Arapça kökenli bir kelime olan cennet, dini inanışlara göre, insanların iyilik ve kötülüklere, ibadetlerine bakılarak gidebilecekleri, gitmek istedikleri yer. Kuran’ı- Kerimde cennet hakkında geçenler ise; ‘Cennet, sonsuz huzur ve refah olarak bilinir. Cennette acıkmak ve susamak yoktur. Bahçeler ve üzüm bağları vardır. Orada korkmak üzülmek yok, sevinmek var. Orada ne yakıcı sıcak görülür, ne dondurucu soğuk. Yiyecek ve içecekler Altın tepsi ve kadehlerle sunulur. Cennete ilk girecek zümrenin yüzleri ayın on dördüncü gecesindeki sureti gibi parlaktır. Onların ardı sıra girecek olanlar ise, semadaki en keskin ışıklı büyük yıldızın parlaklığı üzeredirler. Sonra cennetlikler bunların ardından birçok menziller ve derecelerdir. Onlar cennette bevl etmezler, pislik ve dışkı çıkarmazlar, sümkürmezler, tükürmezler. Onların cennetteki tarakları altındır, terleri misktir, buhurdanlıklarının udu Hind ududur. Onların her biri için iki zevce vardır ve zevceleri Huru’l-İyn’dir. Bunlardan her birinin kemiğinin iliği letafetinden dolayı etinin üstünden görünür. Onların ahlakı bir tek adamın ahlakı üzeredir, vücutları da ataları Âdem’in uzunluğu üzeredir ki, o altmış ziradır yaklaşık otuz metre. Cennetlikler arasında ihtilaf ve düşmanlık yoktur. Onlar sabah ve akşam Allah’ı tesbih ederler buyurdu.’
- Bayan ismi.