Derideki Güneş Yanıkları

Güneşin yoğunluğunun en güçlü olduğu zamanlar öğle üzeri ve yaz olmasına karşın, herhangi bir mevsimde günün herhangi bir saatinde yanabilirsiniz. Bulutlar, ultraviyole (UV) ışınları çok az engeller. Gölge bile UV ışınlardan korunmayı garantilemez. Su, kum, kar ve açık renk yol kaplama-lan UV ışınlarını yansıtır ve bu da neredeyse direkt güneş ışığı kadar zararlıdır. Daha zayıf olmasına rağmen, özellikle kar ve su tarafından yansıtıldığında, kış güneşi de korunmayan cildi yakabilir.

gunes-yanigi

Sürekli olaak tekrarlanan güneş yanığı, cilt kanserinin haber­cisi olan aktinik keratoz olasılığım arttıra­bilir ve aynı zamanda cildin erken (zamanından önce) kırışmasına da neden olabilir. İşe bakın ki, bazı kırışıklık azaltıcı ilaçlar cildi güneşten hasar görmeye karşı hassaslaştırır (bkz. Yaşlanan Cilde Yardım, sf. 539). Aynı zamanda, belirli ilaçlar da yanma olasılığı­nızı arttırır.

SEMPTOMLAR
Hafif bir güneş yanığı, daha sonra bronzlaşan ya da soyulan bir kızarıklık olarak ortaya çıkar. Ciddi bir güneş yanığı, herhangi bir yanık gibi, su toplayabilen kırmızı ve hassas bir cilde neden olur. Ölü deri hücreleri soyulur. Şiddetli durumlarda; bayılma, bulantı ve kusmaya neden olan güneş çarpması gerçekleşebilir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Yanmış cildinize soğuk kompres yapınız ve rahatsızlığı ve iltihap­lanmayı hafifletmek için aspirin ya da parasetamol alınız. Yirmi bir yaş altındaki kişiler, Reye sendromu nedeniyle aspirin almamalıdırlar. Ciddi bir güneş yanığınız varsa ya da güneş çarpmışsa, bir doktor görünüz. Yanmış olan bölgeyi güneşe maruz bırakmayınız. Su kabarcıkları oluşursa, bu kabarcık­ları patlatmayınız.Güneş yanığını önlemek için güneşin en yakıcı olduğu saatlerde sabah 10 ve öğleden sonra 2 arasında güneşe çıkmaktan kaçınınız. Sıkı dokunmuş hafif giysiler giyiniz ve yanmış tüm alanlara suda çıkmayan bir sunblock ürün ya da koruyucu güneş kremi sürünüz. Çoğu kişi, en azl5 koruma faktörlü (SPF) bir koruyucu güneş kremine ihtiyaç duyar.

Deri

Deri pigmenti (deriye rengini veren madde), vücudu­nuzu tehlikeli ultraviyole ışınla­rından (morötesi ışınlardan) korur. Derideki sinir uçları, mevcut ortamla ilgili bilgiyi toplar ve dokunma, basınç, sıcak-soğuk duyusuna dönüştürüldüğü yer olan beyne iletir. Langerhans hücreleri olarak bilinen hücreler bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve derinin enfeksiyonla savaşma­sına yardımcı olur. Ayrıca deri, güneş ışınlarından faydalanarak kemiklerin güçlenmesi için gerekli olan D vitaminini de yapar.

deri_kesit

Belki de en önemli nokta, derinizin enfeksiyona ve zedelen­meye karşı fiziksel bir bariyer oluşturmasıdır. Bu bariyerin en önemli kısmı, derinizin epidermis (üst deri) olarak adlandınlan üst tabakasıdır. Epidermisin en üst kısmında yer alan ve keratinosit (keratin hücreleri) olarak adlan­dırılan ölü hücreler yumuşak, koruyucu bir tabaka oluşturur. Epidermisin daha alt kısımlarında sürekli üretilmekte olan daha genç, canlı hücreler zamanla ölü hücre­lere dönüşür.

Genç hücreler yaşlan­dıkça yukan doğru çıkar, ölür ve sonunda da sürtünme aracıığıyla deriden döküntü olarak atılır. Bu sürtünme, yeni hücrelerin büyümesini tetikler ve epidermisin kalınlaşmasına neden olur. Bu nedenle de, deriniz genellikle ayak tabanlarınızda ve avuç içlerinizde daha kalındır. Yine aynı nedenden ötürü, vücudunuzun sürekli olarak sürtünmeye uğrayan bölgele­rinde nasır oluşur. Teninize baktı­ğınızda, deriniz size her zamanki derinizmiş gibi gelebilir; ancak, bir aylık bir süreçte deriniz aslında tamamen yenilenmiştir.

