Arapça kökenlidir. [isim]
1. Büyü.
2. İyi ya da kötü amaçla yapılan ama genel anlamda gerek toplumsal gerek dini açıdan doğru bulunmayan, metafizik veya biyolojik eylem.
“Yavuz’la beraber gittiğimiz filmde, birçok sihir sahnesi vardı.”
Arapça kökenlidir. [isim]
1. Büyü.
2. İyi ya da kötü amaçla yapılan ama genel anlamda gerek toplumsal gerek dini açıdan doğru bulunmayan, metafizik veya biyolojik eylem.
“Yavuz’la beraber gittiğimiz filmde, birçok sihir sahnesi vardı.”
Arapça kökenlidir. [isim]
İslam dininde namaz kılabilmek için, temiz olan, üzerinde; Kabe, cami, ağaçlar vb. figürler bulunan, kimi zaman da sade olan kumaştan örtü, namazlık. Seccade halı, kilim, post veya örgü şeklinde de olabilir.
“Gözyaşlarım seccademi ıslatıyordu ve ben, kendimden geçmiştim…”
Arapça kökenlidir. [sıfat]
1. Aceleci, acele eden.
2. Çabuk, atik, hızlı, birden.
“Oldukça acul bir adamdı ve yakalamak gerçekten oldukça güçtü.”
Arapça kökenlidir. [sıfat]
1. İttifak hâlinde olan.
2. Bağlaşık.
“1.Dünya savaşında müttefikimiz olan devletlere karşı itilaf devletleri bloğu yer almıştı.”
Arapça kökenlidir. [isim]
Ayırma, ayırım, ayırt etme.
Meclis-i tefrik: İdare meclisine yeni üye seçmek için toplanan kurul.