Arapça kökenlidir. [isim]
İmrenme, imrenti.
“Bakışlarındaki kıskançlığa karşı, ben ona hep gıptayla bakmıştım.”
Arapça kökenlidir. [isim]
İmrenme, imrenti.
“Bakışlarındaki kıskançlığa karşı, ben ona hep gıptayla bakmıştım.”
Arapça kökenlidir. [sıfat]
1. Bilinmeyen; duyulmamış, görülmemiş.
2. Malum karşıtı. [isim]
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.” Yahya Kemal Beyatlı
Arapça kökenlidir. [isim]
İslam dininde; Cuma, Bayram ve Cenaze namazlarına davet için cami minarelerinden okunan dua.
“Yusuf öldü derler, sela verilir.”
Arapça kökenlidir. [isim]
Tutanak.
“Seçim sonuçlarını ulaştırmak için Ahmet’i yolladım, mazbatayı o götürecek.”
Arapça kökenlidir. [isim]
Aidiyet kelimesi, “ilişkinlik, ilgi” mânâlarına gelmektedir.
“Aidiyetim sana” “Kimseye aidiyetim yok “Aidiyet hissetmiyorum”