Geçen hafta okul müdürleri değerlendirme sonuçları belli oldu. Yaklaşık 16 bin okul müdürü değerlendirmeye tabi tutuldu.
Ülke geneli değerlendirme sonucuna bakıldığında yaklaşık 7 bin okul müdürü 75 baraj puanın altında kalarak elendi. Bu oransal olarak yüzde 40’a tekabül etmektedir.
Türkiye’de ilk kez okul müdürleri farklı paydaşlar tarafından değerlendirmeye alındı. Tüm ilklerde olduğu gibi, bunda da ölçünün objektif olduğu, değerlendirmenin tam isabetle yapıldığı söylenemez. Türkiye’nin geçmişteki siyasi uygulamaları ve adaleti bu değerlendirmelere örneklik teşkil etti. Bugünkü siyasi iktidar ve iktidara yakın olan sendikanın baskılarının, değerlendirme üzerinde etkili olduğu yadsınamaz. Bu haliyle anormal, adaletsiz bir değerlendirme olduğu yönünde feryatetmek doğru mu?
“Su’i misal emsal olmaz” denilir. Yılların eskitemediği okul müdürlerine baktığımız zaman, her birinin bu günkü iktidarla fazlaca ilgisi olmadığını görürüz. Gezi eylemleri bunun en net göstergesi olmuştur. Okul servislerinin eylemcilere hizmetinden tutun, yemek servisi yapan okullara kadar kendilerini belli etmişti. Evet, siyasi bir değerlendirme doğru olmamıştır. Ama okul yöneticilerinin gezi ve benzeri eylemleri desteklerken siyasi olmadıklarını bana kimse anlatamaz. Bu realite ortada durmaktadır. Yine acı bir Türkiye gerçeği de; ya bu değerlendirme başka bir iktidar döneminde olsaydı ne olurdu? Şüphesiz herkesin cevabı aynı; elbette o iktidar ve sendikanın etkisiyle, alnı secdeye giden kimse kalmazdı. Önce bu gerçekleri herkes kabul etsin.
Yapılan değerlendirmelere baktığımızda, çelişkilerle dolu olduğunu görüyoruz. 100 tam puan alan yönetici sayısı oldukça fazla. Oysa değerlendirme kriterlerine bakıldığında az sayıda kişinin alması gerekirdi. Zira yayınlanmış eseri olmayan birinin tam puan alması doğru değildi. İl ve ilçelere göre değerlendirmelerde ciddi uçurumlar var. Aynı özelliklerde iki yöneticiden birisi bir ilde 90 alırken, diğer ilde 60 alarak elenmiş durumda. Bu bir adaletsizliğin göstergesidir.
Okul puanlamalarında realiteden söz edilemez. Müdürlerin çoğu, şifreleri alarak kendilerini puanladılar. Bunun neresi objektif? Eğer müdür puanlamaya karışmamışsa, okul puanlarından üç-beş puan düşünce elenme durumunda olan müdürler oldu. Bu durum ise ayrı bir çelişki.
Özellikle ilkokul yöneticileri değerlendirilirken, değerlendirme soru sayısı 100 yerine 90 olarak değerlendirildi. 75-80 arası bir puanla geçmesi beklenen müdürler, bu 10 sorudan dolayı elenme durumunda kalmışlardır.
Hasılı; değerlendirmeler çelişkilerle dolu. Değerlendirmelerde en az %10’luk bir kesim mağdur ya da mağrur edilmiştir. İlk olması nedeniyle sineye çekilebilecek bir oran olsa da, tek kişiye dahi haksızlık varsa telafi imkanı verilmelidir.
Seçimle müdürlüğün ilk denemesi yapılmıştır. Geleceği hep beraber bekleyip göreceğiz. Yine koltuk seven müdür tipinden, koridor seven müdüre geçiş başlamıştır.
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com’a aittir. “www.” biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.