Son yıllarda özellikle İstanbul için “yatay mimari” önerisi sıkça gündeme geliyor. Çünkü büyük şehirlerde hızla artan dikey mimari yaklaşımı şehrin mimarisine ve siluetine zarar veriyor. Peki, yatay mimari nedir? İstanbul gibi köklü şehirlerde yatay yapılaşma mümkün mü? İşte yatay mimari ile ilgili bilinmesi gerekenler…
Özellikle metropollerde yaşanan arazi sıkıntısı gayrimenkul geliştiricilerini dikey mimariye yöneltiyor. Ancak gün geçtikçe artan dikey mimari yaklaşımı şehirlerin siluetini bozmaya başladı. Şehirlerde dikey mimariyi en iyi gökdelen ve rezidanslar temsil ediyor. Yatay mimari; şehrin inşasında enine gelişen yapılara yer verilmesini kapsıyor. Yatay yapılaşma, doğayla iç içe olmak için de fırsat sunuyor. Dikey yapıların aksine, yatay yapılar aslında Türkiye insanın alışkın olduğu bir değeri hatırlatıyor. Sıcak ve samimi bir ortam sunuyor. Özellikle tarihi değerleri olan yerlerde, bölgenin dokusunu bozmamak adına yatay mimarinin tercih edilmesi daha uygun görünüyor. Çünkü uzun binalar, şehrin tarihi dokusunu deforme ediyor.
İstanbul’da yatay mimari mümkün mü?
Son zamanlarda özellikle İstanbul için yatay mimari ihtimali daha sık dile getirilmeye başlandı. Peki, gerçekten İstanbul’da yatay yapılaşma mümkün mü? Şehircilikte uzman isimler, İstanbul’da yatay yapının şu andan sonra çok mümkün olmadığını dile getiriyor. Gün geçti nüfusu artan şehirde, artık konut inşa edilecek arsa bulmak oldukça zor. Ancak uzmanlar, İstanbul’un tarihi ve siluetini belirginleştiren bölgelerinde yatay mimarinin zorunlu olduğunu dile getiriyor. Diğer yandan şehrin uzağında inşa edilen bölgelerde yatay mimariye uygun örnek konut projelerinin üretilebileceği belirtiliyor. Son yıllarda TOKİ yatay yapılaşma konusunda adımlar atarak, bazı bölgelerde yatay konutlar üretmeye başladı.
Yatay mimari Türkiye’ye daha uygun
Türkiye’nin hem kültürüne hem de tarihi dokusuna daha uygun olan yatay yapılaşma, şehirleşme açısından estetik kaygılarını da tam anlamıyla gideriyor. Dikey yapılar, insanları birbirinden uzaklaştırdığı gibi komşuluk ilişkileri de gittikçe zayıflıyor. Yatay yapılar, sağlıklı ve düzenli bir yaşam olanağı sağlıyor ve kişilerin çevreden izole olmasını engelliyor. Yatay mimari, toprakla temas halinde olmak insanlara hem huzurlu hem de sağlıklı yaşam olanakları sunuyor. Rezidansların, insanlara sağladığı kolaylıklar elbette tartışılmaz. Ancak rezidansların sağladığı avantajların yanında çok yüksek katlı binalar insanda izole edilmişlik hissi yaratıyor. Bu da yalnızlık hissine neden oluyor. Tam da bu yüzden, günümüzde revaçta olan yatay mimari yapıları daha çok ilgi görüyor.
Kaynak: http://blog.zingat.com/yatay-mimari-nedir/