Hormonal Korunma Yöntemleri

Hormon içeren korunma yön­temleri, hap, enjeksiyon ve cilt altı implantlarını kapsar.

Cilt altı hor­mon implantları tercih edilen bir yöntemdir, çünkü hem güvenilir, hem de, çok az yan etkisi oldu­ğundan, kullanışlıdır.

Enjeksiyon da implantlar da, rahim kanserine yakalanma riskinizi düşürür.

Doğum kontrol hapları, kul­landığınız süre boyunca (1 senedir kullanıyorsanız) ve bıraktıktan sonra 18 aya kadar, rahim ve yumurtalık kanserine yakalanma riskinizi azaltır. Hormonal korun­ma yöntemleri CYBH’lere karşı koruma sağlamazlar.

Doğum Kontrol Hapları

Doğum kontrol hapları, kı­sırlaştırma yönteminden  sonra, en etkili doğum kont­rol yöntemidir. Ayrıca, gelecekte hamile kalma ihtimalinizi ortadan kaldırmazlar.

Bazı doğum kontrol hapları, 21 gün boyunca her gün bir hap alınabilmesi ve adet kanaması­nın başladığı günden itibaren 7 gün boyunca alınmaması için, 21 tabletlik kutular halinde hazırlan­mıştır. Diğerleri, 28 gün boyunca her gün bir hap alınması için, 28 tabletlik kutular halinde bulunur, ancak bunların 7 tanesi plasebodur. Plasebolar, adet döneminize denk gelir.

Eğer bir önceki gün ilacı içme­yi unuttuysanız, o günün hapıyla birlikte, en kısa sürede alın. Eğer iki hap birden atladıysanız, atladıklarınızı içip, bunlarla birlikte başka korunma yöntemleri de uygulamanız gerekir.
Doktorunuz, atladığınız hapları nasıl almanız gerektiği ve hamile­liği önlemek için ikinci bir korun­ma yöntemine ne kadar devam etmeniz gerektiği konusunda kesin bilgiyi sağlayacaktır. Eğer ilaç kul­lanmayı sürekli olarak unutuyorsa­nız, hormon enjeksiyonu, implantı veya başka bir korunma yöntemi­ne geçiş yapın.

Her biri farklı düzeylerde ka­dınlık hormonları içeren çok çe­şitli doğum kontrol hapları vardır. Doktorunuz, sağlık geçmişinize bakarak en iyi bileşimin hangisi olduğuna karar verebilir. Bugünkü düşük dozlu doğum kontrol hap­ları, 20 veya daha fazla yıl önce var olan doğum kontrol haplarının içerdiği estrojen düzeyinin yarısın­dan daha az estrojen içermektedir ve bu nedenle daha güvenlidir.

Ancak, doktorların, 35 yaşın üzerindeki sigara içen kadınlara veya diyabet, kan pıhtılaşması, yüksek tansiyon yahut meme ya da rahim kanseri geçirmiş kadın­lara, doğum kontrol hapı önerme­leri mümkün değildir. (Doğum kontrol hapı, rahim ağzı kanserine karşı korunma sağlasa da, bir kadın bir kez rahim kanserine yakalan­dıktan sonra, hapın içindeki estrojen, kanserin yinelemesine sebep olabilir.)

35 yaşın altındaki kadınlar için, doğum kontrol haplarının taşıdı­ğı riskler ve yan etkiler nispeten küçüktür. Bazı kadınlarda, hap ilk kullanılmaya başlandığında, ani kanama veya adet dönemleri arasında kanamalar meydana gelir; çoğu kadın da, adet dönemlerinin daha hafif geçmeye başladığını ve daha kısa sürdüğünü görür.

Bazı kadınlarda, hapı kul­lanmaya başladıktan sonraki ilk birkaç ay mide bulantısı olur, bazıları ise göğüslerinde hafif bir hassasiyet hissederler. Daha düşük dozda estrojen içeren bir hapa geçiş yapmak, yan etkilerin çoğu­nu azaltabilir.