Arapça kökenlidir. [isim]
1. Başkan, lider.
2. Öncü.
3. Gemi kaptanı.
Bir erkek ismi olarak: Reis
“Biz ona reis dedik, o da bunun hakkını verdi.”
Arapça kökenlidir. [isim]
1. Başkan, lider.
2. Öncü.
3. Gemi kaptanı.
Bir erkek ismi olarak: Reis
“Biz ona reis dedik, o da bunun hakkını verdi.”
Arapça kökenlidir. [isim]
1. Belge.
2. Resmi veya kurumsal döküman.
3. Devlet kontrolü altında olan genelevlerde çalışanlara verilen, genelev çalışanı olduğunu bildiren kağıt. “Vesikalı”
“Evimize sokacağımız hizmetçinin belediye vesikasını sormamak bizde öteden beri âdet olmuştur.” Nazım Hikmet Ran
Arapça kökenlidir. [isim]
1. Olduğundan farklı görünme.
2. Mezhep belirtmeme, gizleme, saklanma.
3. Korku veya ölüm tehlikesi düşüncesi ile yapılan sakınma.
“Takiye konusunda derin bilgiler ve tarihi örneklere ulaşabilmek için bu kitabı okuyabilirsiniz.”
Arapça kökenlidir. [sıfat]
1. Aydın, ileri görüş sahibi düşünür.
2. Bilgilendirilmiş, aydınlatılmış.
“Ustanın kendisini küçük burjuva münevveri diye aşağılık görmesinin acısını çıkarıyor.”