekleri

Uveit ve iritisin tedavisinde, ağn ve iltihaplanmayı azaltıcı kortikosteroid içeren merhem ve göz damlaları kullanılabilir. Göz bebeğini büyüten göz damlaları da kullanı­labilir; bu da, iltihaplı irisin hareket etmesini önler ve ağrının rahatlama­sını sağlar. Doktorunuz, göz tansi­yonu, katarakt ya da yeni damarlanmadan oluşacak herhangi bir rahat­sızlığı ayrı ayrı tedavi edecektir.

Göz Sorunlarının Uyarıcı İşaretleri

Aşağıdaki sorunlardan müzdaripseniz doktorunuzu arayınız:

■ Karanlığa uyum sağlamakta belirgin bir sorununuz varsa,
■ Işığa ya da parlaklığa karşı yüksek bir duyarlılığınız varsa,
■ Yakındaki ya da uzaktaki nesnelere odaklanma sorununuz varsa,
■ Çift görüyorsanız,
■ Gözlerinizde kırmızılık veya kabuklanma varsa, göz kapaklarınız şişmişse,
■ Gözünüzün içinde ya da çevresinde sürekli ağrılar varsa.
■ İris tabakasında (gözün renkli kısmı) bir renk değişimi tespit ederseniz,
■ Görüş alanınızın ortasında karanlık bir benek görüyorsanız,
■ Gözlerinizde aşırı ıslanma, çok fazla gözyaşı, yanma, kurulaşma, kaşınma varsa,
■ Benekler ya da hayali şekiller görüyorsanız,
■ Tek ya da iki gözünüzde birden ani görme kayıpları oluyorsa,
■ Aniden puslu ya da bulanık görme yaşıyorsanız,
■ Işık demetleri, yoğun siyah benekler, haleler ya da ışık etrafında gökkuşakları görüyorsanız,
■ Bir perdenin inmesi gibi görüntü kaybı varsa,
■ Işık demetleri, yoğun siyah benekler, haleler ya da ışık etrafında gökkuşakları görüyorsanız,
■ Çevresel görüş kaybınız varsa.

Göz Kapağı Sarkması

Bu durumun kalıtsal olduğu düşünülmektedir. Doğuştan olan göz kapağı sarkması sadece bir gözde olur. Göz kapağı sarkmasıyla doğan bebeklerin, görme bozukluğunun ilerlemesini durdurabilmek için, ameliyat olmaları gerekir.

Göz kapağı sarkması, yetiş­kinlerde, yaşın normal bir sonucu olarak, göz kapağı kasının gücünü ve kuvvetini yitirmesi sonucu, ortaya çıkar. Bunun yanında, bir rahatsızlık sonrasında veya kaldı­rıcı kası hareket ettiren sinirin ya da kasın kendisinin zarar göreceği bir hasar sonrasında da ortaya çıkabilir.

eyes_by_a_l_i_n_a1

Sarkmaya sebep olan rahatsız­lıklar, çizgili kas hastalığı (myasthenia gravis), şeker hastalığı (diabetes mellitus), felç veya kasın zayıflamasına sebep olabilecek herhangi bir durumdur. Hasar ya da yaşlanmaya bağlı olarak kas gücü kaybolmuş ve sarkma oluşmuşsa, en yaygın kullanılan tedavi yöntemi ayakta tedavi biçiminde, cerrahi müdaheledir. Hastalık sonucu oluşan göz kapağı sarkmasında, sarkmaya sebep olan hastalığın tedavi edilmesi, bazen sarkmayı da iyileştirir.