Emlakta geleceğe yön veren 4 trend!

Ev sahibi olmak isteyenlerin hayallerini süsleyen evler artık daha yenilikçi özellikleri olanlar… Tabi teknolojinin hayatın her noktasını daha çok etkilemesi, gayrimenkul dünyasında da hızlı bir gelişmeyi beraberinde yaşatıyor. Gelecekte de başarılarını devam ettirmek isteyen emlak profesyonelleri tüm bu değişimi yakından takip ediyor. 

 

Gayrimenkul sektörünü etkileyecek 4 gerçek 

Yeni nesille birlikte değişen satın alma davranışları, küresel ısınma, teknoloji, ekonomik ve politik krizler… İnsan yaşamını değiştiren bu gelişmelerin gayrimenkul sektörünü de etkilemesi bekleniyor. İşte gelecekte gayrimenkul sektörünü bekleyen 4 gerçek…  

1) “Yeşil bina” talebi artacak

• Müşterinize ev satarken nelere dikkat ediyorsunuz? Lokasyonu, metrekaresi ya da sosyal donatıları… Bir süre sonra bunlara enerji verimliliği ve yeşil bina gibi talepler de eklenecek!

• Bugün farklılık yaratmak için ön plana çıkartılan yeşil bina konsepti ve enerji verimliliği önümüzdeki yıllarda satacağınız konutların olmazsa olmazı olacak.

• Son olarak Türkiye’de binalarda ısı yalıtımı, ısıtma soğutma ekipman ve aydınlatma armatürleri verimliliğini gösteren Enerji Kimlik Belgesi’nin zorunlu olması da bunun başlangıcı olarak gösterilebilir.

• ABD Ulusal Emlakçılar Birliği Realtor’un araştırmasına göre, yeni ev satın almak isteyenlerin yüzde 11’inin tercihlerinde enerji tasarrufu önemli bir faktör!

• Araştırmaya göre yeşil bina konseptini ve enerji verimliliğini dikkate alanlar 35-50 yaş aralığında. Bu da gayrimenkulde yeni nesil konut alıcılarıyla bir önceki nesil arasında davranış farklılıklarının olduğunu ortaya koyuyor.

 

2) Gayrimenkulde dijitalleşmeyi önemseyin

• Gayrimenkul sektörünün dijitale yöneldiği bir sır değil! Online gayrimenkul sektörünün büyümesi, geleceğe dair trendleri belirleyen önemli bir gelişme.

• Online gayrimenkul sektöründeki oyuncular arasında yükselen rekabet, dijitalleşmeyi önemseyen ve “akıllı” olabilen emlak sitelerinin büyüyerek yoluna devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’nin akıllı emlak sitesi Zingat.com’da Evimin Değeri, Bölge Raporu, Akıllı Harita, Yatırım Rehberi gibi birçok akıllı uygulamaya kolayca ulaşabilirsiniz.

3) Z kuşağını daha iyi tanıyın

• Nesillerle birlikte gayrimenkul satın alma davranışları da değişiyor. Geleceğin konut alıcısı Z kuşağını daha iyi tanımak ve buna göre sektöre yön vermek gerekiyor.

• Z kuşağıyla ilgili bilinen ana gerçek, teknolojiye bağlılıkları. Akıllı konutlara gelecekte daha fazla ihtiyaç olacağı görünüyor.

 

4) İklim değişikliğini dikkate alın

• Deniz seviyesinin yükselmesi, hava değişiklikleri, yaygın kuraklık ve hava kirliliği gayrimenkul sektörünü de etkiliyor. Peki, küresel ısınma gayrimenkul sektörünü nasıl etkileyecek?

• Küresel ısınmanın etkilerinden koruyan, güvenli evler geleceğin tercihi olabilir.

Kaynak: http://blog.zingat.com/emlakta-gelecege-yon-veren-4-trend/

2023’e kadar 6,5 milyon bina yenilenmeli

“Yaşanabilir şehir” kavramı, geçtiğimiz günlerde üçüncüsü düzenlenen Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda gündeme geldi. Yaşanabilir şehirler, akıllı ve enerjide verimli yaklaşımlarla oluşturulabiliyor.

 

2023’e kadar 6,5 milyon bina yenilenmeli

Ülkemizde yaşanabilir şehirlere kavuşmak için neler yapılmalı? Sorunun cevabı Prof. Dr. Pınar Mengüç’ten geliyor: “Türkiye’deki 6,5 milyon binanın 2023 yılına kadar yenilenmesi gerekiyor. Bu da ancak yüksek teknoloji sayesinde kolay ve ucuz bir şekilde yapılabilir. Birçok üniversite, STK, bakanlıklar ortak akılla hareket etmeli. Burada amaç bu işin sonunda amaç mümkün olduğunda fazla enerji tasarrufu yapabilmek.” Prof. Dr. Pınar Mengüç, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Danışma Kurulu Üyesi ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü…

 

Her yıl 4,3 milyon kişi konut kaynaklı kirlilikten hayatını kaybediyor

Yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler için binalarda dönüşüm konusu üzerinde duran WRI Bina Verimliliği Yöneticisi Jennifer Layke ise “Birçok kişi binaların statik birer yapı olduğunu düşünüyor. Ancak aslında binalar bizimle çalışıyor, bize rahat bir hayat imkânı sunuyor. Şehirlerdeki alanların yüzde 50’sini binalar oluşturuyor. Binalarımız, enerji tüketiminden kaynaklanan sera gazı salınımının 3’te birini oluşturuyor. Şehirler büyüdükçe, yeni binalar inşa ediliyor. Sonuç olarak daha fazla enerji tüketiyorsunuz, bu da daha fazla sera emisyonu anlamına geliyor. Bina inşaatlarımızı bu şekilde sürdürmemiz durumunda 2050 yılına kadar bu emisyon iki katına çıkabilir. Yaşanabilir şehirler için binalar ile ilgili çözümler geliştirmek gerekiyor. Bunun da yolu, bina verimliliği için aksiyon ve politikalar üretmekten, binalarda yenileme için hedefler koymaktan, standartlar belirlenmekten geçiyor. Enerji verimliliği çevremizi koruyabilir, sağlık durumumuzu iyileştirebilir. Dünyada her yıl 4,3 milyon kişi konut kaynaklı kirliliğe bağlı olarak hayatını kaybediyor.” diye konuşuyor.

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/2023e-kadar-65-milyon-bina-yenilenmeli/