Dünyada 1 milyar kadar kişinin ascaris lumbricoides ile infekte olduğu tahmin edilmektedir. İnfeksiyon okul öncesi yaşlarda ve ılıman iklimlerde daha yaygındır.
A.lumbricoides’in larva içeren döllenmiş olgun yumurtaları infektiftir (şekil 10.10.1). Yumurtalar infekte kişilerin dışkıları ile dışarı atılır. Uygun bir ortamda yumurta 5-10 gün içinde olgunlaşarak infektif duruma gelir. Bu yumurtaların ağız yoluyla alınmasından sonra larva midede yumurtadan çıkar, ince barsağa gelir. Barsak duvarına penetre olur ve venöz dolaşıma geçerek akciğerlere ulaşır. Akciğer dokusunda olgunlaşan larva bronşlara ve trakeaya geçer ve tekrar yutulur. İnce barsağa gelen larvalardan olgun erişkin solucanlar gelişir. Erkekleri 15-25 cmx3 mm, dişileri 25-35 cmx4 mm dir. Dişi solucanların yaşam süresi 1-2 yıldır ve bir dişi solucan 200.000 yumurta/gün üreme kapasitesine sahiptir. Yumurtalar uygun olmayan çevre koşullarına dayanıklıdırlar.
Askariasis dışkı ile bulaşan bir infeksiyondur. İnsan dışkısının gübre olarak kullanılması, tuvalet sonrası temizliğe özen gösterilmemesi, tuvaletlerin açıkta olması gibi hijyen kurallarına uyulmaması veya yetersizliği durumlarında askariasis olasılığı yüksektir. Bulaşma yolu genellikle elden ağızadır. İnfekte dışkı ile kontamine parmaklar, sebze veya meyveler, sinekler infeksiyonu bulaştırır. Bulaşma mevsimsel olabilir veya bütün bir yıl devam edebilir.
Klinik bulgular: İnfekte kişilerin çok azında hastalık gelişir. Hastalık belirtileri larvaların akciğere göçü sırasında veya erişkin formlarının barsakta bulunduğu bir zamanda ortaya çıkabilir. Akciğer askariasisinin patogenezi tam bilinmemekle birlikte hipersensitivite ile ilgili olabilir. Fazla miktarda yumurta alındığı zaman ortaya çıkar. Mevsimsel bulaşma gösteren bölgelerde mevsimsel pnömoni şeklinde görülebilir. Öksürük, kanlı balgam, eozinofili en belirgin bulgulardır. Loeffler pnömonisine benzer geçici pulmoner inf iltrasyonlarla birlikte olabilir. Abdominal bulgu ve belirtiler yoktur. Balgamda larva bulunabilir.
Erişkin askarisler barsakta veya safra yollarında obstrüksiyon yaparak ve konağın beslenmesini bozarak hastalığa neden olabilir. İntesti-nal askariasiste karın ağrısı, gerginliği gibi şikayetler olabilir. Askariasisli çocuklarda antihelmintik tedaviden sonra dışkıda azot ve yağ atılımının azaldığını, xylose emilim testinin düzeldiğini gösteren çalışmalar vardır. Çok yoğun infekte çocuklarda askarisler bir kitle oluşturarak barsak tıkanmasına neden olabilir. Ani şiddetli karın ağrısı, safralı kusma gibi akut barsak obstrüksiyon bulguları ortaya çıkar. Askarisler nadiren safra yollarını tıkayarak kolit tarzında karın ağrısı, bulantı, kusma ve ateşe neden olur. Sarılık nadirdir.
Tanı: Askarisin dışkıda ve kusmukta görülmesi ile veya dışkıda yumurtaların gösterilmesi ile tanı konur. Pulmoner askariasiste kesin tanı güçtür.
Tedavi: Askariasise etkili birçok ilaç olmakla birlikte bunlar pulmoner askariasiste etkili değildir. İntestinal askariasiste piperazin tuzları 50 mg/kg/gün PO 2 gün süreyle uygulanır. Piperazin, askaris organizmasında nekroza neden olur. Özellikle obstrüktif tablolarda seçilmelidir. Pyrantel pamoate 11 mg/kg PO tek doz veya Mebendazole 100 mg/gûn PO, 3 gün (2 yaş) veya Levamisole de kullanılabilir. Ağır obstrüktif vakalarda cerrahi girişim gerekebilir. Pulmoner askariasiste tedavi semptomatiktir.
Korunma: En etkili koruyucu önlemler insan dışkısının gübre olarak kullanılmadan önce işlemden geçirilmesi ve hijyenik kanalizasyon olanaklarının sağlanmasıdır.