Tıbbi tedavi

Morfin: İyi bir ağrı dindirici olmakla beraber alışkan’ık yapma­sı yönünden mecbur kalınmadıkça kullanılmamalıdır. Morfin kul­lanımı, tahammül edilmez ağrılara inhisar ettirilmelidir. Quinine: Salisilat dö kinin şeklinde kullanılır. 0,50 gr. lık tablet­lerden sabah akşam birer tane verilmesi yeterlidir. Erginde iki grama kadar çıkılabilir.

Bl ve B12 vitaminleri: Bir kaç hafta kullanıldığı takdirde iyi neticeler almak mümkündür. Bl den 300, B12 den 1C00 mgr her gün adaleden yapılmalıdır.

diyabet-tibbi-tedavi

Nöröplejik ve ganglioplejik ilaçlar: Largactil, ekuanil, librium vs.

Gebelikde Pasif hareketler

Çocuğun etrafında ait kısımlar, baş veya makat, vajinal yol ile veya karın duvarı yolu ile yapılan seri bir darbe ile itilecek olursa, çocuğun bu kısımlarının, anınion mayii içinde olduğu için, el altından kaybolduğu ve tekrar parmaklara çarptığı hissedilir. Burada bir kova su içine atılan bir karpuzun, itilmesiyle karpuzun kovanın dibine kadar batıp tekrar suyun yüzündeki ele değmesi gibi bir durum meydana gelir. Bilhassa bu darbe, çocuğun başına tatbik edilirse pek aşikâr bir balotman alınır. Makat veya ekstre-miteler için bu deney pek istifade edici değildir. Fakat karında asit mevcutsa ve uterus veya ovarum’dan menşeini alan uzun saplı bir tümör bahis konusu ise balotman hissi mevcut olabilir.

Bebek ve Çocuklarda Göğüs

Yenidoğan döneminde özellikle preterm be­beklerde kısa süreli solunum durmasıyla karak terize periyodik solunum sıktır. Solunumun 5 10 saniye durması fizyolojik bir olaydır. Apneden ayırımı gereklidir. Apne solunumun 20 saniye­den daha uzun durması ve kalp tepe atımının 100/dak dan az olması ile tanımlanan solunum bozukluğudur. Pretermlik dışında    hipoglisemi, Ağır dehidratasyon, hipokalsemi, ortam ısısının değişmesi, sepsis, derin anemi, serebral bozuk­luklar ve metabolik asidoz da yenidoğanda ap­ne nedeni olabilir.

Solunum güçlüğü olan yenidoğanda klinik du­rumun değerlendirilmesi interkostal çekilmeler, ksifoid çekilmesi, burun kanatlarının solunuma katılması, ekspirium sırasında hırıltı ve inleme gibi bulgular dikkate alınarak yapılmalıdır. Ak­ciğer havasının azlığı ya da çokluğuna bağlı mekanik: güçlükler de solunum sırasında inter­kostal kaslarda çekilmelere neden olur. Amfizem ile atelektazi ayırımında göğsün hacmi, biçimi, perküsyon ve röntgen bulguları dikkate alınır. Perküsyon, oskültasyondan daha aydınlatıcı ola­bilir. Oskültasyonda, akciğer total alanının kü­çük olması nedeniyle bir bitişik alandaki patolo­jik ses, doğrudan o alandan geliyormuş izlenimi vererek yanlış yoruma neden olabilir.

Kalp

Kalbin oskültasyonunda geçici üfürümler duyulabilir. Ductus arteriosusun açıklığına bağlı üfürüm fizyolojiktir. Doğumda duyulan üfürüm lerin ancak % 0.8 i kongenital kalp hastalığına bağlıdır. Normal yenidoğanda kalp tepe atım hızı 120 160/dak dır. Pretermlerde ani nodal ka­çak ile ilgili olmayan bir sinüs bradikardisi başla­yabilir ve kalp atım hızı 30 40/dak gibi çok dü­şük düzeylere inebilir. Derin uyku, defekasyon, regürjitasyon, rektal derece veya gavaj tüpü ko­nulması gibi gastrointestinal sistem uyarıları sü­resinde yenidoğanda aritmi oluşabilir. Bu arit­milerin otonom sinir sisteminin yeterli gelişme­mesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Nor­malde yenidoğanda sağ yüklenme bulguları var­dır.

İlaçlar ve Böbrek

Digitalis preperatları özel ilgiyi hak ederler, zira bunlar cerrahi girişim gerekli yaşlı hastalarda çok sıklıkla kullanılırlar. Her ne kadar bu ilaçlar sıklıkla proteine bağlıysalar da, atılımları (digitoxin hariç tutularak), böbrekler vasıtasıyladır ve dozları renal yetmezlikli hastalarda ayarlanmalıdır. Hastanın kreatinin klirensi ve vücut ağırlığı esas alınarak doz değişiklikleri için birkaç teknik geliştirilmiştir. Normal renal fonksiyonda vücut digoxin depolarının yaklaşık %20’si her gün kaybolur, ancak renal fonksiyonda % 50 azalma ile kayıp günde sadece %10’dur. Böylece idame digoxin dozu GFR deki azalmayla uyumlu olarak azaltılmalıdır. Digitoxin, digoxinin aksine böbrekle aşikar şekilde atılmaz..

Hıçkırık için Ev Reçeteleri

■ Nefesinizi tutun.
■ Dilinizi dışarı çıkarın.
■ Kuru ekmek çiğneyin ve yutun.
■ Suyla gargara yapın.
■ Acılı sürülmüş limon emin.
■ Bir çay kaşığı toz şekeri dilinizin arkasında tutun ve sonra ağzınızın tavanına bastırın.
■ Başınızı arkaya eyip su için.
■ Dikkatinizi başka yere odaklayın.