Vücudun ultraviyole ışınlarından korunmasına yardımcı olan deri pigmenti melanin olarak adlandırılır. Bu protein, esasen melasonit olarak adlandırılan hücreler tarafından yapılır ama keratinositlerde de mevcuttur. Genel olarak deri rengi, melaso-nitlerin sayısıyla değil etkinlik derecesiyle belirlenen kalıtımsal bir özelliktir.Daha koyu tenli insanlar, daha çok melanin üretilmesine neden olan daha aktif melasonit-lere sahiptirler. Güneş ışınlanrındaki ultraviyole ışınlan, daha çok melanin üretmesi için melasonit-lerin etkinlik derecesini arttırır ve bu da tenin koyulaşmasını ve böylece de vücudun güneşin zararlı etkilerinden korunmasını sağlar.
Peki, derinin üst tabakası her ay tamamen yenileniyorsa, deri niçin yaşlanır? Deri yaşlanması kısmen epidermis altında bulunan ve dermiş olarak adlandırılan deri tabakasının elastin ve kolajen maddelerini yavaş yavaş kaybet­mesi nedeniyle oluşur. Uzun elastin lifleri deriye elastikiyetini verirken kolajen lifleri de deriyi güçlendirir. Zamanla ve ultraviyole ışınlarına (özellikle güneş ışığına) defalarca maruz kalma nedeniyle bu lifler hasar görür. Dermiş ayrıca dört tür bez içerir:

Sebasöz (yağ) bezler, özellikle kıllan barındıran kanallarda bulunur ve sebum adı verilen bir yağ salgılar. Sebaköz bezler, ergenlik döneminde meydana gelen hormon değişiklikleri nedeniyle bu dönemde oldukça aktiftir ve bu da akne oluşumu olasılığının artmasına neden olur.Seruminöz bezler, sebasöz bezlerin kulaktaki halidir ve kulak kirinin (serumen) kaynağıdır.Ekrin ya da ekzokrin bezler olarak adlandırılan ter bezleri, vücut yüzeyinin her kısmında bulunur. Sayıca en çok ayak tabanla­rında, avuç ilerinde, üst dudakta ve alında bulunur. Ter, rahat ve sağlıklı bir vücut ısısı sağlamada önemlidir. Vücut ısındığında ya da stres altında olduğunda, buharlaşıp vücudu serinleten teri üretir.

Apokrin bezler, özellikle koltuk altı ve genital bölgelerde bulunur; fiziksel ya da duygusal stres söz konusu olduğunda kötü kokulu bir sıvı salgılarlar.Dermişin altında, bağ ve yağ (apidos) dokudan oluşan subkutan doku bulunur. Bu tabaka, dermiş ve kaslar ya da kemikler arasında yer alır. Subkutan doku, vücut içinde sürekli olarak belirli bir ısı sağlamaya yardımcı olmak için genişleyen ya da büzülen kan damarları tarafından beslenir. Bu doku aynı zamanda, derinin üst tabakalannda enfeksiyona neden olabilecek infeksiyöz organizma­larla savaşmak için sürekli hazır bulunan akyuvar hücrelerini de içerir. Adipos doku sadece daha içte bulunan dokulara tampon görevi yapıp onları izole etmez, aynı zamanda da besinlerin depolanmasına yardımcı olur.

Son derece güçlü ve sağlam olmasına rağmen deri, mağlup edilemez olmaktan uzaktır. Deri hastalıkları yaygın ve çeşit­lidir. Eğer bir sonraki bölüm­deki öneriler işe yaramazsa, ya da durumunuz daha şiddetliyse, doktorunuza danışınız. Dokto­runuz gerekli gördüğü takdirde, sizi deri hastalıklarını tedavi etme konusunda uzmanlaşmış bir doktor olan bir dermatologa yönlendirecektir.

Mantar Enfeksiyonlarını Önleme

Antibiyotik ilaçlar almak vücudunuzun doğal mantar – bakteri dengesini bozabilir ve bu da normalde zararsız olan mantarların üremesine ve enfeksiyona neden olabilir. Bir mantar enfeksiyonunun yayılmasını ve yeniden ortaya çıkmasını- önlemek için şu önleyici tedbirleri alınız:

■ Vücudunuzu temiz ve kuru tutunuz. Enfeksiyöz mantarlar ılık, karanlık ve nemli alanlarda ürerler.
■ Atlet ayağını önlemek için ayaklarınızı kuru tutunuz ve her bir parma­ğınızı kurulayınız.
■ Sporcu soyunma odalan, spor salonları ve havuz kenarları gibi nemli ortamlarda ayaklarınıza koruyucu bir şey giyiniz.
■ Havlu, tarak ve fırça gibi kişisel eşyalarınızı asla başkalarıyla ortak kullanmayınız.